At nallarının altında ezilen irili ufaklı taşların sesleri güneş ışıklarına eşlik eden rüzgarın sesiyle buluşmuştu. Atların hırıltılı nefes alış verişleri ve arada duyulan kişnemeler bu hayvanların ne kadar huysuzlandığının birer kanıtıydı. Zavallı atlar iki gündür yük arabasını çekiyordu ve her gün neredeyse sadece on dakikalık bir molanın ardından tekrar yola koyulmuşlardı. Hayvanların bu acı eziyeti çekmelerinin tek sebebi ise Rigor'un bir an önce yetiştirmesi gereken sandıklardı.Sandıkları Balenya'ya fazla uzakta bulunmayan Lengorya şehrinde anlaştığı bir adamdan emanet alıp kendilerine 'Ateş Çemberi' diyen gizli bir birliğe teslim etmeliydi. Ateş Çemberinin her bir üyesi yıllar önce katledilen Anka'nın çocuklarından hayatta kalanlardan oluşuyordu. Aynı ateşin parlak ışığı altında atan kalpleri bir gün kardeşlerinin kayıp ruhunu bulmak ve onları özgürlüğüne kavuşturmak için bitmez tükenmez bir çaba içerisindeydi. Bu onları bir araya toplamak için en büyük sebepti.
Rigornel de yıllar önce bu grubun bir halkası olmuş kardeşlerinin kanı için savaşmaya karar vermişti. Şimdi ise Balenya'ya doğru yol alarak amacını gerçekleştiriyordu.Rigor ile Lamera bir süre konuşmadan yol almışlardı. Genç kadın başta yerini her ne kadar yadırgasa da sonradan samanların o yumuşak hissine kendini bırakmıştı. Ta ki yaşlı Goldi pelerininin kumaşını çiğnemeye başlayana kadar. Goldi'nin önündeki yemyeşil otları bırakıp sert kumaşı çiğnenmesine gülse mi şaşırsa mı bilememişti. Yaşlı keçinin çekiştirdiği pelerinini dişleri arasından kurtarmak için sarf ettiği çaba bir işe yaramamıştı.
"Hey, bırak şunu... Sana diyorum inatçı keçi, hem sen önündeki şu otlarla ilgilensene. Bu kumaşın tadının kötü olduğuna emin olabilirsin. Sana bırak dedim." Genç kadın bir yandan kumaşı çekiştirip diğer yandan eline aldığı otları keçinin ilgisini çekmek için sallıyordu. Ama çabaları boşunaydı, bu keçi gerçekten de inatçı bir hayvandı.
"Goldi ile iyi anlaştığını görmek ne hoş, oysaki bu inatçı keçinin yabani bir domuzdan farkı yoktur, anlarsın ya yabancılara karşı birkaç boynuz darbesi hediye etmeyi pek sever. Ama merak etme bugün büyük çarşıda yeni sahibi onu bekliyor olacak, öyle değil mi Goldi ha?" Rigor küçük bir kahkaha atınca keçi sanki söylediklerini anlamış gibi çiğnediği kumaşı bırakıp pek yüksek olmayan bir sesle meledi. Bunu fırsat bilen kadın pelerinine iyice sarınıp önüne döndü.
"Bu arada Lamera, biliyorsun ki büyük Saternis festivaline çok az kaldı. Sırf bu festivali görmek için her yıl pek çok insan buraya uğrar. Sanırım sen de bu amaçla Balenya'ya gelmiştin değil mi? Alışveriş yapıp festivale katılmak için, yanılıyor muyum?"
Lamera ne diyeceğini bilemiyordu. Saternis festivalinin yakın zamanda gerçekleşeceğini hiç hesaba katmamıştı. Bunun planlarını ne derece etkileyeceğini ise kestiremiyordu.
"Ah, evet. Festivali ikinci kez görmek istedim. Balenya'ya ilk kez uğradığımda çok etkilenmiştim. Bu sene tekrar görmek için sabırsızlanıyorum." Yalan sayılmazdı. Bu festivale daha önce bir kez katılmıştı ve hayatının en güzel ve özel günlerinden birini yaşamıştı.
"Anladım. Ama şunu açığa kavuşturalım araban yolda kaldı, alışveriş yapmaya geldin ama her nasılsa sana eşlik edecek tek bir kişi bile yok. Hem de bu yollardaki tehlikeleri bilmeyen yokken. Nasıl desem, bu bana biraz şüpheli geldi Lamera."
"Ne demek istiyorsun sen, kanun kaçağı falan olduğumu mu?"
"Orasını bilemeyeceğim. Bunu söylemesi gereken kişi sensin ne de olsa."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Çiçeği
FantasíaYıllar önce sahip olduğu tüm anılarına en sevdikleri tarafından mühür vurulmuş bir çocuk. Son zamanlarda saklı geçmişinin ağlarından kurtulup yüzeye çıkan küçük hatıralar, kabuslar eşliğinde Ediz'in hayatını çekilmez bir şekilde alt üst etmişti...