💙KEYİFLİ OKUMALAR💜
Araf PIRLANTA
Çantama son kitabımıda koyduktan sonra tek omzuma geçirip odamdan çıktım. Merdivenleri sakin adımlarla inerken kapının önünde duran babamla duraksadım. Kollarını birleştirip hesap sorarcasına bana baktı.
"Az önce de söylediğim gibi baba; derslerin başlamasına daha 1 saat var, bu kadar erken gitmenin sebebi ne?" hâlbuki açıklamıştım ona ama peşini bırakmayacak gibi.
Sesli bir şekilde nefesimi verip soğuk bakışlarımı ona diktim. "Sınıf daha sessiz oluyor, derslerimi daha iyi tekrar ediyorum böylece." yüzüme baktı yalan söylediğime dair bir kanıt arayarak. O, bana öyle bakarken içten içe gerginliğim baş gösteriyordu.
Yüzündeki ciddiyetle tek kaşını havaya kaldırdı. Anlaşılan biraz zor bırakacaktı. "Evde tekrar edemiyor musun? Burası da oldukça sessiz." açığımı yakalamak istiyor çünkü bir şeylerden şüphelendi, ki haklı da şüphelenmekte. Amacım; Öykü'yü erkenden görmekti. Tatildeyken çok fazla görüyordum ama burada kısıtlandı, okul harici göremiyordum artık. Ve babamın ondan haberi yoktu, çünkü arkadaşlarıma karıştığı gibi sevgilimi de o seçecekmiş ve öğrenirse ne olacağını da kestiremiyorun. Söyleyecektim ama şu an için zamanı değildi, doğrusunu söylemek gerekirse doğru zaman ne zaman onu da bilmiyorum.
Sorusuna cevap vermek için dudaklarımı aralamıştım ki annem yanıma gelip doğrudan babama baktı. "Ferit, çocuk ders çalışacakmış işte. Bırakta gitsin." dedi, sakin ve uzlaşmacı bir sesle. Annemin haberi vardı, Öykü'den. Hatta öğrendiğinden beri devamlı tanışmak istediğinden bahsediyordu.
Babamla ikisi bir süre uzun uzun birbirine baktıktan sonra kafasını aşağı yukarı salladı. "Tamam," dediğinde yüzümde bir tebessüm belirdi ama ciddi yüz ifadesinin hâlâ yerini koruduğunu fark ettiğimde eski halime döndüm. "Okuldan dört gibi çıkıyorsunuz, araba ile gidip geldiğin için 15 dakikada evde oluyorsun. Dünkü gibi eve geç gelme, telefonun ve arabanın anahtarı 3 gün ben de durur ona göre." otoriter sesine karşılık yeniden konuştum.
"Bugün araba ile gitmeyeceğim."
"O zaman Uzay'la gidersin ya da Şahin götürsün seni." fikirleri bitmiyor. Kafamı olumsuz anlamda sallayıp söylediklerini reddettim. Yürüyerek gitmek istiyordum ve bunu ona da söyledim. "Neden?" diye sordu yine.
"Spor amaçlı." dediğimde yeniden itiraz edecekti ki, annem olaya tekrardan el attı.
Ellerini beline koydu. "Ferit yeter. Çocuk her gün senin sorularını cevaplamaktan sıkıldı. Tamam, soracaksın ama bu kadar da abartma lütfen." annem ikna etme konusunda baya iyi.
"Olay çıkarma." dedi her zamanki uyarısını yaparak. "Bu sözümü dinleyeceğin konusunda güvenim yok ama neyse." hayatım boyunca her Allah'ın günü olay çıkartıyormuşum gibi konuşuyor. Günlük moral düşüklüğümü alırken, annem yine çıkıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EYVAH İKİZLER
Teen Fictionİkizim gelen topu karşılayıp bana attı. Ben de topa smaç basınca,karşı tarafa geçti, ama topa çok hızlı vurduğum için onun kafasına gelmişti. "Ahh! Napıyorsun! Sen delirdin mi?" "Benim ne suçum var top senin kafana gelmek istemiş!" Dedim gülerek o...