(BÖLÜM 8 İlk Aşk... Son şans...)

1K 68 0
                                    


Ali kahve yapar. Nazlı mutfağında sandalyede otururken neyin nerede olduğunu söylüyordur...
Nazlı:Kahve sağ üst rafta... Şeker hemen tezgahın üzerinde zaten...
Ali:Sen şeker kullanamazsın ki?
Nazlı:E.. Evet.. Belki sen kullanırsın diye demiştim..
Ali:Yok bende kullanmıyorum kahvede..
Nazlı:(Ali kahveyi yaparken Nazlı onu izliyordur.. Gülümseyerek.. Sonra kendine çimdik atar. Toparlanması için ama bunu başaramamıştır.. Ali kahveleri yapıp Nazlıya döner. Nazlı hala ona tatlı tatlı bakıyordur.. Ali gülümser..) Teşekkür ederim ..
Ali:Ben teşekkür ederim .. (yanına oturur... Bir süre bardağa bakar... Sonra gülümsemeye başlar.. Kahveden bir yudum alır..) Sanırım uzun zamandır içtiğim en güzel kahve olabilir bu... (Nazlıya bakar.. Nazlı da ona bakar. Gülümserler...) Gülümsediğini görmek çok güzel...
Nazlı:Böyle şeyler söylemesen...
Ali:Neden?... Doğruyu söylüyorum... Benim yanımdayken gülmüyordun bile... Artık gülümsediğini görmek çok güzel geliyor... (Nazlı kahvesinden bir yudum alır.. Ali de alır... Sonra tamamen Nazlıya döner...) Senden bir şey isteyebilir miyim?...
Nazlı:Ne isteyeceğine bağlı.. Eğer ayağa kalkmam gerekiyorsa...
Ali:Hayır yaa öyle değil.. Başka bir şey... ☺️(Nazlı da bakar ona..) Şuan ne hissettiğini söyler misin bana.. Gözlerimin içine bakıp...  Tek kelime bile olsa olur...
Nazlı:(Kahvesine bakar.. Sonra Alinin gözlerinin içine bakar..) Karmaşık... Yarım kalmış gibi biraz...
Ali:Benim gibi... (Ali derin bir nefes alır...) Nazlı... Senden son bir şans istesem... (Nazlı başka yöne bakar.) Bu sefer son.. Gerçekten... Ben artık buyum... Seni önemseyen... Sadece seni düşünen biriyim...
Nazlı:Ali bu o kadar kolay değil...
Ali:Biliyorum olmadığını... Sadece bana ufacık bir umut gerekiyor... (Nazlının kendine bakmasını sağlar. Kalbini işaret eder) Oradaki kapı hala açık mı?... Geri dönebilir miyim evime?...
Nazlı:(Gözleri dolmuştur. Aliden ilk defa böyle şeyler duyuyordur..) Kapı Aralık... Ama yolun uzun Ali Vefa Erinç... Seni uyarıyorum...
Ali:(Sesi titrer.. Gözleri dolmuştur) Usanmam, sıkılmam... Ben o kapının Aralık olduğunu biliyorum ya artık... Depar atıp geliyorum...
Nazlı da güler bu dediğine.. Ali onu izler... Gözünden yaş akar. Ali eliyle siler.. Nazlı onu ilk defa ağlarken görüyordur... Gülümserler birbirlerine...
(ERTESİ GÜN)
Ali başka bir proje için keşif gezisine gitmiştir.. Mecburen tek başına gider tabii... Nazlı evde uzanmıştır. Açelya yanına oturur...
Nazlı:Kafeye gitmeyecek misin sen Açi?
Açelya:Evde tek kalamazsın.. Kalkmaman lazım.. Bugünlük de bensiz olsunlar canım.. Her zaman gidemem ya..
Nazlı sarılır Açelyaya.. Başını onun omuzuna koyar.. Açelya Nazlının saçlarını okşar... Bir süre sonra...
Nazlı:Aliye son bir şans verdim...
Açelya:(Gözleri büyür. Nazlı başını kaldırır.. Açelya ona bakar.) Ne yaptın ne yaptııın?
Nazlı:İnşallah pişman olmam ama son bir şans verdim..
Açelya sarılır Nazlıya sıkı sıkı.. Gülümserler...
Açelya:Şahane haber buu.. Kızlara haber veriyorum.. Gelsinler hemen... Bunu acil konuşmalı ve kutlamalıyıızz...
Nazlı gülmeye başlar.. Gözlerini siler... Bir süre sonra kapı çalar... Açelya kapıyı açar. Kızlar geldi sanıyordur.. Ama Gelen Alidir... Pasta almıştır... Kapıda tatlı tatlı duruyordur Ali.. Açelya kapıyı biraz daha açar. Nazlı kimin geldiğini görür..
Ali:Girebilir miyim?
Açelya:Gel tabii..
Ali içeri girer... Nazlının en sevdiği pastadandır... Ali ellerini yıkayıp gelene kadar Açelya Nazlıya kaşgöz işareti yapar durup durup...
Açelya:Ben pastayı kesip geliyorum.. Siz... Konuşun.. Bakışın... İsterseniz öp... (Nazlı gözlerini belertip bakar.) Neyse... Bir şeyler yaparsınız..
Ali yanına oturur Nazlının... O kadar güzel bakıyordur ki ona...
Ali:Nasıl oldun?
Nazlı:Daha iyiyim... Birkaç güne düzelir zaten...
Ali:Basmadın değil mi? Kremlerini sürdün mü? İstersen sürebilirim...
Nazlı:Yok sürdüm..
Ali:Güzel o zaman...
Bir süre bakışırlar...
Doruk şirketten çıkar. Sadece imza atması gerekiyordur. Tabii aynı imzayı Ali ve Nazlının da atması gerekiyordur. Doruk Dosyayı alır Aliyi arar..
Doruk:Naber abi? Neredesin?
Ali:Nazlılardayım.. Kızlar da burada.. Ne oldu?
Doruk:Ferda da orada mı?
Ali:Napıcan olum ablamı? (Ferda Aliyi duyar.)
Ferda:Doruk mu o?...
Ali:Noluyor yaa? Biriniz buradan biriniz telefondan.. Aranızdan çekileyim isterseniz..
Doruk:Şey.. Projenin evrağı vardı.. Başlaması için ikinizinde imzası lazım Nazlıyla... Evrağı aldım geliyorum ben..
Ali:İyi tamam.. Gel..
Telefonu kapatır.. Doruk resmen uçarak geliyordur..
Ferda:Doruk mu geliyor?
Ali:Hııı Doruk geliyor...  Hayırdır ablacım?.. Neler oluyor böyle?.. Sen buradan Doruk öbür taraftan...
Nazlı:(Ferda cevap veremez..) Niye soruyorsun?.. Sana soruyorlar mı böyle?.. Hmm?
Ali:Ne dedim ki?.. Sordum sadece...
Nazlı:Sorma..
Nazlı Ferda ya bakıp göz kırpar.. Ferda ona öpücük atar... Erkek tayfasıda gelir akşama doğru... Hep birlikte otururlar... Dışarıdan Pizza söylerler... Yemeklerini yedikten sonra evde biraz canları sıkılır...
Demir:Abi ne yapsak yaa? Film falan mı izlesek?... Güzel olur bence...
Açelya:Bakalım... Vardı güzel filmler...
Açelya ve Demir film seçmeye çalışır.. Ali Nazlıya biraz daha yaklaşır.. Nazlı ona bakar..
Ali:Film izleyeceğiz.. Televizyonu rahat görmem gerekiyor...
Nazlı:Hmm.. Peki ...
Ali gülümser... Açelya filmi oynatır... İzlemeye başlarlar... FerBel sarmaş dolaş izliyordur filmi.. Ali Fermana mısır atar...
Ferman:Nabıyosun olum?
Ali:Aile var burada... (Nazlıya bakar.. Hepsi güler.. Nazlıyla aynı kaseden yerler mısırı... Elleri kasede birleşir.. Birbirlerine bakarlar.. Ali gülümser.. Mısırı alır ve Nazlıya yedirir... Nazlı gülümser... Sonra filme bakmaya devam eder. Ama Ali geri kalan kısımda sadece Nazlıya bakıyordur... Arada Nazlı da ona bakıyordur...)
Film biter...
Ali:Çok güzeldi...
Nazlı:Filmi izlemedin ki...
Ali:Filmi kastetmedim ben zaten... (Nazlı bunu duyunca gülümsemeden duramaz.. Ekip bakışır birbiriyle...)
Açelya:Gençler biz çıkalım size rahatsızlık vermeyelim..(Nazlı yastık fırlatır Açelyaya.. Ali hala Nazlıya tatlı tatlı bakıyordur..)
Demir:Öyle deme Açi yaa..  (Sadece onun duyacağı şekilde) Yarın yemeğe gidiyoruz değil mi?..
Açelya:Hmhmm.. Gidiyoruz... Ama sen nereye gideceğimizi söylemedin...
Demir:Orası sürpriz olsun ...
Açelya:Pekii.. Öyle olsun ..
(ERTESİ GÜN)
Ali şirkete gelir.. Doruk daha gelmemiştir.. Kulaklıktan konuşuyordur Ali.
Ali:Toplantıyı bugün öğleden sonraya ayarlayabilir miyiz peki?... Şuan mı?.. Şuan ofisteyim... (saatine bakar.) 20 dakikaya gelirim ben o zaman... Peki.. Peki görüşmek üzere İhsan bey...(Ali kapatır telefonu. Asistanına seslenir..) Burcu...
Burcu:Buyrun Ali bey?..
Ali:Doruk beye haber verir misin toplantımız 20 dakika sonra Açelyanın kafesinde olacak.. Oraya gelsin direkt..
Burcu:Pekii Ali bey..
Ali çantasını alır ve çıkar.. Takım elbise giymiyordur... Deri ceket. İçine kot gömlek ve siyah kot pantolon vardır üzerinde.. Ali Açelyanın kafesine gelir. Doruk zaten oradadır. Kızlar da oradadır.. Ali Nazlıya bakar. Gülümser... Toplantı yapacakları kişi, İhsan beyde oradadır. Ama Ali önce Nazlının yanına gider... Daha sonra Nazlı da katılır toplantıya ortakları olduğu için...
Ali:İhsan bey.. İstediğiniz doğrultuda değişiklikler yaptık.. Bir bakın isterseniz... Bundan ilerisi olamaz..
İhsan:(Yanında avukatı ve Başka bir çalışanı vardır.. Hepsi bakar..) Malesef... Olmaz...
Doruk:Olmaz derken?
İhsan:Olmaz Derken Doruk bey... Şöyle.. Bu benim istediğim değil...
Ali:Ne demek değil?.. İhsan bey anlattıklarınız bunlardı.. Bizzat kendim çizdim... Nasıl değil.. (Ali yavaş yavaş sinirlenmeye başlar. Nazlı Aliye bakar.)
İhsan:(vurgulayarak) Bu çizim... Benim anlattıklarım değil... Yapamamışsınız belli ki ve benim bunu istediğimi söylüyorsunuz...
Doruk:(Kahvesinden bir yudum alır. Bardağı sertçe koyar masaya.. Hepsi Doruğa bakar) İhsan bey...  İstedikleriniz onlardı... Şimdi neden dönek... Geri dönmeye çalışıyorsunuz sözünüzden?
İhsan:Ne biçim konuşuyorsun sen Bee?
Doruk:(fırlar ayağa elini masaya vurur.) O biçim konuşuyorum... Yarım saattir karşımızda dansöz gibi kıvırtıyorsun be... (Ali kalkar hızla masadan Doruğu tutar ve uzaklaştırır birazcık.. Ferman ve Demir de gelir...)
Ali:İhsan bey.. İstedikleriniz onlardı.. Şimdi böyle konuşmanız anlamsız...
İhsan:Yeter artık bu kadar.. Proje iptal oldu.. Çalışmıyorum sizinle...
Doruk:ÇALIŞMAZSAN ÇALIŞMA LAAN...
Ali:Doruk kendine geeelll... İhsan bey.. Bir durur musunuz?.. İptal edemezsiniz böyle...
İhsan:Ettim bile...
Nazlı:Sizin derdiniz başka değil mi?.. (Hepsi Nazlıya bakar..) Çizimler istediğiniz gibi.. Ama istemediğiniz başka bir şey var.. (İhsan konuşacakken) Proje için ayırdığınız bütçeye ihtiyacınız var... (İhsan avukatına ve çalışanına bakar.. Nazlı çözmüştür olayı..) O paraya şuan ihtiyacınız var belli ki ama bu projeden sonra o paranız 10 a katlanacak.. Arazi değerli... Eğer şimdi çekilirseniz zarar etmiş olursunuz... (Nazlı ayağa kalkar..) Bizim için sorun yok.. Hazır proje.. Yatırımcı bulurum... Gidebilirsiniz.. İyi günler size... (Nazlı Ali ve Doruğa döner.. Sağ elini sadece Ali ve Doruğun göreceği şekilde tutar ve parmaklarıyla beşe kadar sayar. Beşinci parmağını açtığı anda...)
İhsan:Bir dakika Nazlı hanım...
Nazlının yüzünde yandan bir gülümseme oluşur.. Ali ve Doruğa bakar. Tek kaşını kaldırır.. Sanki "ben bu işi biliyorum" der gibidir...
Nazlı:Buyrun?
İhsan:Şartları yeniden konuşalım mı?...
Nazlı:Olur ama ne derseniz diyin şimdikinin 3 katı olacak. Çünkü anlaşmayı iptal ettiniz. Bunun bir bedeli elbette olacak... (İhsan adamlarına bakar.. Kabul eder ve masaya oturur.. Ali ve Doruk şaşkındır. Ali hala Doruğu tutuyordur.. Nazlı onlara bakar.. Gülümseyerek) Ne duruyorsunuz? Otursanıza...........................

Aşkın Mimarları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin