İkizim gelen topu karşılayıp bana attı. Ben de topa smaç basınca,karşı tarafa geçti, ama topa çok hızlı vurduğum için onun kafasına gelmişti.
"Ahh! Napıyorsun! Sen delirdin mi?"
"Benim ne suçum var top senin kafana gelmek istemiş!" Dedim gülerek o...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
💙Oy ve yorum yapmayı unutmayalım💜
💜KEYİFLİ OKUMALAR💙
Masal KARAKUŞ
127. Mesajımıda Hale’ye gönderip yatağa uzandım. Zebekçi iguana Hale bize haber vermeden akşam 10 gibi gitmiş ve bana bunu gece 12 gibi haber veriyor. Hiç üşenmeden mesaj attım ve o kadar saydım. Geri cevap var mı? Yok. Aramalarını bile cevaplamıyor!
“Uyumuştur Masal.” dedi Yağmur. Uyumaması gerekti, bana söz vermişti.
‘Ne yaşıyorsun aslanım?’
Şükriye lütfen sus.
‘Sen iste yeter ki.’
Aklıma gelen fikirle gözlerim parladı. “Titanic çekelim mi?” dememle Öykü beni onayladı. Bak çok güzel olacak. Hatta bu çektiğimiz videoyoyu Hale’ye atarız.
15 dakika sonra…
Yatağı gemi yapmıştık ve aşağısıda denizdi. Yağmur, bileklerimden tutup kollarımızı açtı ve Öykü ise saç kurutma makinesiyle rüzgar yapıyordu.
“Masal.” diyerek kulağıma fısıldadı Yağmur.
“Efendim?”
“Yolun sonuna geldin affet.” demesiyle beni arkamdan itip yere düşü- pardon denize. Yerden kalkıp kaşlarımı çattım.
“Salak! Bu böyle değildi.”
Dramatik bir şekilde elini salladı. “Toygar Işıklı’nın bir şarkı sözü var bilir misin? ‘Oysa herkes öldürür sevdiğini.’”
“Posteri getirin!” Sinem gülerek posteri yanıma getirdiğinde çevirip telefona gösterdim. ‘Aptal insan haber verir!’ yazıyordu. “Dublörüm buradan sonrasını oynasın. Ben bu ihanete dayanamadım.” diyerek elimi tersimi alnıma götürüp kendimi yere bıraktım. Ah! Kafamı çok kötü yere vurdum.
“Masal olmayan beyninde hasar var mı?”
“Yok.”
“Yani beyninin olmadığını kabul ediyorsun.”
“Öykü git başımdan.” yerden kalkıp kafamı tuttum. Gece gece başıma iş açıyorum. “Hadi, Yağmur’u cezalandıralım.”
Şaşkınca kendini işaret etti. “Ben mi?”
“Senden başka Yağmur var mı?” birbirimize uzun uzun baktıktan sonra yutkundu ve hızlıca yataktan atlayıp koşmaya başladı. Acaba nereye kaçacak merak ediyorum.
Yağmur’u sonunda yakaladığımda ikimizde az daha denizde sürüklenip gidiyorduk. Evet, dışarıya çıkıp denize doğru gitmişti. Sonra dalga onu istiyormuş gibi hırçın bir şekilde geliyordu, ben de kıramadım verdim. Daha sonra acıyıp bileğinden tutup onu çekiyordum ve beni de aldı. O an su tenime değince ürpermedim değil. Kimin kurtardığını merak ediyorsunuz tabi. Sinem ve Öykü.
