Hongjoong: ondan kendimi kurtarır kurtarmaz eve koştum
Hongjoong: bir de yüzsüz gibi onu öpmemi mi bekliyorsun gerçekten?
Woo malı: yüzsüz olan sen değilsin o
Hongjoong: of her neyse
Hongjoong: sonuç olarak aramızda bir şey olmadı, zaten olamaz da
Woo malı: hımmm
Woo malı: çok emin konuşuyorsun yine de:')
Hongjoong: emin konuşmuyorum sana olacakları söylüyorum
Hongjoong: gerçi bende kabahat sana gelip olanları anlatıyorum!
Hongjoong: neyse gittim ben
▔▔▔▔▔▔▔▔▔▔▔▔▔▔▔▔▔▔▔▔▔▔
Bugün cumartesiydi. Ders falan yoktu. Bütün gün sıcak yatağımın içine girip uyuyabilirdim. Ve öyle de yapacaktım.
Yorganımı açtım. İçine girip yorganı üstüme örttüm ve gözlerimi kapadım. Artık daha fazla bir şey düşünmek istemiyordum. Onu aklımdan çıkaracak ve uyuyacaktım evet..
2 saat sonra
Gözlerim susuzlukla açılmıştı. Güzel bir uykunun ardından su içmek için kalkacak ve geri yatacaktım.
Yataktan kalktım. Mutfağa gittim ve kendime bir bardak su koyup içtim. Geri yatacağım için bir şeyler yeme gereksiniminde bulunmuyordum. Tekrar odama gittim.
Yatağıma girmek üzereyken telefonumun bildirim ışığının yanıp söndüğünü gördüm. Bu çok rahatsız ediciydi, buna bakıp uyusam daha iyi olacak gibiydi.
Telefonumu elime aldım ve ekranı açtım. Üst üste gelmiş olan bildirimlerden dolayı ışık yanmıştı. Hem instagramdan hem de WhatsApp'tan gelmişti. Önce instagramdakilere bakmaya karar verdim.
•
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
