𝔽𝔸𝕂𝔼 𝕃𝕆𝕍𝔼 ❥︎YᴏᴏɴSᴇᴏᴋ (sᴏᴘᴇ)

𝙸̇𝚃𝙸̇𝚁𝙰𝙵

Merhaba herkese.

Size yebe yazdım ehueheu.

💜

Yoongi: Üyelerle temas etmekten, dokunmaktan hoşlanmam.

Yine yoongi: (Medya)

💜

Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

💜💜💜

Toplantı bitmiş, yoongi ve namjoon konukları uğurluyorlardı.

-"Anlaştık Bay Choi. O halde tekrar görüşmek üzere."

-"Hoşçakalın Bay Min."

Adamların gitmesiyle namjoon'un yüzündeki gülümseme silinmiş, tüm ciddiyetiyle Yoongi'ye bakıyordu.

Yoongi ise daha fazla takmamış odasına yürümeye başlamıştı.

Namjoon da hızla peşinden girip Yoongi'nin kapatmak üzere olduğu kapıyı tutup, kapanmasını engellemişti.

Yoongi umursamazca bir nefes verip sandalyesine oturmuştu.

-"Korkaksın Yoongi!"

Namjoon sesinin yükselmesini engelleyemeden içindekileri dökmeye başlamıştı.

Yoongi ona 'Ne?' bakışları atarak yanına kadar gelmesiyle devam etti konuşmasına.

-"Hoseok'a olan hislerini kabul edemeyip, her Taehyung lafı geçtiğinde sinirden küplere binip, ondan uzak durmak adına kendini de onu da sürekli üzecek kadar korkaksın! Ona olan hislerini kabul edemeyecek kadar korkaksın!"

Namjoon sesini yükseltmişti yükseltmesine ama kapamayı unuttuğu kapıda onları dinleyen Hoseok'u hesaba katmamıştı.

-"N-ne?"

İkili hızla açık unuttukları kapıda şok olmuş bir biçimde onlara bakan gence döndü.

Namjoon diline lanetler ediyordu. Onlar düzeltmeye çalıştıkça her şey git gide daha da berbat oluyordu.

Yoongi sarsak bir adım atmıştı Hoseok'a doğru.

Duyduğu şeyler adeta elektrik gibi çarpmıştı vücudunu Hoseok'un.
Bu duyduklarını hazmetmesi biraz zaman alacaktı.

-"Ho-hoseok bak-"

Hızla kapıyı çarparak asansöre gitti koşar adımlarla.

Tuşa defalarca bastı sanki daha hızlı gelecekmiş gibi.

-"Hoseok!"

Yoongi'nin sesini duymasıyla asansörü bırakıp merdivenleri inmeye başladı.

Üçer beşer inip kendini dışarı attı ve temiz havayı ciğerlerine çekti.

Yoongi'nin onu bulamaması için eve gitmeyi sonraya erteleyip sahile doğru koşmaya başladı.

Bir süre koştuktan sonra her zamanki yerine, en sessiz ve sakin olan yerine geldi. Burayı çok az kişi biliyordu çünkü genelde insanlar düz ve kalabalık olan yerleri tercih ediyordu.

Burası kayalardan oluşan uçta bir yerdi.

Büyük kayaya sırtını yaslayıp yere oturdu.

Kafası iyice dolmuştu. Tüm bu olanlar onu çokça üzmüştü.

Gözlerini kapatıp dalgaların kıyıya vuruşunu dinledi bir süre. Yüzüne vuran güneş bir anda gidip yerini gölge alırken, gölgenin kaynağına bakmak için açtı gözlerini.