Saat 15:55 idi.
Lanet matematik dersi birazdan başlayacaktı ve ben Wooyoung yüzünden derse girmek zorunda kalacaktım.
Onu öldürmek istiyordum, gördüğüm an boğazına yapışacaktım.
Tanrım, yeni hoca geldiğinden beri girmediğim derse ilk defa şimdi girecektim.
İşte şimdi sıçmıştım.Bilgisayar ekranından zoom'a girip dönek wooyoung'a id atması için mesaj attım.
İd'yi atınca, klavyeden passcode'u da yazıp hocanın dersi başlatmasını beklemeye başladım. Gerim gerim geriliyordum. Üstelik Wooyoung hocanın tam bir ruh hastası olduğunu söylemişti. Kim bilir nasıl ağzıma sıçacaktı herif.Korkudan titreyen ellerimle ne yapacağımı bilemeden ekrana bakıyordum. Yok yok, yapamayacaktım ben...
Daha hocanın başlatmadığı dersten hemen çıktım ve derin bir nefes aldım. Tam o sırada wooyoung mesaj atmıştı.Woo malı: ders başladı.
Woo malı: derse girmeyecek misiniz Hongjoong hazretleri?
Woo malı: o zaman ne acı ki, hocaya gerçekleri itiraf etme zamanım geldi:)
Hayır, hayır, hayır.
Tanrım, lanet olsun Wooyoung bunu yaparsa daha kötü olurdu..Bir kez daha Wooyoung'a ve hayatıma lanet okuyup ona mesaj attım.
Hongjoong: Dur Allah belanı versin dur
Hongjoong: giriyorum derse sakın hocaya bir şey söyleme
Woo malı: yavaş yavaş yola geliyorsun Hongjoong.
Woo malı: çabuk gir hadi, söylemicem bir şey.
Hongjoong: ağzına tüküreyim ben senin.
Woo malı: daha fazla bana söversen, mikrofonumu açıp hocaya gerçekleri anlatmaktan hiç çekinmeyeceğim:)
Wooyoung'un evini basıp onu öldürmemek için kendimi zor tutuyordum...
Lanet canlı derse bir kez daha girmek için, titreyen ellerimle id'yi ve passcode'u yazdım. Bir kaç saniye beklemenin ardından ders açılmıştı.
Kalbim ağzımdan atarken mikrofonumun kapalı olduğuna emin olup seslice yutkundum.
Umarım ders çabucak biterdi...Giren kişilere baktığımda tüm sınıfın burada olduğunu görmemle ağzımdan bir 'kahretsin' kelimesi döküldü. Ben dışında herkes giriyormuş demek...
Kesinlikle bugünün ders konusunu ben olacaktım, ondan emindim artık.
Biyoloji, fizik kimyaya girmeyenler bile buradaydı şaka gibi.
Artık hoca onların gözünü nasıl korkuttuysa...Bir kaç saniyelik sessizlik oluşmuştu, kimse çıtını çıkaramıyordu.
Hoca ekran paylaşımı yapmakla meşguldu. O ekran paylaşımı yaparken ben içimden ezbere bildiğim tüm duaları okuyor, hocanın beni rencide etmemesi için Tanrı'ya yalvarıyordum.
Sınıf içinde, heleki tanımadığım tiplere ve gıcık olduklarıma karşı rezik olmaktan nefret ederdim. Ve eğer bu hoca beni derste rezil ederse, bu işin sonu gerçekten kötüye gidebilirdi.
Hocalara karşı çok da saygılı biri olduğum söylenemezdi.Ekran paylaşımını yapan hoca, kamerasını açmadan konuşmaya başladı.
" Hepiniz hoş geldiniz. Derse başlamadan önce yoklamayı alacağım, çıtınız çıkmasın."
Hocanın sesi çok naif gelmişti, böyle biri nasıl kaba olabilirdi, diye düşünmeden edemedim.
Derin nefes alıp hocanın adımı okumasını beklemeye başladım." Kim Hongjoong? Her zamanki gibi yok mu? "
" B-burdayım hocam. "
Kekelemiştim lanet olsun, lanet olsun, lanet olsun!!
İlk önce bir kaç saniyeliğine duraksamış sonra boğazını temizleyip tekrar konuşmuştu.
Çok pis ödüm kopuyordu.." Derslere neden girmiyorsun? Bunun için geçerli bir sebebin vardır umarım. "
" Hocam ee şey..-"
" Arkadaşın Wooyoung geçen hafta hasta olduğunu söyledi, bu doğru mu?"
Geri zekalı herif, konuşmama izin verse bir şeyler söyleyeceğim ama lafı ağzıma tıkayıp duruyordu.
" Şey evet hocam, hastaydım. Yanlış anlaşılmasın korona değildim, sadece biraz üşütmüşüm. Derslere yarım yumalak girmeye başladım, hatta bazılarına hiç giremedim. Üzgünüm."
Sesimde yalan söylediğime dair en ufak bir belirti yoktu, bu konuda o kadar ustaydım ki yalan söylediğimi anlaması mümkün değildi.
" Hayır hocam, yalan söylüyor! Diğer tüm derslere giriyordu, sadece sizinkine girmiyor! "
Pislik Jongho, her şeyi batırmıştı.
Yemin ediyorum bu çocuğun ölümü benim elimden olacaktı!
İşte şimdi tekrardan sıçmıştım..." Hayır hocam, yani yine bazı derslere giremediğim olmuştu ama çoğunluk sizin derslerinize denk geliyordu. Biliyorsunuz ki matematik, sayısal bölümdeki en ağırlıklı ders."
Yine bir şeyler uydurmuştum da herifin bana inanacağına hiç inancım kalmamıştı. Kesin rezil edecekti beni tüm sınıfa..
" Kim Hongjoong ile konuşuyorum Jongho, diyoloğumuzu bölmezsen sevinirim. "
" Peki hocam. "
Özürlü Jongho, öldüreceğim seni, bekle sen...
" Sana gelince, 26 derstir dersimde yoksun. Neredeyse ben derslerinize girmeye başladığımdan beri gelmiyorsun. Umarım uydurduğun bahanende haklısındır çünkü dersimden kalmaman için hiçbir sebep göremiyorum Kim Hongjoong. Sözlü notlarını, derse katılama göre veriyorum ve eğer sınavdan da düşük alırsan bil ki dersimden kaldın. "
" Ayrıca bir daha katılmamazlık yapmanı istemiyorum. Bu saygısızca davranışına bir çeki düzen versen iyi olur yoksa ben vermesini iyi bilirim."
" Hocam gerçekten yalan söyle-"
" Kes. Dersimden 10 dakika çaldın, daha fazla sana zaman ayıramam. "
Hoca gerçekten ağzıma sıçmıştı.
Şu zaman kadar hiçbir hoca benimle bu ses tonuyla, bu şekilde kaba konuşmamıştı ki üstelik ben hepsine de sinir oluyordum. Ama bu hoca hem kaba konuşmuş, hem de laflarımı ağzıma tıkamıştı.
İşte şimdi gerçekten sinirlenmiştim.
Kalbim kırılmıştı ve ben kalbim kırılınca çok sinirleniyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘖𝘯𝘭𝘪𝘯𝘦 𝘓𝘰𝘷𝘦♡ seongjoong ✓
FanfictionKim Hongjoong, ailesinin zoruyla geçtiği sayısal bölümde yeni matematik hocasına aşık olur. Hongjoong #1 Ateez #1 一 ©teddystick