𝔽𝔸𝕂𝔼 𝕃𝕆𝕍𝔼 ❥︎YᴏᴏɴSᴇᴏᴋ (sᴏᴘᴇ)

𝙺𝙾𝚁𝙺𝙼𝙰𝙳𝙰𝙽 𝚂𝙴𝚅𝙼𝙴𝙺

Merhaba herkese.

Kuzucuklarım oy verin diyorum vermiyorsunuz zaten bari yorum yapın yaw.

Düşüncelerinizi hislerinizi söyleyin.

İyi okumalar :3

𓀬

Bedenini yataktan kaldırmamış, hala uzanıyordu hoseok.

Dün yoongiyle oldukça güzel vakit geçirip şüphelerini yıkmasını sağlamıştı lakin hoseok hala yorgun hissediyordu.

Zihni yorgundu, bedeni yorgundu... Hayat bu genç yaşında onu biraz fazla yormuştu.

Ama yoonginin sayesinde yorgunluğu geçmese de en azından unutturuyordu.

Zamanla da geçirecekti. Onlar birbirleri için yaratılmışlardı çünkü.
Birbirlerinin ilacı, birbirlerinin ışığı, umudu, her şeyleri olacaklardı.
Ruhuna, bedenine, benliğine, zihnine hükmeden yoongi, kendisiyle bütünleştirip iyileştirecekti çiçek çocuğunu.

Yatakta doğrulup telefonuna uzandı. Hiç bildirim yoktu. Ekran kilidini açıp müzik uygulamasını açtı.

Gözlerini müzik listesinde gezdirip karar vermeye çalıştı.

Huzur verici, sakin bir şarkıydı aradığı. Aslında müziği değil kafasını dinlemek istiyordu. Müzik de ona yardımcı oluyordu.

Çoğu insan düşünür, müzik açıkken nasıl kafa dinleyebilirsin ki? diye. Lakin müzik sadece dinlenmek için değil, görmek ve hissetmek için de icra edilir. Müzik...ruhun gıdasıydı değil mi? Seni alıp çok uzaklara götüren, bedeninin, zihninin en derinliklerine keşfe çıkaran, melodisiyle içinde umutlar yeşerten bir varlıktı müzik. Kimisinin dostu, sırdaşı, aşkı iken; kiminin de öfkesi, nefreti, içine attıklarıydı. Yine de her türlü, insanlara hitap ediyordu.

Gözüne çarpan şarkıyla kalbi hızlandı, ne zaman sevdiği bir şarkıyı görse böyle olurdu.

"Seninle baş başa olup seni gülümsetmek büyüleyici geliyor.

Bu zarif şeylerle hep burada olmak için her şeyi verirdim.

Bütün bunların arasında seni sevmeme izin ver.

Kendini bana teslim et.

Seni yüz üstü bırakmayacağım.

Seninle yaşlanmak istiyorum.

Seni öpmek, seninle vakit geçirmek, sırlarını tutmak, her anınla ilgilenmek istiyorum.

Sana sarılmak, seni beklemek, sana tapmak, sana sabır göstermek istiyorum."

Bir yandan şarkısını dinlerken bir yandan aynalı masasına oturmuş yüzünü inceliyordu.

Yine berbat görünüyordu. Göz altları mordan yeni bir renk edinmiş, 'ben buradayım' dercesine kendini belli ediyordu.

Dudakları ve cildi çok kurumuştu.

-"Artık canlanmanın vakti geldi Jung Hoseok. Kendine gel yoksa yoongi bu tipine dayanamayıp seni gerçekten bırakacak."dedi kıkırdayarak.