(BÖLÜM 15. Waffle(Vafıl)...)

852 58 0
                                    


Ekip kafededir.
Açelya:Ayyy.. Ali dediğimi yaptı yaa... Minnoş bir oğluşumuz var artıııkk..
Demir:Sen çok sevdin sanki canım yaa..
Ferda:Sevilmeyecek gibi değildi amaaa...
Beliz:Çok tatlıydıııı...
Ferman:Bizde mi sahiplensek ne yapsak yaa?.. Barınaklarda bir sürü dışarı bırakılmış kediler, köpekler var..
Beliz:Aslında ben çok istiyordum ama sen ister misin bilemedim aşkım yaa... Sahiplenmeyi çok istiyoruuum...
Ferman:Yarın gidelim barınağa o zaman..
Demir:Ben aslında küçük kızıma bir kardeş sahiplenebilirim.. Evde yanlız kalmaktan mutlu gibi ama bir minik kedicik daha olsa güzel olur sanki..
Açelya:Yiaaa eveeett...
Ferda Doruğa bakar.
Ferda:Canım.. Sen neden öyle bakıyorsun?
Doruk:(Soğuk terler döküyordur resmen. Çünkü korkuyordur köpekten. Yavru yada büyük fark etmez. Korkuyordur.) B...ben de çok severim yaa.. Çok tatlılar... Dişleri falan... (Hepsi garip bakar. Doruk gülümser) Tatlılar..
Ali ellerini yıkıyordur. Yavru köpeği de yıkarlar. Tertemiz olmuştur. Nazlı kurutma makinesiyle kurutuyordur onu. Bir yandan da gülüyordur...
Ali:Hoşuna gitti sanki senin...
Nazlı:Çoook...
Ali ona tatlı tatlı bakar. Alinin kucağındadır.. Nazlı toparlar ortalığı. Aliye bakar daha sonra... Yanağından öper...
Ali:İsmini düşündün mü?...
Nazlı:Bence biz birlikte düşünelim bunu.. (Kucağına  alır ve içeri geçer. Ali biraz durur. Gülümser. Sonra o da geçer.)
Ali Herşeyini almıştır yavru köpeğin. Nazlı yerini ayarlar. Ve evi tanıması için bırakır yere köpeği.. Ama Nazlının yanından ayrılmaz. Ali onu izler biraz. Nazlı yere oturup oynamaya başlar yavru köpekle...
Ali:Benim gibi yanından ayrılmak istemiyor o da... (Nazlı Aliye bakar. Gülümser... Ali yanına doğru gelir. Oturur yere.)
Nazlı:Sen nasıl tatlı bir şeysin yaaa...
Ali:Adı acabaa.. Waffle(Vafıl) mı olsa?
Nazlı:Yiaaa.. Eveeet...  Vafıılll.. Aşkıımmm...
Ali:Ama yerimi çoktan aldı.. Olmaz ki böylee..
Nazlı:Kıskanma Tatlım sen...
AlNazın artık minnak bir oğluşu vardır. Vafıl...
(ERTESİ GÜN)
Adil şirkete gelir. Kimse yoktur.
Adil:Ohoooo... Bunlar hep böylelerse yani...
Burcu:Adil bey.. Hoşgeldiniz..
Adil:Hoşbulduk kızım.. Ali ve Doruk neredeler?
Burcu:Adil bey henüz gelmediler.. Önemli işleri varmış..
Adil:Önemli iş demek.. Peki.. Teşekkürler kızım...
Adil şirketten çıkar. Arabasına doğru yönelir. Selviyi arar.
Adil:Alo hayatım... Sen kafeye geçtin mi?
Selvi:Şimdi giriyorum içeri canım.. Herkes burada zaten.. Gel sende..
Adil:Oradalardır tabii.. Başka işleri güçleri yokki onların.. Şirket başı boş duruyor öyle.. Nasıl yönetiyorlar aklım almıyor bu üç ortak..
Selvi:Canım yaa... Hadi gel bekliyoruz seni..
Adil:Geliyorum az sonra canım..
Adil kafeye geliyordur. Selvi içeri girer.
Selvi:Günaydın çocuklaaar...
Herkes sevinir Selviyi gördüğüne. Ali ve Doruk biraz panik halde..
Ali:Babam bizim burada olduğumuzu biliyor mu?
Selvi:Ayyy.. Evet biliyor..
Doruk:Valla yandık... Yandık biz ki ne yadık...
