Aşkın Mimarları

(BÖLÜM 22. Sen Yaptın...)

(DÜĞÜN SABAHI)
Herkes hazırlanmıştır. Beliz gelinlikle o kadar harikadır ki... Kızlar da aynı renkte elbiseler giymiş ve hazırlanmıştır. Ferman smokinini giymiş. Erkeklerse aynı takım elbiseyi giymiştir.. Kızlar ve erkekler aynı anda çıkarlar odadan. Karşı karşıya gelirler. Ve birbirlerine bakıp kalmışlardır resmen...
Ferman:A...Aşkım?... (Ellerinden tutar Belizin. Beliz etrafında döner.) Ben bayılacağım sanırım.. İyi değilim gerçekten. Aşkım harika olmuşsun...
Beliz:Sizde çok şık ve yakışıklı olmuşsunuz Ferman beeeyy...
Ferman:Bence ben olmaya çalışmışım ama olmamışım... Nutkum tutuldu şuan...
Doruk:Sanırım siiiiz.... Ferda hanım olmalısınız?... Yani benim sevgilim... (Ferda güler. Doruk yanağından öper.) Harika olmuşsun sevgilim...
Ferda:Sende harikasın sevgilim..
Doruk:Eeh işte.. Yaptık bir şeyler...
Ferda:Bak bak... Yapmışmış...
DorFer güler.
Kafeye geçerler hep birlikte. Açelya ilgileniyordur etrafla. Demir arkasından sessizce yaklaşır. Ardından bir anda yanağından öper Açelyanın. Açelya korkar.
Açelya:AYYY... Aşkım sen napıyorsun yaa? Deliii...
Demir:Hazırlıklar harika gidiyor gibi görünüyor...
Açelya:Bitmek üzere birazdan...
Demir:(Açelyanın elini tutar. Şirin şirin) Mekan diyorum.. Hazırken... Acaba bizde mi aradan çıksak?...
Açelya:Nasıl yani? Aradan çıkmak derken?
Demir:Yanii... Bizde mi evlensek acabaa?..
Açelya:(Gülümser. Demire yaklaşır. Tam öpecekmiş gibi oluuuur. Açelya kısık sesle) Sen önce bir teklif et, yüzüğü al... Ondan sonra bakarız biz tatlım ona... (Açelya geri çekilir. Etrafla ilgilemek için döner.) Aradan çıkacakmışız...
Demir arkasından bakar ve gülümser...
Nikah memuru gelir. Herkes çok heyecanlıdır.. FerBel masadaki yerlerini alır. Memur sorusunu sorar ve çiftimiz büyük bir coşkuyla "EVEET" diye bağırır.
Nikah memuru:Nüfus cüzdanını gelinimize veriyorum..
Beliz alır. Ardından Fermanın ayağına basar. Ferman bağırır...
Ferman:AAAAAAHHHH ... Aşkım ayağım kırıldııı...
Beliz:Benim sözümü dinleyeceksin..
Ferman:Zaten dinliyorum.. Sözünden çıktım mı hiç?
Ali:Aha.. Gitti ayak.. Bak bir söz dinleme uğruna ayağı kırıldı Fermanın gördün mü tatlım?..
Nazlı:İyi ya.. Sen olacakları önceden görmüş oldun.. Lafımdan çıkmazsın artık...
Ali:Uuuuu... Bu baya ürkütücüydü... Sevdiiiimmm
Nazlı:Hmmm...
Ekip hep birlikte oturmuştur. Adil pastaya yumulur resmen. Selvi dürter.
Selvi:Hayatım?..  Sanırım nefes almayı unutuyorsun...
Adil:Ama çok güzelmiş bu pasta yahuu... Açelya.. Kızım bu pastadan daha varsa paket yapabilirler mi?.. Eve giderken götürelim biz...
Açelya:Var Adil amca.. Hazırlattım ben herkese zaten.. Çok sevdin sanırım...
Selvi:Nefes almayı unutacak kadar sevdi Açelya...
Hepsi güler. Nazlı Alinin telefonundaki mesajı görür ve Aliye gösterir. İkisi hızla çıkarken kapıdan içeri Doruk giriyordur...
Doruk:Noluyo yaa? Ne bu suratınızın hali...
Ali:Doruk sonra abi.. Fotoğrafı ve mesajı attım sana...
AlNaz hızla çıkar dışarı. Doruk bakar arkalarından.
Doruk:(Kendi kendine) Ne mesajı?
AlNaz arabaya biner. Peşlerindeki araçtan habersizlerdir... Doruk ekibin yanına döner. Telefonuna bakıyordur. Bir anda bağırır.
Doruk:NEEE?
Herkes Doruğa bakar.
Ferda:Aşkım noluyor?
Doruk bir şey demez. Hepsi fotoğrafa bakar. Emrenin ağzı yüzü kan içindedir. Ve mesajda da şunlar yazıyordur. "Ali Vefa Erinç... Seni beykozdaki depoda bekliyor Emre... Daha fazla vakit kaybetmeden gidip almak istersin belki.." hepsi şok olur bunu okuyunca.
AlNaz ışıklarda durur. Yol bomboştur. Ne yanında ne de önünde araç yoktur. Arkalarından takip eden araç bilerek çarpar onlara. Ali arabadan inmek zorunda kalır. Çünkü arkadaki adam inmiştir. Ali de iner. Nazlı içeridedir.
Ali:Benim işim çok acil.. Eğer numaranız falan varsa verin daha sonra halledelim konuyu...
Ali böyle demiştir ama adamların niyeti zaten farklıdır... Aliye yaklaşır adam...
Adam:Ne demek sonra?.. Benim hasarımı karşılaşmadan hiç bir yere gidemezsin..
Ali:Tamam.. (Para çıkartır ve eline tutuşturur.) Yeter bu kadar herhalde.. Oldu mu?.. Acelem var kardeşim...
Ali dönüp gidecekken adam önüne geçer Alinin...
Adam:Olmadı... Böyle kurtulabileceğini mi sanıyorsun sen?...
Ali:Senin derdin sanırım başka...
Adam:Heh şunu bileydin...
Nazlı aynadan bakıyordur onlara. Adam Aliye geçirir yumruğu bir anda. Nazlı hemen inerken eline ilk gelen şeyi alır ve iner arabadan. Elinde kolonyayla inmiştir. Ali de adama vurur. Adam tam Aliye tekrar saldıracakken Nazlı adamın gözlerine kolonya sıkar. Ardından arabadan 3 kişi daha iner. Gözüne kolanya sıktığı kıvranıyordur resmen... Nazlı ve Ali onlara bakar. Adamlar baya yapılıdır üstelik... Ali derin bir nefes alır.
Ali:Nazlı arabaya geç...
Demesiyle birlikte adamlar çullanır üstlerine. Biri Nazlıyı tutarken diğerleri Aliye saldırıyordur. Ali karşılık veriyordur ama genede fena dayak yiyordur... Adamın birini devredışı eder o sırada. Diğeriyle karşı karşıyadır. Ali sol kolunu hareket ettiremez. Yumruğunu bile sıkamıyordur.
Adam:Anlaşılan tek kollasın...
Ali:Sana yeter de artar bile...
Adam Alinin üzerine doğru gelirken Ali tekme atar karnına. Adam eğildiği sırada Ali suratına geçirir dizini... Nazlıyı tutan adam cebinden bıçağı çıkartır. Nazlı bunu görünce adamın önüne atlar ve Adam Nazlıyı kenara ittirmeye çalışırken koluna girer bıçak Nazlının. Canı fena halde yanmıştır. Nazlı arabaya yaslanır. Adam Alinin arkasından doğru yaklaşırken Nazlı tekrar atlar önüne. Ali döner. Bıçağı görmemiştir. Nazlıyı elinden kurtarır. Ama o arada adam bıçağı saplar Aliye. Sırtından vurur ilk darbeyi. Ardından bir daha bıçaklar bu sefer karnına doğru gelir. Ali Nazlıya bakıyordur. Bıçak kalmıştır karnında.. Adama döner ve kafayı gömüp bayıltır adamı da... Ali ayakta durmaya çalışıyordur. Nazlı Aliyi tutar.
Nazlı:Ali?...  Ali baka bana?... Ali yüzüme bak?... Hayatım?.. A..Aliii...
Ali:(Zar zor söyler.) K... Korkma... (Ali bıçağa bakar. Eliyle tutup çeker. Ardından sırt üstü yığılır yere.. Bıçak elinde kalmıştır. İleride sadece bir araba duruyordur.
Kerem:Güzel... Gidelim hadi... Hangi hastaneye gittiklerini öğren...
Nazlı o koluyla Aliyi arabaya taşır. Hastaneye yetiştirmeye çalışıyordur. Eli ayağı titriyordur.. Ne kırmızı ışıkta durur. Ne de herhangi bir kurala uyar Nazlı.. Hastaneye gelirler. Aliyi sedyeyle alırlar içeri. Nazlının açık gri elbisesinde kanlar vardır. Kendi kanı ve Alinin kanı birbirine karışmıştır. Nazlı şoktadır. Tepki bile veremiyordur resmen. Telefonu çalar. Nazlı açar telefonu. Hemşire karşısından geliyordur. Nazlının koluna müdahale etmesi gerekiyordur.
Ferda:(Nazlı telefonu açar ama cevap veremiyordur.) Nazlı? Nazlıı.. Nazlı neredesiniz?... Biz Emreyi bulduk. Hastaneye gidiyoruz. Siz neredesiniz?... (Nazlıdan hala cevap yoktur. Hemşire Nazlıyı içeri alır. Telefonu da alır elinden.) Nazlı?.. Nazlıııı?.. Orada mısın?... Nazlıııı?...
Hemşire:Şuan hastanedeler. (Ferda kalır bir anda.) Ali bey ameliyata alındı. Nazlı hanımla ilgileniyoruz...(Hemşire hastanenin adını da söyler ve mecburen kapatır telefonu. Nazlının gözlerinden yaş geliyordur ama en ufak bir tepki bile veremiyordur. Koluna dikiş atılır ve pansuman yapılıp sarılır.)
Emre ile birlikte ekip hastaneye gelir. Nazlı yatmayı kabul etmemiş, hiç bir güç onu yatıramamıştır.. Kolunda serum, elinde serum şişesiyle birlikte Alinin ameliyattan çıkmasını bekleme odasında bekliyordur. Hepsi Nazlıyı görür. Nazlı ayağa kalkar. Açelya koşarak gelip sarılır. Ardından diğer herkes Nazlıya bakıyordur. Hepsinin gözleri yaşlıdır.. Emreye müdahale ediyorlardır.
Ferda:Nazlı nasıl oldu bu?
Nazlı:Adamlar bir anda arkamızdan gelip çarptı. Ardından hatalı olmalarına rağmen... (Nazlı tutamaz kendini ve ağlamaya başlar. Bir yandan da olayın mantıksızlığını düşünüyordur. Emrenin yanına gidiyorlardır.. Bir anda bunlar olmuştur. Mesajı düşünür ardından. Daha sonra adamların neden bu kadar saldırgan tavır aldıklarını düşünür. Nazlı bunları düşünüp bir yandan da ağlarken Kerem gelir.)
Kerem:Emre nerede? Nasıl oldu bu?...(Hepsi Kereme bakar. Cevap vermiyorlardır.. Nazlı Kereme öyle bir bakar ki. Ardından başka yöne bakar. Bir anda gözleri büyür. Tekrar Kereme bakar. Yavaşça ayağa kalkar.) Siz neden buradasınız?...
Nazlı:Ali... Ameliyatta şuan... Saldırıya uğradık...
Kerem:Ç.. Çok geçmiş olsun... Ben Emrenin yanına gidiyorum.. Acilde bulamadım onu az önce. Belki test yapmak için götürmüşlerdir...
Kerem arkasını dönüp gidiyordur. Nazlı ona bakar. Gözlerini siler tekrar. Ardından serumunu alıp peşinden ilerlemeye başlar. Hepsi Nazlıya bakıyordur. Nazlı kolundaki Serumu çıkartır.
Nazlı:Kerem?... Bir durur musun?... (Kerem durur. Nazlıya dönerken Nazlı Keremin suratına gelişine öyle bir tokat geçirir ki. Ardından bir de tekme atar karnına. Kerem eğilir. Ardından bir daha tekme atar. Bu sefer suratına gelir Kerem eğildiği için. Nazlı koca adamı 3 hamlede yere sermiştir resmen. Ekip bunu görünce resmen donup kalır. Ardından Nazlıyı tutmaya çalışırlar.)Bırak... BIRAAAKK!!...  BANA BAK KEREM!... Başımıza gelenlerin sorumlusunun sen olduğunu biliyorum... (Kerem ayağa kalkmaya çalışır. Konuşacakken) Tek kelime etme o dişlerini dökerim senin... Emrenin de, bizim de yanımıza yaklaşmayacaksın... Eğer yaklaşırsan...
Kerem:Ne Olur yaklaşırsam...
Nazlı Kereme bakar.  Serum şişesini elinde tutuyordur.. Erkekler Keremin etrafını sarar gibi durur. Nazlı serum şişesini sıkmaya başlamıştır.
Ardından yüzünde bir gülümseme oluşur............................