𝔽𝔸𝕂𝔼 𝕃𝕆𝕍𝔼 ❥︎YᴏᴏɴSᴇᴏᴋ (sᴏᴘᴇ)

𝚈𝙴𝙽𝚒 𝙲𝙰𝙻𝙸𝚂𝙰𝙽

Merhaba herkese.

Başlamadan önce oy verin lütfen.

Yorum yapmayı da unutmayın. Düşüncelerinizi belirtin.

Medyadaki videonun orjinalini bulamadım ama izlemek isterseniz böyle izleyin.

💜💜

Yüzü en parlak gülümsemesini edinirken namjoonla birlikte arabadan indi hoseok.

Şirketin içine girip asansöre bindiler. Namjoon Hoseok'a dönerek söyledi;

-"Başın dik dursun. Ne olursa olsun güçlü dur. Elinden gelenin en iyisini yap. Olur mu?"

-"Yüzünüzü kara çıkartmayacağım. Bana güvenin."

-"Sana güveniyorum Jung Hoseok."

7.katta duran asansörden inip içeri yöneldiler.

Namjoon'u gören çalışanlar sessizliğe bürünüp yanındaki yabancıyı süzmeye başlamışlardı.

Ellerini çırparak herkesin kendisine bakmasını sağladı namjoon.

-"Arkadaşlar, öncelikle günaydın. Tanıştırayım; Jung Hoseok, Bay Min'in yeni asistanı. Kendisi bundan sonra bizimle çalışacak. İyi anlaşmanızı umuyorum. Alışması için yardımcı olun lütfen."

-"Peki Bay Kim!" herkes hep bir ağızdan onaylamışlardı büyük olanı.

-"Gel Hoseok, sana odanı göstereyim."

-"Odam? Kendi odam da mı olacak?"

-"Tabiki."

Girişin sağ tarafında kalan odalara doğru ilerledi Namjoon. Hoseok da peşinden koşturuyordu küçük adımlarla.

Odaların önlerinden geçerken, kapıların yanında asılı duran çerçevede yazan isimleri okudu içinden.

Park Jimin, Kim Seokjin, Kim Namjoon...Min Yoongi.

Koridorun en sonunda yer alıyordu Bay Min'in odası.

Birkaç basamaklı bir merdiven sonunda iki oda vardı. Birisi sağda birisi solda kalıyordu.

Soldaki Bay Min'in odası olduğu için sağdakine yöneldi.

Kapısını yavaşça açıp içeri girdi.

Odada göz gezdirdi;
Kapının karşısında geniş masası, sağ ve sol tarafında kitaplık ve küçük bir dolap yer alıyordu. Masanın karşısındaki duvarda, kapının hemen yanında Bay Min'in odasını gösteren bir cam vardı.

Bay Min'in masanı çok net bir şekilde görebiliyordum, o da benimkini.

-"Beğendin mi?"

-"Evet Bay Kim. Çok güzel."

-"Peki o halde, yapman gerekenleri anlatıyorum..."

𓂀

-"Tamamdır. Kolun gayet iyi gözüküyor yoongi. Sen yine de çok fazla hareket ettirme."

Bir taraftan eşyalarını toplarken konuştu Youngjae.

-"Yarın bir toplantım ve işler yeterince birikti. Bir an önce işe gitmek istiyorum."

-"İşler olmadan yaşayamazsın değil mi ?"

Gülerek kapıya yönelen youngjae'yi uğurladı yoongi.

Kolundaki sargılar da sonunda çıkmış, rahat etmişti.

Mutfaktan bir bardak bira alıp içeriye geçti ve koltuğa genişçe oturdu.