feel the pain

1.8K 259 394
                                    

Matematik dersine girmiştim.
Dersten sonra hocaya açılacağım için aşırı derecede heyecanlıydım. Kalbim neremden atıyordu, en ufak bir fikrim yoktu.
Tek yaptığım kendi kendime replikler uydurmak ve onlara çalışmaktı. Ama maalesef hiçbiri içime sinmiyordu işte. Çok fazla gergindim. Böyle bir şey yapmak, benim için bir ilkti. Ve bu daha fazla gerilmeme sebep oluyordu.

Derin bir nefes aldım.
Mikrofonum ve kameram kapalıydı. Bu yüzden rahattım. Zaten Seonghwa da soru çözümüne dalmıştı. Diğer salaklarda dersle ilgileniyordu.

Acaba nasıl olacaktı?
O da bana aşık mıydı? Yoksa bu zamana kadarki bana olan tüm davranışları bir yalandan mı ibaretti?
Birazdan görecektim.

Ama eğer, sevgim karşılıksızsa...
Geri nasıl toparlanırdım hiçbir fikrim yoktu.

Ona gerçekten aşıktım.
Pekala, sadece bir kez onu canlı görmüş olmama rağmen ona nasıl bu kadar bağlanmıştım bunu ben de anlamıyordum. Ama artık onun derslerine öyle istekli giriyordum ki, onun yüzüne öyle hayran bakıyordum ki, bana dediği tek güzel kelimeye öyle çok seviniyordum ki...

Bu kesinlikle aşktı.
Başka açıklaması yoktu.

Seonghwa benim ilkimdi.
Daha önce bir kaç tane sevgilim olmuştu ama hiç aşk anlamında bağlanmamıştım birine.

Onu görünce sanki kalbim daha bir hızlanıyordu... Bu normal miydi bilmiyorum ama bunun sadece Seonghwa'da olması...bu normal değildi işte.

Tamam belki bu bazı kişilere göre yanlıştı. Çünkü aramızda yaş farkı söz konusuydu ve üstelik o benim öğretmenimdi.
Ama bu benim isteğim dışı gerçekleşmişti. Kime aşık olacağımı ben seçemiyordum sanki kalbim seçiyordu. Ve bu benim suçum değildi.

Tek istediğim ona olan sevgimi artık saklamadan yaşamaktı.
Ve öyle de yapacaktım.

Birden ismimi duymamla düşüncelerimden sıyrıldım.
Benim hakkımda konuşuyorlardı. Bir dakika, ne oluyordu burada?

" Hocam bizi suçlayamazsınız! Tüm sınıf onu sevmiyor siz ise onu savunuyorsunuz! Bu haksızlık, sizi şikayet edeceğim."

Duyduğum şeyle şokla gözlerim açıldı.
Ne ara kavga etmeye başlamışlardı, en son ders işliyorlardı!

" Ben hiçbir öğrencime ayrımcılık yapılsın istemem. Hepiniz bir olmuşsunuz, ondan nefret ediyorsunuz. Üzgünüm ama buna müsaade edemem! "

" Sırf sizin yüzünden hiçbir suçumuz olmamasına rağmen ondan özür bile diledik! Yapmazsak bizi sınıfta bırakacağınızı söylediniz! Bu haksızlık! Sizi şikayet edeceğiz. "

" Hocam siz onu tanımıyorsunuz bile! 20 kişiye karşı sadece Hongjoong'u tutmanız mantıklı mı gerçekten? "

" Eğer matematik yapamıyorsa sayısal seçmeseydi, bu bizim suçumuz değil! Derste o yokmuş gibi davranıyorsunuz, hiçbir soruya cevap vermiyor, hiçbir testi yapmıyor. Ama sözlü notuna gelince ona 100 veriyorsunuz! Bu adaletsizliktir. Sizi müdere söyleceğiz!"

" YETER BU KADAR! Eğer bir kişi daha dersimi bölecek olursa onu dersten atarım. "

" Zaten tek yaptığınız bu, tehdit etmek! Hep bizi tehdit ediyorsunuz, hiç onu tehdit etmiyorsunuz. "

" Hocam söylesenize, Hongjoong ile akrabalığınız mı var? "

" Bu sınıfta sadece Hongjoong yok! Biz  de varız! Üstelik hep biz parmak kaldırıyor, ödevlerinizi tam zamanında yapıyoruz! Ama o!? "

Söyledikleri şeyler ile gözlerim dolmuştu...
Ne diyeceğimi, ne düşüneceğimi bilmiyordum. Tek yaptığım dinlemekti.
Ve Seonghwa'nın çaresizliğini izlemek..

𝘖𝘯𝘭𝘪𝘯𝘦 𝘓𝘰𝘷𝘦♡ seongjoong ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin