🌈yirmi

249 15 3
                                    

3 Hafta Sonra

Elimdeki şişeden bir yudum aldım ve mataramı çantama geri koydum. Çantamı tekrar banka koyup basket potasının altındaki ikilinin yanına ilerledim. somrutmuş bir şekilde Merih'in söylediklerini dinlerken bakışları beni bulup tekrar Merih'e döndü. Kumral saçları alnına yapışmış, yanakları saatlerdir güneş altında kalmadan al aldı.

Merih ona topu nasıl atacağına kadar basketbolun en ince detayını bile anlatmıştı. Ancak Deniz sanki usta bir beceriksizlikle iki saattir topu bile sektiremiyordu. Boyu olsun spor geçmişinin eksikliği olsun basketbolu öğrenmek onun için bir mucize olacaktı. Merih topu bir daha Denize verdi ve kollarını ayarlayıp potaya atabilmesi için biraz geriledi.

Azimli bakışları ve acemi hareketleri o kadar tezattı ki bazı denemelerinde Merih ve ben kahkahalara boğuluyorduk. Var gücüyle attığı top anca potaya bir metre yaklaşırken hızla inen top bu sefer yere düşeceğine Deniz'in kafasına düştüğünde acıyla yere düştü. Hemen biraz ötemdeki çocuğun yanına varıp dizledim. Oturduğu yerde başını elleri arasına almış acıyla yüzünü buruşturuyordu. Endişe ile başını ellerim arasına alarak saçlarını karıştırmaya başladım. Görünürde açık bir yara yoktu ancak zarar görmesinden korkuyordum.

"Tamam! Tamam, iyiyim. Endişenme. Sakin ol Kayra"

Ellerimi yanaklarına çıkartıp bunalmış çocuğun gözlerine baktım.

"Emin misin Deniz? Birşeyin yok değil mi?"

Ellerimi tutup indirdi ve başını evet anlamında salladı.

"Sadece biraz kafam acıdı o kadar. Ama iyiyim."

Güven verircesine gülümsedi, bende ona.

"İyi misin koçum? Var mı birşeyin?"

Merih yanımıza çöküp meraklı bakışlarla Deniz'e bakıyordu.

"İyiyim Merih abi, endişelenecek birşey yok"

Tek kaşım kalkarken ikisine de sorarcasına konuştum.

"Abi?"

Bildiğim kadarıyla az önceden beri bu abi lafı yoktu.

Merih gülerek konuştu.

"Bu afacanla anlaşma yaptık. Ona şart koştum, ilk basketini atana kadar bana abi diyecek. Lan olum zaten ben hepinizden büyüğüm, senden bir olsada ondan ikiyim. Ama dediğim gibi ilk basketine kadar. Dimi abisi?"

Gülerek konuştu yeşil gözlü çocuk.

"Evet Merih abi, yoksa sana da mı abi demeliyim Kayra?"

Durdum. Bana abi demesini ister miydim? Hayır. Nedense bana ismim ile hitap etmesini seviyordum. İsmim onun dilinden dökülünce başka hissediyordum. Kaşlarımı çatarak konuştum.

"Dayıda anlaşalım ne dersin?"

İkiside kahkahalar ile gülerken bir kez daha o gülüşe daldım. Bu hafta bu beşinci dalışım oluyordu ve her seferinde dahada uzun dalıyordum. O uçsuz denizde kaybolmamak adına bakışlarımı çekebildiğim kadar çektim.

Gülmesine son verip boğazını temizledi.

"Mesaj alınmıştır, Kayra'ya devam"

İkimizinde bakışları elindeki top ile ayağa kalkan Merih'e kaydı.

"Bence bugünlük bu kadar yeter. Saatlerdir buradayız ve Deniz'in pestili çıkmak üzere"

Gülen Deniz ile yılgınca kendimi sırt üstü zemine bıraktım. Deniz'de beklemediğim birşey yapıp kendini yanıma bıraktı.

"Lan olum siz iflah olmazsınız. Bu sıcakta buraya yatılır mı?"

İkimizden de cevap gelmezken çalan telefon ile turuncu saçlı çocuk hızlı hızlı konuşup gitti.

"Benim Mine ile buluşmam gerek sizde biran önce buradan kalkın başınıza güneş geçecek. Kaçtım ben"

İkimizdende aynı anda bir hımhım sesi çıkınca Merih bizi boşverip telefonla konuşarak sahayı terk etti.

Çarşambaları hariç hergün saat 12'de dersim bitiyor kendimi Denizin yanında buluyordum. Çarşambaları ise anlaşmış gibi uyandığım an karşımda Deniz'i buluyordum, her çarşamba üşenmeden sabahleyin gelil beni o uyandırmaya başlamıştı.

Ona İzmir'i gezdirmiştim. Deniz kıyılarına, bilinen en güzel yerlere ve tarihi yerlerden sonra gelen mesiri alanlarına götürmüştüm. Bugün ise onu sonunda yakın arkadaşım Merih ile tanıştırmıştım. Merih'i basket sahasında buluncada dayanamamış oyuna başlamıştık. Sonuç ise bir fiyasko Deniz'in basket bilmediğini öğrenerek ve ona basketi a'dan z'ye öğretmek ile geçmişti.

"Basket bildiğini bilmiyordum."

Gözlerimi alan güneş ve sesine daha da odaklanabilmek adına gözlerimi kapattım.

"Bende bilmediğini yada basketin b'sinden habersiz olduğunu bilmiyordum. "

Kıkırtısı yayılırken gülümsedim.

Uvuvuuvuvvuvuvu 3 hafta geçti. Şuan o kadar keyifliyim ki vuhuuuu yarına fizik ödevim var ancak gram yapmadım. Mrhkstblfslbfslbsfl nanayı yedim ama rahat rahat oturuyorum :'))))

Neyse ben kaçtım sizde bu bölümün keyfini çıkarınnnnnn

Hepinizi öpüyorum 🖤🏳️‍🌈

Karahindiba BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin