***
- Efendim, var olma amacımız nedir, bizler neden var olduk?
- Bizler, Yer Atlas'ın çocuklarıyız. Toprağın kızı ve suyun oğullarıyız. Bu mutlak düzende yer edinebilmek için tek bir amaç edindik, o da bu düzene dahil olmaktır. Varlığımızın ise tek bir sebebi vardır sevgili öğrencim, şahit olmak.
- Ama neye şahit olacağız efendim, ağacın büyüyüp meyve vermesine mi, yoksa kuşun yuva yapışına mı? Her gün bunun cevabını öğrenmek adına düzeni izliyorum, öğreniyorum ama... Şahit olmamızın istenildiği şey nedir efendim?...bilmek istiyorum.
- Sabırsızsın sevgili öğrencim. Ama bir bilgenin sahip olması gereken iki şeye de sahipsin, neye biliyor musun? Merak ve cesaret. Bunun için seni kutluyorum. Çoğu insan merak eder ama çok azı cesaret edip cavabı bulmaya çalışır. Bu yüzden sana bilmek istediğini anlatacağım. Öncelikle şu soruma cavap ver, bir insan iyi midir yoksa kötü müdür?
- Bunu bilemeyiz efendim, iyi ya da kötü olmamız yaptığımız seçimlere bağlıdır.
-Çok güzel. Peki kişi yaptığı seçimler sonucunda yaptığı davranıştan sorumlu mudur?
- Seçimleri kendi irademizle karar verebilen varlıklar olarak evet, bizler yaptıklarımızdan sorumluyuz ama efendim bunların sorduğum soruyla ne ilgisi var anlamadım?
- Ancak sabredersen isteğine kavuşursun, unutma. Ya insanlar iradeleri dışında bir davranışı gerçekleştirirse o zaman sonuç değişir mi?
- İrade dışı davranışlar yükümlülüğümüz altında olmamalıdır. Böyle bir durumda kişinin bu davranışı için yargılanmaması gerektiğine inanıyorum.
- Şimdi bir yere varıyoruz işte.
- Efendim...
- Bir soru daha, ya insanların iradelerini kendi amaçları doğrultusunda yönlendiren varlıklar olsaydı, ya bu varlık... mutlak dengeyi bozacak kadar ileri gitseydi...
- Az önce var olma amacımız düzene dahil olmak demiştiniz şimdiyse...
- Evet, düzenin de bozulabileceğini söyledim sevgili öğrencim.
- Ama... nasıl, bu mümkün mü?
- Mağlesef mümkün. Bizler yalnız değiliz, biryerlerde bizden fazlası var ve bu düzeni bozabilecek yeteneklere sahipler. Ama bunu sakın unutma sevgili Skarel düzen mutlaktır, her ne kadar yıkarsan yık yeniden kurulacaktır.
"Yer Atlas'ın Çocukları" 1.cilt
~ Bilge ve öğrenci arasında geçen konuşma ~
(Gea Yıllıkları: Mutlak Düzen )
***
Geldikleri yer sık ağaçlarla kaplı, gür çimenlerin yeri örtü gibi kapladığı bir yerdi. Kimisi kalın kimisi ince ağaç dallarının kapladığı semadan gelen güneş ışıkları, yaprakların elverdiğince bulduğu küçük büyük her açıklıktan sızıyor Ediz'in beyaz teninde dans ediyordu. Gözkapakları altından hissettiği bu sıcaklık önce ellerine ordan da ayak parmaklarına kadar ulaşmıştı. Huzuru yakalayan bedenini güneş ışıklarının aydınlattığı gür çimenlere emanet edip bu anın tadını doyasıya çıkarıyordu. Arada mırıldandığı şarkılara eşlik eden kuş seslerini dinleyip masmavi gökyüzünde ağır ağır ilerleyen pofuduk bulutların neye benzediğini not ediyodu beynine. Şimdiye kadar elma, kardan adam, şemsiye, kalp hatta bir keresinde tavşanın uzun kulağını parmakları arasında alıp çeken bir kaplumbağa bile gördüğüne yemin edebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Çiçeği
FantasiYıllar önce sahip olduğu tüm anılarına en sevdikleri tarafından mühür vurulmuş bir çocuk. Son zamanlarda saklı geçmişinin ağlarından kurtulup yüzeye çıkan küçük hatıralar, kabuslar eşliğinde Ediz'in hayatını çekilmez bir şekilde alt üst etmişti...