Aşkın Mimarları

(BÖLÜM 2 Dövme...)

Ferman Açelyanın kafesine gelir. Kızların hepsi oradadır..
Ferman:Been geeeldiimm..
Açelya:Kimler gelmiiişşş.. Ferman beyler sonunda teşrif etmişler yahuu.
Ferman:Açi yaa.. (Sarılır Açelyaya..) Özlemişim senin bu laf sokmalarını..
Açelya:Sahi mi yaa.. Ben hiç sanmıyorum özlediğini..
Ferman:Şaka yapmıştım zaten... (Açelya Fermanın koluna vurur şakasına) Aaahh.. Acıdııı..
Açelya:Geç hadi geeç ..
Ferman geçer kızların yanına doğru.. Açelya kahve yapmalarını söyler mutfaktaki çalışanlarına... O da geçer daha sonra yanlarına...
Beliz:Ne yaptın canım? Hallettin mi?..
Ferman:Konuştuk işte.. Bakalım geri dönüşü bekleyeceğiz..  Bu aradaaa... Nazlı kabul etmişsin..
Nazlı:Ettim ya... Doruk ısrar etti.. Ee işin ucunda onun karıyeri var.. Alınma lütfen Ferda.. Burada kardeşini pek önemsemiyorum ama.
Ferda:Alınmadım canım.. Aranızda yaşananlara karışmam doğru olmaz. Ama haklı olarak yapıyorsun ne yapıyorsan ..
Ferman:Bu aradaaaa.. Birde ortak oldu Nazlı..
Hepsi birlikte:NEE? ...
Ferman:Söylememiş miydin?
Nazlı:Evet Fermancım.. Henüz söylememiştim..
Açelya:Şunu baştan sona detaylıca anlatır mısın lütfen Nazlı..
Beliz:Anlatmadan bırakmam valla.. Çabuk dökül Nazlış..
Nazlı başlar anlatmaya.. Ali bu sırada odasında köpürmekle meşguldür... Doruğun odasına dalar bir anda..
Ali:Doruk sen neden. Böyle bir teklifte bulunuyorsun?..
Doruk:Ali farkındaysan Nazlı bizim kurtarıcımız şuan... Onu kazanmamız gereken bir teklif olmalıydı... Sen anlayamıyor musun bunu? Kız parayı kabul etmez. Bu hisseleri de pek kabul etmiş sayılmaz.. Neden etsin ki zaten fazlasını?...
Ali:Bana sormadan yapıyorsun ama..
Doruk:Sana sorunca ne değişecek? Hayır dedin diyelim.. Sonra nasıl ikna edeceksin?.. Sen konuştuğunda kız dinlemek bile istemiyor seni..
Ali:Doruk konuyu getirme oraya sakın..
Doruk:Ne yaptıysan kendin yaptın Ali... İşime odaklanacağım dedin. Ayrıldın Nazlıdan. Sonra kafanı toplayamadın ve batırdın iyice... (Ali odanın içinde dönüp duruyordur elleri cebinde) Daha beter olmak istemiyorsan bunu yapacaksın... Ilımlı davranacaksın... Nazlıya ihtiyacımız var... O yüzden çeneni tut.. (Ali durur. Doruğa bakar)
Ali:Bunun için söz vermem.. Ama projeyi yapmak zorundayız... (Ali ve Doruk bir süre bakışır. Ali derin bir nefes alır.) Ben hava almaya çıkıyorum...
Ali çıkar odadan.. Doruk koltuğuna oturur..
(BİRKAÇ GÜN SONRA)
Nazlı dersinden çıkar.. Doruğu arar.
Nazlı:Doruk. Ben geliyorum. Çizimler hakkında konuşmamız lazım. Birkaç taslak bitirdim. Bir bakarsın. Birde konuşmam gereken bir şey var seninle..
Doruk:Tamam Nazlı. Gelince konuşuruz o zaman.. Şey.. Ben bir şey sorucam sana..
Nazlı:Sor.. (Arabaya biner. Telefonu, kulağı ve omuzunun arasına kıstırmıştır.)
Doruk:Ferdanın da dersi bitti mi?
Nazlı:Ferda mıı? .. Hmhmm.. Bitti.. Ne yapacaksın sen Ferdayı?
Doruk:Hiiç.. Yani bir şey yapmayacağım.. Yani ben.. Şey.. II.. Neyse sen gel biz çizimlere bakalım.. Görüşürüüz... (Doruk kapatır telefonu.. Nazlı gülmeye başlar..)
Ali odasındadır. Camdan bakıp kahve içiyordur.. Doruk gelir odasına..
Doruk:Nazlı geliyor..
Ali:Eee.. Ne yapayım yani?
Doruk:Amaaann.. Aman bir şey yapma... Aman konuşma tamam mı?...
Ali:Ne diyorsun olum yaa?..
Doruk:Nazlıyı unutamadığından bahsediyordum... Al sana fırsat diyorum.. Konuş ve kendini açıkla diyorum... Değiştiğini göster diyorum Ali.. Ben sana daha ne diyeyim...
Ali:Olmaz...
Doruk:Neden peki?..
Ali:Çünkü olmaz Doruk. Nedeni, niçini yok. Olmaz... Tamam?...
Doruk:İnadından kuru o zaman... (Kapıdan çıkar. Söyleniyordur) İNATÇIII...
Nazlı çizim dosyasıyla gelir şirkete... Doruğun odasına gelir...
Nazlı:Doruk .. (İçeri girer) Birkaç taslak hazır.. Bak Bi istersen.. Gene dediğimiz gibi ama birkaç farklılık var.. Bahçe katı çok düzensiz planlanmış. Onu düzenleyerek yaptım..
Doruk:Nazlı.. Sen harikasın yaa... Müthiişsiinn... Şey ama.. Alinin de bakması gerekiyor ya... Onunla da bakmalısın yani..
Nazlı göz devirir sinirle.. Sonra çizimi alır. Alinin odasına yönelir.
Ali:Evet Ne vardı?
Nazlı:Çizim.. Bak şunlara...
Nazlı içeri girer.. Yanına gelip çizimi masaya koyar... Ali çizime bakarken Nazlının kokusunu duyar... Birkaç saniyeliğine gözlerini kapatır.. Bir süre sonra..
Ali:Parfümünü değiştirmişsin...
Nazlı:Sanane bundan?
Ali:Eski kokun daha güzeldi..
Nazlı:Senin beğendiğin hiç bir şeyin benim hayatımda yeri yok artık...(Ali bunu duyunca kalır öylece..) Çizimle alakalı bir sorun yoksa ben gidiyorum. Dersim var...
Ali:Hayır yok.. (Nazlı kapıdan çıkarken)
Nazlı:Genel planın olduğu çizim gerekiyor bana. Verir misin?
Ali:Malesef olmaz... Çünkü o benim evimde...
Nazlı:Bana gerekli.. Getir o zaman buraya..
Ali:Getiremeem... Çok istiyorsan gelip alırsın...
Nazlı:Sen iyi misin şuan? Senin arkanı topluyorum ve sen bana böyle şeyler mi söylüyorsun?
Ali:(Yerinden kalkar. Nazlıya yaklaşır. Elleri cebindedir.. Bir adımlık mesafe kalmıştır aralarında.. Birbirlerinin gözlerinin içine bakarlar. Vurgulayarak) Eğer bu kadar önemliyse.. Gelir... Alırsın...
Nazlı:(vurgulayarak) O çizimi... Buraya.. Getir...(normal bir şekilde söyler) Senin evine gelmek istemiyorum..
Ali:Ama birlikte çalışıyoruz.. Gelmek zorundasın bir yerden sonra..
Nazlı:Ali beni sinirlendirme...
Ali:Madem o çizim gerekli bu kadar.. O zaman evime gel.. Ve al..
Nazlı:(O kadar sinirlenir ki.. Çizdiklerini alır Nazlı ve ortadan ikiye yırtar.. Ali şok olmuştur.. Nazlı bağırarak) AL SANA ÇİZİM O ZAMAN!...
Ali:Nazlı sen ne yaptın?
Nazlı:Senin evine gelmeyeceğim.. Anladın mı?... O kaldığın eve adım atmayacağım ben... Yemin ettim... (Ali bunu duyunca kendini o kadar kötü hisseder ki...) O Çizimi getir buraya... (Der ve çıkar Nazlı.. Doruk onlara bakıyordur.. Elleri cebinde Nazlının arkasından bakar Ali.. Gözleri dolmuştur...)
Nazlı aşağı iner. Arabasına biner.. Bindiği gibi gözlerinden yaşlar akmaya başlar... Daha sonra gözlerini siler ve hızla gider...
Açelya kafede müşterisine bakıyordur. Daha sonra çalışanına haber verir ve boş bir masaya geçip oturur Açelya.. Demir kafeye gelmiştir... Açelya onu görünce ağzı kulaklarına varır resmen... Demir de öyledir..
Demir:Selaam
Açelya:Selaamm.. Hangi rüzgar attı seni buraya?
Demir:Özledim..  Wafflenı yani ... Bağımlılık yaptı...
Açelya:Hazırlatayım o zaman sana.. Waffle...
Demir ve Açelya karşılıklı oturur...
Açelya:Ee.. Nasıl gidiyor? Uzun zamandır gelmiyorsun buraya ☺️..
Demir:Gelmek için fırsat kolluyorum aslında.. Yani şey.. Şöyle.. Birkaç günlüğüne şehir dışına çıkmalıyım.. Gitmeden.. Seni göreyim dedim.. Birde wafflenı yiyeyim dedim...
Açelya:İyi yapmışsın.. Beni görmeye gelerek.. Ve waffle yiyerek tabii..
Demir:Ben birde sana bir şey soracaktım... Şey.. Iıı.. Ben hafta içi döneceğim.. Senin hafta sonu işin var mı? Yani birlikte bir şeyler yapalım mı?.. Diyecektim..
Açelya:(gülümser.. Biraz utanmış gibidir) Olur.. Yapalım.. ☺️
Demir gülümser. Bir süre bakışırlar.. Daha sonra sohbete devam ederler...
Ferda Ofise gelir. Alinin yanına gider hemen.. Doruk onu görünce eli ayağı birbirine dolanır.. Kalkar hemen Alinin odasına gelir o da..
Ferda:Bir kahvenizi içeyim dedim..
Doruk:Hoşgeldin Ferda..
Ferda:Hoşbuldum...
Karşılıklı otururlar Ferda ve Doruk... Ali koltuğunda oturuyordur.. Pek iyi görünmüyordur ama.. Ferda Doruğa kaşgöz işaretiyle nesi var diye sorar..
Doruk:(Ferdanın sorusuna cevap veriyordur aslında) Ali sen çizimleri Nazlıya verecek misin? Kız birde yaptıklarını yırttı burada.. (Ferdanın gözleri büyür.)
Ferda:Çizimleri mi?.. Hangi çizimleri? Sizin projenin mi yoksa?
Ali:Evet..
Ferda:Mümkün değil.. Çünkü Nazlı onlar için çok uğraştı.. Yırtamaz onları..
Doruk:Gözümüzün önünde yırttı..
Ferda:Nasıl yaa?.. Neden peki?..
Ali:Benim yüzümden.. (Doruk ve Ferda Aliye bakar.) İnat ettim. Çizimleri gel evimden al dedim.. O da al sana çizim dedi.. Yırttı işte..
Ferda:(Derin bir nefes alır..) Ali.. Bak artık Nazlı senin tanıdığın, sessiz sakin, bir şeye sesini çıkarmayan, sabreden Nazlı değil.. Nazlı değişti... Hemde çok değişti... Kız eski hayatını resmen çöpe attı.. Hiçbir şeye tahammülü yok artık anladın mı?..
Ali:Anladım bunu bugün.. (Ayağa kalkar.) Ben çizimleri götüreyim ona... Siz takılın.. Ben geç gelirim belki...
Ali çıkar.. Doruk ve Ferda birbirlerine bakar..
Doruk:Ali hala seviyor.. Açık bir şekilde belli bu.. Ama Nazlıdan pek emin değilim.. Sözleriyle çok fena dövüyor...
Ferda:Kardeşim diye korumayacağım.. Ali bunları haketti... Gerçekten haketti...
Doruk:Orası öyle de... Böyle kavga etmeleri falan... Ne biliyim...
Ferda:Bir arada, aynı ortamda bulunmaya alışacaklar.. 1 sene geçti..
Ali çizimleri alır.. Üniversiteye gelir.. Nazlı bir kaç öğrencisiyle birlikte odasında maketleri hakkında konuşuyordur... Ali içeri girer kapıyı tıklayıp... Nazlı şaşırır Aliyi görünce.. Ama bütün öğrenciler Aliyi gördüğüne sevinir. Çünkü Alinin yetenekli bir mimar olduğunu bütün öğrenciler biliyordur.. Onunla tanışmanın da ne kadar zor olduğunu da biliyorlardır...
Nazlı:Ne işin var burada? (Öğrencilerinin olduğu sonradan dankeder.)Yani.. Neden geldin buraya?..
Ali:İstediğin çizimleri getirdim...(Nazlı ve Öğrencileri bir çizime birde Aliye bakıyordur.. Öğrenciler kendi aralarında fısıldaşmaya başlar.) Birde... Özür dilerim senden... Yani sinirlendirdim seni...
Nazlı:Arkadaşlar.. Siz biraz dışarı çıkar mısınız? ☺️
Aslı:Hocam.. Gerçekten Ali Vefa Erinçle mi çalışıyorsunuz?..
Ali:(Nazlı Öğrencisine bakar. Cevap verecekken) Biz Nazlı hocanızla çalışıyoruz.. Yapamadığımız ve sadece Nazlı hocanızın yapabildiği bir teknik kullanılması gerekiyor.. ☺️(Nazlı Aliden bunu duyunca resmen şok olur... Öğrenciler Nazlıya hayranlardır zaten. Daha çok hayran olurlar.. Dışarı çıkarlar)
Nazlı:Çizimler için teşekkürler..
Nazlı alıp oturur koltuğuna. Bakar çizimlere.
Ali:Rica ederim... (Gidecekken. Durur. Arkasını döner) Nazlı?.. Gerçekten herşeyi sildin mi?...
Nazlı bunu duyunca Alinin neyi kastettiğini anlar... Ali sağ bileğinde olan yonca dövmesini soruyordur. Nazlı bakar Alinin bileğine. Dövme duruyordur.. Nazlı kazağının kolunu biraz yukarı sıyırır. Dövme yoktur.. Ali bunu görünce gözleri dolar... Nazlıya bakar...
Nazlı:Evet... Şimdi çıkar mısın?.. Öğrencilerimle konuşmalıyım...
Ali dışarı çıkar.. Nazlı kapı kapandıktan sonra bileğine bakar. Dövmenin üzerine sürdüğü kapatıcıyı siler... Yonca dövmesi hala duruyordur... Sildirmemiştir.....................................