Saatler süren yolun ardından nihayet namjoon'un dediği yere varabilmiştik.
Oldukça büyük bir değirmendi. Uzun zamandır kullanılmadığı her halinden belliydi.
Yanında da küçük klübe tarzı tahtadan bir yapı vardı.
Eğer buradalarsa bizi fark etmemelerini istediğim için biraz geride inmiştik arabalardan.
Adamlara beklemelerini söyleyerek değirmene yöneldim. Önce içeriyi dinledim ses gelmiyordu. Elime silahımı alarak yavaşça içeri girdim.
Burası boştu. Kulübeye bakmamıştık daha lakin Hoseok'u bulamama fikri kalbimin sıkışmasına sebep olmuştu.
Daha fazla vakit kaybetmeden sessizce kulübeye yöneldim. Giriş kapısını açıp etrafa baktım.
İçeriden bağrışma sesleri geliyordu. Adamlara el işareti ile gelmelerini söyleyip hızla sesin geldiği tarafa koştum.
-"Çırpınma sevgilim. Yardımına kimse gelmeyecek anla bunu artık." diyen jongin'inle kendime daha fazla hakim olamayarak içeri daldım.
Şaşkın bir şekilde Hoseok'un üzerinden kalkan Jongin'e silahımı doğrultarak;
-"O kadar emin olma piç herif!" dedim ve omzuna ateş ettim.Acıyla yere düşen jongin'i Namjoon'a bırakarak Hoseok'a döndüm. Korkudan bayılmış olmalıydı. Onu kucağıma alarak arabaya ilerledim.
Hoseok'u yavaşça arka koltuğa uzandırıp rahat etmesini sağladım.
-"Yoongi bu adamı ne yapalım?"
-"O burda kalsın Namjoon. Onunla işim henüz bitmedi. Dikkat edin ben gelene kadar gebermesin. Ben hoseok'un güvende olduğundan emin olduktan sonra geleceğim."
Kafasını sallayarak onayladı beni.
Hızla arabaya binip evime doğru sürmeye başladım.
Dikiz aynasından sürekli onu kontrol ediyordum. Yüzü solmuş, dudakları çatlamıştı. Gözleri ağlamaktan şişmişti.
Dudağının kenarındaki yarada ve kolundaki çizikte takıldı gözüm.
Yüzüne yediği darbeden dolayı patlayan dudağı, elmacık kemiğindeki morluklar; güzel yüzüne baktıkça içimi yakıyordu.
Kolundaki yarada gezdirdim parmağımı yavaşça. Fazla derin değildi. Bastırılmış ama gerisi getirilmemiş gibiydi.
Önüme dönüp sürmeye devam ettim. Jongin'e bunun hesabını soracaktım. Ama önce Hoseok'un güvende olduğundan emin olmalıydım.
☯︎ ☯︎ ☯︎ ☯︎ ☯︎ ☯︎ ☯︎
Eve geldiğimizde yavaşça arabadan inip arka tarafa yöneldim.
Arka kapıyı açıp Hoseok'u kucağıma almaya çalıştım ki zaten kolay bir şekilde almıştım çünkü oldukça zayıftı.
Bir elimi bacaklarının altından bir elimi de belinden geçirerek kucakladım. Kapıyı açan güvenliğe gitmesini söyleyip eve girdim ve kapıyı kapattım.
Hoseok'u üst kattaki misafirler için olan odaya götürdüm. Yatağa bırakıp yerimde doğruldum.
Her an uyanacak gibi duruyordu. Bunu titreşen göz kapaklarından ve çıkardığı seslerden anlamıştım.
Banyoya girip ellerimi yıkadım ve ecza dolabından krem ve bandaj alarak odaya döndüm.
Hoseok uyanmış etrafı inceliyordu korku dolu bakışlarla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝔽𝔸𝕂𝔼 𝕃𝕆𝕍𝔼 ❥︎YᴏᴏɴSᴇᴏᴋ (sᴏᴘᴇ)
أدب الهواة"Sevgilim?" dedi tanımadığım adam elini belime koyarak. Ne yaptığını kavramaya çalışırken kulağıma eğilip fısıldadı. "Seni rahatsız ettiğinin farkındayım. Bozma ve bana ayak uydur." Her şey bir oyunla başladı... #1-yoonseok🥇 #1- sope 🥇 #1- realsh...