(BÖLÜM 32. Bizim için küçük, Ali için büyük adım...)

493 23 0
                                    


Doruk o gece AlNaz da kalır Ferdayla birlikte. Kıyafet almaya bile gitmeyecektir eve... Ertesi gün yola çıkacaklardır. Nazlı üzerini değiştirmiş pijamalarıyla birlikte aşağı iner. Ali kendi kıyafetlerinden vermiştir Doruğa. Nazlı da Ferdaya vermiştir kıyafet... Salonda oturuyorlardır ellerinde çaylarıyla... Muhabbet ederken bir anda sessizleşirler... Hepsi başını eğmiştir öne... O kadar zor bir süreçten geçmişlerdir ki... Birbirlerinin ölümünü izleyecekler neredeyse... Doruk işkenceye maruz kalmıştı ve buna rağmen gayet iyidir... Yada öyle görünüyordur... Ali daha yeni atlatmasına rağmen kötü olayları birde sevdikleri için endişelenince psikolojik olarak hepsi çökmenin eşiğine gelmiştir... Ali Nazlıya bakar. Ardından Ablasına ve Doruğa...
Ali:Bunu belki hiç söylemedim hepinize... Yani çok düşündüm ama fırsatım olmadı belkide ama... Ben sizi gerçekten çok seviyorum... Hepinizi... (Hepsi gözleri dolmuş bir şekilde gülümser... Ali derin bir nefes alır.) Bu son yaşadıklarımızdan sonra kafayı yiyecek gibi oluyorum... (Doruğa bakar.) Kardeşim... Senin için o kadar çok korktum ki... Anlatamam... Ablamı sakin tutmak için kendimi tutmak zorundaydım... (Ferdaya bakar.) Ablam... (Ferda boynunu büker biraz. Gülümseyerek bakar ama gözlerinden yaş aktı akacaktır.)Sen benim bu dünyadaki en çok sevdiğim, uğruna ölebileceğim birisin... Senin saçının teline zarar gelse ben dünyayı yakarım... Koruyamadım seni... Çok özür dilerim... (Derin bir nefes alır. Başını öne eğmiştir. Yanında oturan Nazlıya bakar. Elini tutar...) Seni çok seviyorum... O kadar çok seviyorum ki senin için bütün korkularımın üzerine giderim, herşeyi aşıp gelirim yanına... Hayatımın sonuna kadar bu böyle olacak... (elini öper. Yanağından öper. Hepsine bakar.) Bunları içimde tutmak istemedim... Ne düşünüyorsam size söylemek istedim...
Nazlı Alinin yanağından öper...
Doruk:Olum bak ağlatıcan beni... Çirkin oluyorum...
Hepsi gülmeye başlar ağlarken...
(ERTESİ GÜN)
Ekip hazırlanmıştır. Öğleye kadar alışveriş yapıp daha sonra yola çıkarlar... Ferda alışmıştır Doruğun kazaklarını giymeye. Bu Doruğun çok hoşuna gider...
Mola vermişlerdir. Ali ve Doruk dışında hepsi aşağı iner. Ali Doruğa bakar.
Doruk:Hazır mısın?
Ali:İçimde ufak bir korku var... Ama hazırım abi...
Doruk:Korkma olum... Biz varız yanında işte... Nazlı da hayır demez zaten...
Ali:Demez biliyorum onu ama... Ben ya karıştırırsam söyleyeceklerimi... O zaman ne olacak?...
Doruk:Ali... Olum manyak mısın?... Kızın nüfus cüzdanını gizlice aldın gittin tarih aldın. Sonra organizasyonu tamamladın. Hepimizin giyeceği kıyafetlere kadar ayarladın. Bunu mu yapamıcan? Salak mısın abi?...
Ali:Nazlının karşısına gelince dilim tutuluyor abi benim... Bunlar kolay şeyler yoksa... Nazlıya söylemek çok zor benim için şuan...
Doruk:Sakin ol sen... Normal konuşuyormuş gibi düşün...
Ali:O zaman da elim ayağım birbirine giriyor benim ne fark eder ki?...
Doruk:(Kısık sesle) Hay eline ayağına... Tövbe tövbee... (Normal tonda) Ali... Sakin ol abi... Bak sadece şunu düşün... Nazlı bir ömür boyu yanında olacak... Böyle düşün... Hayır demez zaten... Biliyorsun... Hadi abi yaaa...
Ali:T... Tamam tamam... Yapabilirim... Halledebilirim...
Doruk:Fırsatını bulup diğerlerine söylememiz lazım... Ferdayla benim kıyafetlerde hazır değil mi?...
Ali:Hazır hazır... Babama da söyledim... Dönünce evde de bir kutlama olacak... Bu bizim aramızda olacak... Ama resmi olan bu...
Doruk:Bir şey dicem... Kızlar inşallah tuzlu kahve diye tutturmaz hee ...
Ali:(panikler. Hızlı konuşur.) Tuzlu kahve? Ya onu içmeden evlenmem derse Nazlı... Ya hayır derse... O zaman ne yaparım ben?... Doruk iptal edelim... Kahveyi içelim öyle yapalım... İptal edelim abi...
Doruk:ALİ!...  Lan Bi g*tün yer görsün otur şuraya rahatsız... (Ali paniklemiştir. Derin derin nefes alır.) Bak sakin ol... Bu halde bile olsa döverim seni hee..
Ali:T... Tamam yaa... T... Tamam... Sakin olacağım...
Herkes gelmeye başlar. Ali ve Doruğa da kahve almışlardır...
Doruk:Sakin ol tamam mı?... Bak geliyorlar...
Ali:Tamam...
Yola devam ederler... Antalyaya akşama doğru varırlar ve direkt odalarına geçip önce yorgunlukları atarlar.
(ERTESİ GÜN)
Doruk erkenden kalkmıştır. Ferda daha uyuyordur. Doruk yanağından öper ve terasa doğru çıkar. Annesini arar. Telefonu çalar. Bir süre sonra açar.
Tülin:Efendim oğlum?...
Doruk:Ben evleniyorum... (Tülin bunu duyunca sesi soluğu kesilir. Yüzü bir anda değişir.) Sadece haber vermek istedim. Onayını almak zorunda hissetmiyorum... Ama Adil amca ve Selvi abla gibi uzağımda olsanda yanımda olmanı isterdim... (Derin bir nefes alır) Olmadığını biliyorum... Ama genede haber vermek istedim... Görüşürüz daha sonra... Tabii kabullenirsen... Anne... (Doruk telefonu kapatır. Camdan içeriye bakar Ferdaya... Hala uyuyordur... Gözlerini kapatır ve derin bir nefes alır... Ardından yüzünde bir gülümseme oluşur...)
Ali kalkmış üzerini çoktan giyinmiştir. Heyecandan eli ayağı titriyordur. Tabii herkese haber vermişlerdir. Kafasının içinde konuşmaya başlar.
Ali:"Hadi Ali... Göreyim seni... Yap konuşmanı... Hadi aslanım... Haddi koççuuumm... Ulan ben bu gazla marsa bile giderim... Evlenme mi teklif edemeyeceğim beee..." (Nazlı uyanır.)
Nazlı:Günaydın hayatıımm...
Ali:HİİİYHHH!... (yüreğine inmiştir resmen. Yapışır duvara. Nazlıya bakar. Korkmuştur bir anda Nazlı konuşunca... Nazlı gülmeye başlar..) G... Günaydın canım...
Nazlı:Niye korkuyorsun tatlııımm.. Günaydın dedim alttarafı... (Ayağa kalkar. Yaklaşır Aliye. Yanağından öper.) İyi misin?...(Ali başıyla onaylar. Gözleri biraz büyümüş bir şekilde bakıyordur...) Aşkım sen iyi olduğuna emin misin?
Ali:Hmhmm... Çoooookkk...  Hadi kahvaltıya inelim...
Nazlı:Olur... Üstümü değiştireyim inelim...
Nazlı giyinme odasına doğru geçer. Ali arkasından bakar. Derin bir nefes alır. Elini kalbine koyar...
Ali:Kalp krizi geçircem şimdi...
Ali gülümsemeye başlar... Daha sonra cebindeki yüzüğe bakar... Sonra hemen cebine geri koyar... Ekip aşağı inmiştir. Kahvaltılarını yaparlar. Herkes anlamsız bir şekilde gülümsüyordur. Nazlı garip bulur bunu... Ferdaya da söylemişlerdir durumu... Nazlı lokmasını yutar.
Nazlı:Sizin neyiniz var böyle? ... Hava değişiminden dolayı mı?...
Ali:Ondandır canım tabii ... (Ali eliyle Nazlıya belli etmeden garsona işaret eder. Garson gelir Nazlının önündeki tabağı alır. Daha sonra herkesin tabağı alınır. Nazlı şaşkın bir şekilde bakar arkasından...)
Nazlı:Noluyor yaa?... Niye aldı tabağımı?... (Ardından başka garsonlar gelir. Nazlının sandalyesini dört bir tarafından tutup kaldırıp götürürler onu... Nazlı şok olur. Ekip kalkar ayağa.) Ayy Noluyooorr?... Napıyorsunuz?... Bırakır mısınız lütfen?... Alii?... Aliiii!...
Nazlıyı dışarı doğru alırlar. Kıştır zaten. Bembeyaz giyinmiştir. Beyaz kazak, beyaz pantolon ve beyaz mont vardır üzerinde... Gelinlik yerine onlar vardır... Herkes dışarı doğru geçer... Nazlı dışarıdaki ortamı görünce şok üstüne şok geçirir. Bağırınmayı bırakır. Arkasına doğru bakar. Ali ve Ekibin geri kalanı onu takip ediyordur. Nazlıyı yere bırakırlar. Ali hemen karşısına gelir ve diz çöker...
Ali:Nazlım... Senden ayrı kaldığım her saniyeyi telafi etmek istiyorum... Yaptığım tüm o öküzlüklerin hepsi için senden çok özür dilerim... Ben seninle tüm korkularımı aşmak istiyorum... Artık vakit kaybetmekte istemiyorum... Ve sana diyorum ki... Benimle şuan... Burada evlenir misin?...
Nazlı:(O kadar şaşkındır ki... Etrafa bakar... Aliye bakar. Şaşkınlıktan cevap vermeyi unutur... Ali gülümsüyordur. Ama Nazlı cevap vermeyince Alinin de yüzü düşmeye başlar... Nazlı Alinin yüzü düşünce kafasına dankeder.) Ay ben cevap vermeyi unutuuummm... Evlenirim tabii şapşaaall...
Ali tekrar gülümser... Yüzüğü parmağına takar. Elini bırakmaz ve Nazlıyı öper. Daha sonra...
Ali:Hadi o zaman...
DorFer de hazırlanır. Nazlı mutluluktan ağladı ağlayacaktır... Demir Açelya ya bakar... Açelya DorFer ve AlNaza bakıyordur... O da yapmıştır planını... Ama aceleci davranmayacaktır... Nikah memuru malum soruyu sorar... Hepsi büyük bir coşkuyla evet der... Ali Nazlıya bakar ve Ayağını uzatır Nazlıya...
Ali:Bas hadi ayağıma... Senin sözün geçsin...
Nazlı:Gerek yok ki buna... Kimin sözü geçerse geçsin... Biz birlikte olalım da gerisi önemli değil...
Ali Gülümser...
Doruk Ferdaya bakar. Alnından öper...
Doruk:Şuan ayağıma basamamış olman senin sözünün geçemeyeceği anlamına gelmiyor sayın Ferda Özütürk...
Ferda:(Gülümser.) Bence Bizim sözümüz geçsin... Birimizin değil... Doruk Özütürk...
Doruk Ferdayı öper... Nazlı ve Ferda evlilik cüzdanlarını alırlar. Birbirlerine bakarlar. Gülümseyip yumruk tokuşturur ikisi... Daha sonra AçDem ve FerBel fırlar yanlarına..........................

Aşkın Mimarları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin