secret affairs

1.7K 199 181
                                    

" Ya salaksın gerçekten boşu boşuna her yerini yara bera yaptın!"

" Aman be! Sana da iyilik yaramıyor anasını satayım."

" Off woo of."

Sonunda evin yakınlarına ulaştığımızda hemen eve girmemek için kaldırıma oturduk. Zaten bu halde Wooyoung'u eve götüremezdim. Bayan Jung ikimizin de ağzına sıçardı yoksa. Bir şeyler yapmalı, şu yaralarını kapatmalıydık.

Hayır bir tane de akıllı bir arkadaşım yoktu ki!
Sinirlenmeden edemiyordum işte.

" Yaptık bir salaklık gittik Jongho'nun evine tamam da niye hemen çocuğun üstüne atlıyorsun? Ayı gibi yapıştın çocuğa. Off woo hiç mi akıl yok sende? Sana daha kaç kez söylemem lazım Jongho'nun boks klubünden olduğunu!?"

" Ne bileyim ben Jongho gerizekalısının o klupte olduğunu? O an aklıma gelmedi diyorum bak çok üstüme geliyorsun Hongjoong. "

" Ya senin yapacağın iyiliğe sıçayım. Bu mu iyiliğin gerçekten? Hiçbir suçu olmayan birini dövmeye gidip ondan dayak yiyerek dönmek mi? "

" Jongho'nun o aptal sürüsünün başı olduğunu ikimiz de biliyoruz. Kesin bu derste sana iftira atma olayını o planladı diye düşünmüştüm ama o işin içinde değilmiş işte. "

" Çok acıyor mu? "

Dedim kaşının üstündeki yaraya dokunarak. Wooyoung'un Jongho gibi birinden dayak yemesine hala inanamasam da bir yanım zaten olacak şeyin bu olduğunu söylüyordu. Jongho çok güçlü bir pislikti. Ama onun bu olayda hiçbir suçu yoktu.

" Çok değil ama acıyor işte."

" Annene ne diyeceğiz?"

" Bilmiyorum ben uyduracağım bir yalan."

Ona baktım.
Başı önünde eğikti.
Muhtemelen Jongho'dan dayak yediği için egosu zedelenmişti bu yüzden yüzüme bakamıyordu.

İçim sızlamıştı.
Sırf benim için birini dövmeyi göze almıştı sonuçta, ama sonuç olarak o dövülmüştü.

" Wooyoung bana bak. "

" Öyle bakınca yaram acıyor."

" Uydurma. Kaldır kafanı hadi."

Elimle nazikçe kafasını kaldırdım ve bana bakmasını sağladım.
Sinirleri bozulmuş gibiydi.
Ama bu halde bile çok tatlıydı.
Gülümsedim.

" Kıyamam sana."

" Of Hongjoong bi' git. "

Beni uzaklaştırmaya çalışsa bile dibine sırnaştım. Motivesini yerine getirmek için onu mutlu etmem gerekiyordu.
Bu konularda biraz beceriksizdim ama artık bir şeyler yapmaya çalışacaktım işte.

Sesimi aegyo yapar biçimde ayarladım ve dudaklarımı büzüp konuştum.

" Çen benim için çonghoyu mu dövdün?"

Bir kaç saniye bebek gibi gözüken suratımla ona baktıktan sonra ikimiz de gülmeye başladık.

Tamam doğruyu söylemem gerekirse, bu yaptığım en kötü aegyodu.

" Iyy çok salaksın!"

Wooyoung dalga geçerek gülmeye devam ederken ben de bir süre güldüm.

Ama sonra onun bu dalga geçme işi uzamaya devam edince yüzümü eski ciddiyetime bürüyerek karnına hafif bir tekme attım.

" Bakıyorum çok çabuk iyileştin."

" Ah! Napıyorsun mal orası acıyordu."

Bu sefer ben onun bu tepkisine bir süre gülmüştüm.

𝘖𝘯𝘭𝘪𝘯𝘦 𝘓𝘰𝘷𝘦♡ seongjoong ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin