Derse girmiştim.
Girene kadar içimdeki korku ve endişeyi bir kenara atamamıştım. Gerçekten şu dilekçe olayı beni acayip korkutuyordu.
Derin nefes alıp ekrana baktım. Bir dakika... Hoca görüntüsünü açmıştı...Gördüğüm manzara ile küçük bir şok geçirirken seslice yutkundum.
Kolsuz tişörtünün bıraktığı kaslı kolları kameradan çok net gözüküyordu. Geriye doğru atmış olduğu saç modeli, siyah saçlarını bir hayli mükemmel gösterirken gözlerimi o an hocamdan anlamamıştım. Bu adam kesinlikle WhatsApp profilindekinden çok daha fazlasıydı." O ses kimden geldi?"
Konuşmasıyla dağılan dikkatim az önce çıkardığım yutkunma sesini hatırlayınca hemen mikrofona yönelmemi sağlamıştı.
Kahretsim, mikrofonum açıkmış!" Hongjoong derse geldi hocam ve sanırım bir şeyler içiyor! Ses ondan geldi."
Jongho'nun konuşmasıyla bir kez daha sinirlenmiştim. Bu çocuk, benim yaptığım en ufacık bir şeyi istiptlemeden duramıyordu anasını satayım.
Olduğum duruma lanet edip mikrofonu tekrar açtım. Ama ben konuşamadan hoca konuşmaya başlamıştı bile." Derse gelmeyeceğini sanıyordum Hongjoong, lütfen dersimden çıkar mısın?"
" Fikrimi değiştirdim hoc-
" Dersimden hemen çık! Bölümünü değiştirecektin değil mi? O zamana kadar rahatsız edilmek istemiyordun? Ben de seni rahatsız etmeyeceğim ama artık senin de benim derslerimi bölmeye hakkın yok! Çık yoksa seni ben atmak zorunda kalacağım."
" hocam lütfen iki dakika beni dinler misiniz? Hatamı anladım, haddimi çok aştım ve özür dilemek istiyorum. Lütfen özrümü kabul edin. Ve size söz veriyorum bundan sonra derslerinize düzenli gireceğim, dilekçe falan yazmanıza hiç gerek yok. Lütfen hocam."
" Dilekçe yazdığımı kim yetiştirdi hemen sana? "
Oluşan kısa süreli sessizlikle mikrofonumu kapattım. Lanet olsun, ses tonu o kadar sertti ki, hiç ikna olacağa benzemiyordu!
Delirecektim.." Wooyoung söyledi değil mi? "
" Evet hocam kesin wooyoung söylemiştir! En yakın kankası sonuçta! "
Kıçında kurt mu var anlamıyorum ki, nedir bu benim olaylarıma karışma çabası? Yemin ediyorum elimde kalacak bu salak çocuk.
" Seninle ilgili olmayan olaylara karışma Choi Jongho! "
Oh canıma değsin, ağla Jongho.
" Özür dilerim hocam. "
" Hocam gerçekten özür dilerim. Lütfen bana son bir şans verin. O dilekçeyi yazmamanız benim için çok önemli."
Sesimdeki yalvarır tını ile konuşunca mikrofonu kapatıp derin bir nefes aldım. İnat etme artık be adam!
Alnımdan akan küçük ter damlalarına elim gidince onları sildim. Bu herifi ikna ederken çok yoruluyordum.
Tam o sırada gözüme ekrandaki yüzü çarptı.
Sinirden gerilmiş çene hatları ve istemsizce dişlediği dudakları, benim kendimden geçmeme sebep olmuştu. Gerçekten çok yakışıklıydı lanet olsun...Onu izlemeye öyle dalmıştım ki yumuşamış sesini neredeyse duyamayacaktım.
" Kameranı aç."
ifadesiz bir suratla söylediği şeyle duraksadım. Bana mı demişti?
" Kim Hongjoong kameranı aç!"
Heyecandan ne yapacağımı şaşırmıştım, herif gerçekten de bana diyordu!
Bu iğrenç tipimle kameramı açmama imkan yoktu, tüm sınıfa rezil olacak hatta WhatsApp çıkartmalarında moodluk olarak atılacağıma adım kadar emindim!
Lanet olsun, neden böyle bir şey istiyordu ki!?" Hocam kameramı açmasam olur mu? Ortam müsait de-"
" ya kameranı açarsın ya da dersimden çıkarsın."
Lanet olsun, lanet olsun!
Gerçekten ruh hastası bir adamdı. Durduk yere kameramı açmamı istiyordu, üstelik tipim yataktan kalktığım ilk haldi daha yüzümü bile yıkamamıştım, bu herif benle dalga mı geçiyordu?Hızlıca ne yapacağımı düşünürken aynadan kendime baktım. Gerçekten berbat bir haldeydim. Sınıftaki amiplerin, heleki jongho gerizekalısının ağzına sakız olacaktım, inanılır gibi değildi.
Yutkundum.
Eğer kameramı açmazsam, daha fazla bana şans tanımayacak ve dilekçeleri okula verecekti. O dilekçeler de benim sicilime işlenirse, işte hayal edemeyeceğim kadar kötü şeyler olacaktı. Bunun olmasına izin veremezdim.Dünyanın en boktan durumunda olduğuma bir kez daha inanamayarak açtım kameramı.
Yüzümdeki tedirgin hali, yansıtmamaya çalışıyordum. Gereksiz sırıtma felan da yapmıyordum öylece bakıyordum. Yataktan çıktığım ilk halimle...Büyük ihtimal hoca da bana bakıyordu. O an az önceki sinirden gerilmiş yüzünden eser kalmadığını gördüm. Bir anda ne olmuştu da bu kadar yumuşamıştı bu adam?
Utanıyordum, ama dilekçeleri vereceği korkusu her şeyden daha fazlaydı içimde.Bir kaç dakika boyunca sınıftan çıt çıkmamış, kimse konuşmuyordu. Bir an hoca ile bakıştığımızı hissettim. Yüz yüze değildik ama online olarak kesinlikle bakışıyorduk şuan.
Gözleri ile yüzümün her bir köşesine bakıp süzmüştü, ben de aynı şekilde onu süzüyordum.Yutkunmama engel olamadım. Ama neyseki mikrofonum açık değildi. Yine de yutkunurkenki boğazımda oluşan hareketliliği kesinlikle gördüklerine emindim.
" Sana son bir şans veriyorum. Hareketlerine ve bana karşı olan davranışlarına çeki düzen ver, derslerime düzenli gir. Ve bundan sonra her dersimde kameranı açmanı istiyorum. Bunlardan birini bile itiraz edecek olursan, benden artık hiç şans bekleme Hongjoong. "
Her şeye tamamdım ama her dersinde kameramı açmakta ne biçim bir saçmalıktı!? Tanrım delirecektim, lanet olsun!
" Tamam hocam, teşekkürler. "
" Güzel, o zaman daha fazla boşa zaman harcamadan dersimize geçelim. "
Az önce nasıl bir saçmalığı kabul etmiştim aklım almıyordu.
Tek bildiğim bu benim son şansımdı...•
一Günün ikinci bölümü🥳♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘖𝘯𝘭𝘪𝘯𝘦 𝘓𝘰𝘷𝘦♡ seongjoong ✓
FanfictionKim Hongjoong, ailesinin zoruyla geçtiği sayısal bölümde yeni matematik hocasına aşık olur. Hongjoong #1 Ateez #1 一 ©teddystick