Ali:Amaaann..  Eyvah yaa.. Kızacak bize şimdi..
Selvi:Şirketi başı boş bırakmışlar diyip duruyor haberiniz olsun çocuklar..
Nazlı:Ayyy... Ama haklı yani şimdi..
Ferman:Böyle oturursanız olmaz ama gençler..
Ali:Hadi ordan Bee.. Sanki sen çok çalışıyorsun.. Ne zaman gelsem hanımının dizinin dibindesin...
Ferman:Olcağım tabi olum.. Ne yapacağım başka..
Beliz:Yiaa.. Ama ben seni yerim.. (Fermanı yanağından öper.)
Ferda:Açi ve Demir nerede yaa?
Doruk:Şeyle birlikte... Şey... Vafıl...
Ferda:Hayatım sen iyi misin ya?..
Doruk:İ...iyiyim... Sorun yok..
Açelya Vafılla birlikte içeri girer. Doruğun hemen yanındaki sandalye boştur. Açelya oturur oraya kucağında Vafılla.. Doruk yan gözle bakıyordur biraz geri çeker kendini.. Ama Sanki Vafıl Doruğun korktuğunu anlamış gibi ona yaklaşmaya çalışıyordur. Kafasını biraz uzatır. Doruk ona bakar. Vafıl dilini çıkartır. Doruk basar çığlığı resmen.. Herkes neye uğradığını şaşırır. Doruk Ferdanın arkasına saklanır gibidir...
Ferda:Aşkım noluyor?
Doruk:Isıracak...
Açelya:Vafıl mı? Doruk benim seni ısırma ihtimalim daha yüksek...
Doruk:Açi şu gözlere baksana... Yiyecek gibi bakıyor... Saldıracak birazdan...
Herkes gülmeye başlamıştır. Ferda kendini tutmaya çalışır ama yapamıyordur.. Doruk hala Vafıla bakıyordur. Açelya biraz salıverir kucağından. Vafıl hemen Doruğun üzerine çıkar. Doruk bağırıyordur ama hepsi gülmekten bir şey yapamıyordur...
(BİRKAÇ DAKİKA SONRA)
Doruk masanın öbür ucundadır. Vafıla bakıyordur.
Ferman:Olum korkma bu kadar yaa.. Yüzünü yaladı alttarafı..
Doruk:Tadıma baktı o...
Hepsi gülmekten yerlere yatacaktır neredeyse...
Adil gelir içeri. Selvinin yanağından öper ve yanlarına oturur.
Adil:Çocuklar... Siz neden işinizin başında değilsiniz acaba?
Ali:Babacım şimdi biz işe gidecektik ama işte.. Olmadı yani.. Gidicez ama şimdi... Dimi Hayatım... Doruk... Dimi?
Doruk ve Nazlı:Evet ..
Adil:İyi bakalım.. Öyle olsun... Doruk sen neden bembeyazsın oğlum?
Doruk:Renk kalmadı yüzümde değil mi?.. Korkudan o Adil amca...
Adil:Hayırdır evladım?
Ferda:Doruk Vafıldan korkuyor...
Doruk Ferda ya bakar.. Göz devirir..
Ferman:Olum bak bu kadar korkma.. Yavru köpekten niye korkuyorsun.. Hayır büyük olsa tamam derim de.. Yavru yaa...
Demir:Ne korkak adamsın sen yaa...
Doruk:(Biraz alınır böyle denmesine..) Başımıza bir şey geldi ki korkuyoruz herhalde... Dimi... Ama bunu soran yok tabii..
Doruk masadan kalkar. Herkes gülmeyi bırakır. Ferda kalır bir anda böyle diyince Doruk... Peşinden gider. Doruk dışarı çıkar.
Ferda: Doruk? Nereye gidiyorsun?..
Doruk:İşimin başına gidiyorum.. Orada ciddiye alınıyorum çünkü...
Ferda:(Yaklaşır ona. Doruk arabaya binmeden durdurur onu.) Aşkım sen dediklerimize alındın mı?.. Şaka yapıyoo...
Doruk:O kadar laf etmenize gerek var mıydı gerçekten?... Korktuğumu gördüğünüz halde üzerime salıyorsunuz hayvanı... Neden?.. Hoşunuza gitti verdiğim tepki.. Ama hoş değil... Küçükken 5 köpeğin saldırısına uğrayıp, etinden et koparıldığı zaman böyle korkuyor insan işte... (Doruk böyle diyince Ferda kalır bir anda.) Siz içeri geçin biraz daha dalgamı geçin... Ben işimin başına dönüyorum...
Ferdanın yanağından öpüp arabaya biner gider. Ferda kalır olduğu yerde...
İçeri geçip herkese durumu açıkladıktan sonra o da kampüse gider Nazlıyla. Öğretmenlerle toplantıları vardır.
Nazlı:Biz bilmiyorduk ki neden korktuğunu canım.. Yani nereden bilelim bunu...
Ferda:O kadar üzerine gitmemiz zaten hataydı... Abarttık bizde...
Nazlı:Evet...  Bence toplantıdan sonra gidelim yanına hep birlikte...
Nazlı ve Ferda toplantıya katılır. Yeni akademisyenler de katılmış hem herkesle tanışmak için hemde adapte olmak için gelmişlerdir. Herkes oturur yerine. Tek tek tanışıyorlardır herkesle.
Emre:Merhaba.. Emre ben..
Kerem:Bende Kerem...(Nazlı ve Ferda ile tokalaşırlar.)
Nazlı:Nazlı bende. Memnun oldum..
Ferda:Ferda ben..
Emre:Çok Memnun oldum...
Kerem:Bende memnun oldum...
Nazlı:Hoşgeldiniz... Nasıl buldunuz kampüsü?
Kerem:Güzel... Yani insanın içi açılıyor kampüse adım attığında..
Emre:Öğrenciler de umarım öyle hissediyordur..
Toplantıdan sonra hepsi dışarı çıkar. Dekanın ricasıyla Nazlı ve Ferda, Kerem ve Emreye yardım edecektir kampüsü gezmelerinde. Hemde Alışmaları için...
Nazlı:Önce gezelim biraz isterseniz..
Emre:Güzel olur...
Ferda: Daha önce nerede çalıştınız?
Kerem:Biz daha önce Muğlada görev aldık... Oradan sonra Emreyle hiç kopmadık... ☺️Siz ikiniz de çok yakınınız sanırım... Baya yakın arkadaşsınız herhalde..
Nazlı:Evet öyleyiz... Kardeş gibiyiz...
Emre:Birer kahve alıp öyle mi gezsek acaba? Çünkü ben sabahtan beri kahve içmedim. Pek iyi hissetmiyorum kendimi...
Ferda:Olur.
Kahve alırlar birer tane. Kampüsü gezmeye başlarlar. Ali ve Doruk park eder arabalarını. Ali iner, Dorukta iner.
Ali:Abi valla çok özür dileriz yaa.. Bize hiç anlatmadın nereden bilelim biz...
Doruk:Tamam Ali uzatma işte.. Kabul ettim özrünü...
Ali:Bu etmiş halin mi?
Doruk:Evet...
Ali:Dersteler mi hala acaba?... Bir baksak mı ne dersii...
Ali ve Doruk Nazlı ve Ferdayı görür. Ama yanlarında Kerem ve Emre vardır. Sohbet ede ede geliyorlardır. AlDor garip olur. Nazlı ve Ferda AlDoru görür. Yanlarına gelirler.
Nazlı:Canım Hoşgeldiniz..
Ferda:Hayatım?... Nasılsın?...
Doruk:İyiyim... Canım...
Ali:Hoşbulduk canım...
Nazlı:Iıı.. Bu arada... Yeni öğretim üyelerimiz Kerem ve Emre... Emre, Kerem.. Erkek arkadaşlarımız. Ali ve Doruk...
Ali:(Nazlı sadece isimleriyle tanıtınca garip bakar Nazlıya. Ardından Kerem ve Emreye bakar.) Kerem ve Emre demek?...  Merhaba... Ali ben...
Doruk:Doruk bende...
Kerem:(Aliyle Tokalaşır. Emre de Dorukla. AlDor, Kerem ve Emrenin elini biraz fazla sıkar.) Memnun oldum.. Ali...
Emre:Bende memnun oldum.. Doruk☺️... (tokalaşmayı bırakırlar.)
Kerem:Akşam yemek yiyecek miyiz peki Nazlı?...
Emre:Evet yiyecek miyiz?
Nazlı:Tabii ki yiyeceğiz...
Ferda:Elbette...
Ali ve Doruğun aniden yüzü değişir... AlDor bir anda...
AlDor:Yemek mi?... Bunlarla mı?.............................

Aşkın Mimarları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin