🌈yirmi yedi

229 21 18
                                    

Bir süre sonra...

"Gülümse"

Uzandığım çimlerden doğrularak güneşten kısılmış gözlerim ile anlamazca yüzüne baktım.

"Ne?"

Bana gülümseyerek elindeki kamerayı yüzüne çıkardı. Aniden patlayan flash ile elimi yüzüme siper ederek geri çimlere uzandım. Kendini yanıma bırktı. Temmuz sıcağının canımızı okuduğu bu güzel yazda benim kiraz ağacımın altında yan yanaydık.

"İddiaya varırım ki çok güzel çıkmışsındır"

Sesinde bariz bir eğlenme vardı. Dizlerini büktü, göğsünde asılı olan kamerayı elleri arasına alıp incelemeye başladı.

"Yani diğerleri  gibi kötü çıktı diyorsun?"

Gülerek sol kolunun üzerinde bana döndü.  Gözlerim kapalı konuşmasını bekledim. Elini nazikçe saçlarımda dolaştırdı. Her bir bukleyi eliyle birbirlerinden ayırdı. Eli alnımda daireler çizerken nazik dokunuşlar uykumu getiriyordu.

"Hayır...aksine her zamanki gibi şapşalca çıkmışsın. Bir insan her fotoğrafta nasıl tek gözü kapalı çıkmayı başarır? Ve hep aynı kapalı göz ile"

Kameranın kayışını boynundan çıkarıp bir kenara koydu. Bugün olduğundan daha çok neşeliydi. Kahkahaları çevremizi sararken kendini  geri çimlere attı. Kumral saçları boynuma değiyor gıdıklanmamı sağlıyordu. İstemsizce kıkırdayıp bedenimi biraz uzaklaştırdım. Gözleri beni bulduğunda yüzündeki muzip gülümseme ile dirsekleri üzerinde doğruldu. Bana daha da yaklaşıp ellerini karnımda gezdirmeye başladı. Kıvrak parmaklar kahkahalara sebep olurken onu üzerimden atamıyordum. Çocuksu neşesi ile yorulunca kendini yüz üstü çimlere bıraktı. Sıcak yetmezmiş gibi birde gıdıklaması ile ter içinde kalmıştım.

"Sana beni kaç kere gıdıklama dedim Deniz?"

Boğuk kıkırtısı kulaklarıma dolarken yüzü otlarla birleşmiş Deniz'i izledim. Yüzümde istemsiz bir tebessüm yayılırdı  onu izlediğimde, tıpkı şuanki gibi...

Hep geldiğim o ormanın arasındaki tek kirazın altındaydık. Onu en özelim olan Merih'in bile gelmediği yere getirmiştim. Yorgunca gözlerimi kapatıp tatlı meltemin ve ormanın sesini dinlemeye başladım.

"Sana söylemem gereken bir şey var Kayra"

Merakla yanımdaki çocuğa baktım. Söyle dercesine başımı salladım. Yattığı Yerden doğruldu ve çekingence konuşmaya başladı.

"Lütfen duydukalrından sonra bana yalancı deme olur mu?"

Merakla yattığım yerden doğruldum.

"Hey... kasma kendini sorun yok. Hadi söyle"

Derin bir nefes aldı ve konuştu.

"Aslında benim ailem tümüyle öldü. Senin yanında bile anne diye seslendiğim kadın aslında  teyzem. Senden bir yalan olarak bunu sakladım. Özür dilerim, daha birilerine tüm ailemi kaybettiğimi söyleyecek kadar güçlü görmüyordum. Bu yüzden hep teyzeme anne diyordum"

Sesi sonlara doğru kısılırken onu kucağıma çektim.

"Bunda hiçbir   şey  yok,  lütfen kendini suçlama. Seni çok iyi anlıyorum."

Başının üzerini öptüm ve onu daha da sarmaladım. Libidomu yükselten o güzel kokusunu içine çektim. Kollarıni tereddütte kalsada sonradan belime sardı.

Rüzgar hafif hafif eserken, bedenlerimizi sarmalarken bir süre sarılarak kaldık. Başını gömdüğü boynumdan derin bir nefesi içine çektiğinde gülümsedim.

"Bana bu kadar iyi davranman başımı döndürüyor"

Fısıltıyla konuştuğunda benim duymadığımı zannetsede duymuştum. Kalbimi yerinden sarsacak bu cümleyi duymuştum.

Hüngür hüngür ağlıyorum. Bu benim ilk kitabımdı. Hatta ilk bxb kitabımdı ve ben cok sevdim. Umarım bastan okurken 'ben ne yazmışım aq' kafasına girmem :')

Kardeşlerim umarım hepimiz böyle bir aşk ile sarmalanırız.

Hepinizi öpüyorum 🖤🏳️‍🌈

Karahindiba BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin