52. Bölüm

189 14 15
                                    


💜Oy ve yorum yapmayı unutmayalım💙

💜KEYİFLİ OKUMALAR💙

Ocak 2020

Masal KARAKUŞ

“Anne! Bak, en sevdiğin çocuğunun matematik ortalaması 95 artık bu evin zekası benim. Onurlu bir öğrenci olduğum için onur belgesi de aldım artık evin onuru da benim, bu kadar şey bünyeye fazla ben tatili uyuyarak geçireceğim.” annem incelediği karnemden gözlerini çekip ters ters bana baktığında şirin bir şekilde gülümsedim. “Yani çok azimle çalışacağım.” uyuyacağım.

Annem karneyi kenara bırakıp yanağımı öptü. "Aferin benim kızıma." en sevdiği çocuğu olduğuma itiraz etmedi, umarım Öykü bunun farkına varmıştır. "Öykü seninkine de bakayım." 

İkizim gözlerini kısarak ikimize baktı. "Hayır, sen en sevdiğin çocuğunun karnesine bak." gerçekler acıtır. 

"Ne?" annem şaşkın bir şekilde ona baktı. "Hepinizi eşit seviyorum ben."

Ellerimi belime koyup, "Az önce kabul ettin dediğimi, karşı çıkmadın sayılmaz." dedim. Ortalığı kızıştırmada üzerime yok. Annem gülerek, yere doğru terliğine eğilirken koşar adımlarla salonun çıkışına ilerledim. Popoma isabet eden terlikle kaşlarımı çatarak Öykü'ye sarılan anneme döndüm, ne yaptım şimdi ben? "Hâlâ en çok beni seviyor, ağla Öykü." son noktayı da koyup odama çıktım. Babam gelsin ona da göstereceğim muhteşem karnemi. Yatağıma kıvrılıp gözlerimi kapadım. 

****

"Uyanınca gösterir karnesini. Evde oradan oraya karnem karnem diye dolanıyor." gelen seslerle gözlerimi kısarak etrafa bakındım, görme açım bulanık olduğu için kim olduklarını seçemediğim için birkaç kez gözlerimi kırpıştırıp yatakta doğruldum. 

"Baba geldin mi?" 

Babam kapının oradan ayrılıp, yanıma yaklaşıp saçlarımı okşadı. "Geldim kızım." Bu aralar nöbette olduğu için geç saatlerde geliyordu. Annem kapıyı kapatıp gitmişti. "Karnen nerede?" hemen arkamı dönüp yatağımın üzerindeki karnemi babama verdim. Gözlerini bir süre karnemde gezdirip gülümseyerek yüzüme baktı. "Zeka fışkırıyor sen de bu aralar." Bu aralar mı? Ben de hep zeka vardı ama işte belli etmiyordum. "Aferin güzel kızım, ikinizinde karnesi güzel olduğu için yarın akşam restoranta gidelim mi?" işte akan suların durduğu an. 

Kafamı onaylayarak salladım. "Gidelim." yemek yemek bir sanattır ve bu sanat için güzel bir mekan seçmekte önemlidir. Babam yanıma gelip yatağımın bir köşesine oturduğunda ciddi bir şekilde yüzüme baktı. 

"Masal seninle bir şey konuşalım mı?" babamın sorduğu soruyla gergin bir şekilde ona baktım. Ciddi bir şekilde sormuştu, ben tanırım. Ağzımdan yanlışlıkla bir şey mi kaçırdım ki? Babam hâlâ benden cevap beklerken kafamı onaylayarak salladım. Şimdi ağzımdan bir şey kaçırdım desem sadece karne hakkında konuştum, 10 kelimemden dokuzu karnemdi diğer bir ise kişiden kişiye anne, baba, Öykü olarak değişiyor. "Dün gece Öykü'nün odasında anlattığın olay neydi tam olarak? Uzay, sevgili olmak, affetmek filan geçiyordu." Cafer, bu sefer cidden beze İhtiyacımız var. Yere bayılsam inandırıcı olur mu? Denemekte fayda var. 

Yataktan ayağa kalkıp şaşkın şaşkın babama birkaç saniye baktım, daha sonra ise kendimi yere bırakıp bayılma numarası yaptım. Kafamı yere çok sert vurmaması için kolumla yüzümü kapattım. Ne yani, bir insan böyle de bayılabilir. Birkaç dakika ciddi telaş yapmasını bekledim ama hiçbir şey olmadı. "Masal böyle bir şey yapana kadar olayı anlatsan daha mantıklı değil miydi kızım?" inanmamış. Kolumu yüzümden çekip yerden kalktım. 

EYVAH İKİZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin