VII •The Weeping Angel•

24 7 127
                                    

Yi Dasom

   Üçümüz aynı anda toplantı odasına girerken Xiumin' i bilgisayar başında bulduk. Sabırsızlıkla duyacağımız haberi bekliyorduk. Xiumin konuşmaya başladı.

" Bar' ın önünü gösteren kameralardan aldığımız görüntülerde iki gün öncesine kadar kayıtlar tutuluyormuş. Dün bulduğumuz isimsiz cesedi hatırlarsınız.

   Bulg-eun' un öldürüldüğü günden önceki gece kayıtlarını incelerken bir şey dikkatimi çekti. Adamı içeri girerken görebiliyorduk."

  Parmağı ile içeri giren birini gösterdi. Evet kıyafetlerinden aynı kişi olduğunu anlayabiliyorduk. Aynı görüntüyü bir kaç defa daha izledikten sonra Xiumin konuşmaya devam etti.

" Buradan çıkıp nereye gittiğini merak ettim. En son nerede olduğunu bulabileceğimizi düşünerek. Ancak.. Adamımız bardan hiç çıkmıyor. Evet eminim sabahtan beri yirmi bin kez izlemişimdir."

" Yani son gittiği yerin bu var olduğunu söyleyebiliriz. Ancak hiç çıkmadıysa bedeni nasıl suya girdi?"

" Onu daha bulamadım amirim ancak bara bilgi için girebilmemizin yolunu bulduk bu yetmez mi?"

   Birden aklıma dün Bulg-eun' un sahnelerini  izlerken dikkatimi çeken bir görüntü geldi. Belli belirsizdi.

" Xiumin bana Bulg-eun' un bar önüne geldiği kısımı açar mısın?"

  Xiumin dediğimi yaparken Suho' nun bakışlarını üzerimde hissediyordum. Bu adamı etkilemenin bir yolunu bulmalıydım.

" İlerlet.. Biraz hızlandır. Şimdi dur!"

  Ara sokağın bar kısmında kalan tarafından bir kısmı gözüküyordu. Yani diğer taraftan geçerlerse kameralara yansımazlardı. Elimle Bulg-eun' un arabasının arkasına yanaşan çöp kamyonunu gösterdim. Arka kısmı gözükmüyordu.

" Bu çöp kamyonu sadece burada duruyor. Hemen ileride bir tane daha çöp kutusu var iken orada durmadan ilerliyor."

  Aynı dediğim gibi olurken Suho' nun gözlerinde değişik bir ifade gördüm. Beni takdir mi ediyordu?

" Dasom ve Xiumin siz bara gidip sorgulama işini halledin. Chanyeol kimliği belirsiz adam hakkında bir bilgi var mı?"

" Hayır efendim."

" Bul o zaman. Kai sen ne yapacağını biliyorsun. Hadi ekip biraz hızlanma zamanı artık."

  Suho odadan çıktıktan sonra Kai elini omzuma koydu.

" İyi iş çıkardın. Sorgu görevini kaptın."

" Mmh Suho' yu pek mutlu etmişe benzemiyorum."

" Katili bulana kadar o iş mümkün değil ne yazık ki."

" Hadi Dasom çıkıyor muyuz?"

  Xiumin konuşmamızı bölünce Kai bana gülümsedi ve ceketini alarak dışarı çıktı. Bende kendi ceketimi giyerken Xiumin ile birlikte arabaya ilerledik. Saat daha erken olduğu için kızların orada olamayacağını biliyordum. Ancak ya Kyungsoo ile karşılaşırsam? En azından hangi odaya girmemem gerektiğini biliyordum.

  Barın önüne geldiğimizde önce kamyonun durduğu yere baktık. Arka kısmı tam kör noktaya denk geliyordu. Birini buradan çıkarmak zor olmazdı.

   Sabah saatleri olduğu için kapıda bekleyen kimse yoktu. Siyah güneş gözlüğümü takip Xiumin' in peşinden içeri girdim. İsmi Kevin olan barmen bizi gördü.

 İsmi Kevin olan barmen bizi gördü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Look at The MirrorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin