○BÖLÜM 16- SÖZLEŞMEYE GÖRE HAREKET EDECEKSİN○

770 115 36
                                    

Hello Mucizem okurları. Ben geldim.

Medya-Diclenin yağmurda ıslanışını temsil eden fotoğraf

Bu bölüm LeylaAraz gelsin.

Hep iyi olmanız dileğiyle. Keyifli okumalar.

Dicle Arslanoğlu

Ne kadar süre öyle kaldım bilmiyorum ama sadece hareketsiz kalarak durmak istedim. Yağmur damlaların yaptığım hataların silip süpürerek benden uzaklara götürmesini istedim. Ama istemekle kaldım çünkü Baranın ameliyathaneye götürürlerken ki hali gözümün önüne gelip duruyordu. Aslının her daim canımı yakmaya çalışmasını anlıyordum da Peki Berzan...

Haklı olsa da bunları brnim yüzüme çarpar gibi söylemesi canımı o kadar acıtmıştı ki anlatmaya kelime yetmezdi. Şuan bile göğüs kafesimde kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir acı hissediyordum. Ve bu acı her dakikada artıyordu. Berzanın öfkesi böyleydi işte. Saman alevi gibi hızlı gerçekleşiyordu. Baran ve Şilanın iyliği için susup halletmeye çalıştım diye suçlu olmuştum. Ben bir şeyleri düzlemeye çalıştıkça iyice batırıyordum.

Haklıydılar.Benim bu zamana kadar kime yararım olmuştu ki Barana olacaktı. Ben Serdar Abinin sevdasını kurtarmaya çalışırken kendimi cayır cayır yanan aşkın ateşine atmıştım. Şimdi ise hangi tarafa gidersem gideyim sonuç hep aynıydı. Yanıyordum. Belkide beni hiç sevmeyecek bir adama umut bağlıyordum. Belkide kalbini bana hiçbir zaman vermeyecek, sevgisini hiçbir zaman görmeyeceğim birine tutuluyordum. Bunun olmasına izin vermemeliydim.

Yağmur yağışı yavaştan kesilirken gökyüzüne baktım. Lacivert bulutların hala gökyüzünde yerini korurken rüzgar esmeye başlamıştı. Kasvetli hava insanı bunaltırken ellerim ile gözümdeki yaşları silip ayağa kalktım. Ama Elbisem sırılsıklam olmuştu. Elbisemden sular damlarken gözlerimi etrafta gezdirdim. Kimseler yoktu. Yavaş adımlarla hastanenin bahçesinden çıktım ve hastanene yolunun çıkışına doğru yürümeye başladım. Eve gidip üstümü değiştirip geri gelsem daha iyi olacaktı. Zira bu kıyafetlerle kimsenin karşısına çıkamazdım.

Rüzgarın şiddetli esmesi ve üzerimin ıslak olmasından dolayı üşümeye başlamıştım ama şuan üşümem bile umrumda değildi. Tek istediğim Baranın iyileşmesi ve altı ayın bir an önce bitmesiydi. Berzan bana iyi gelmiyordu. Evet iyi, merhametli biriydi ama biz onunla farklıydık. Ben umut ederken, o umut yıkan biriydi. Bugün bile benimle konuştuğu anda bile gözlerindeki duygusuzluğu görebilmiştim. Bana karşı bir şey hissetmiyordu. O bana karşı böyle hissiz ise bende ona karşı hissiz olabilirdim. Deneyerek başarabilirdim.

Yaklaşık yarım saatin sonunda konağa gelebilmiştim. İçeriye girmemle Bedirhan ağa ve Meryem Hanımı hazırlanmış bir şekilde dışarı çıktılarını gördüm ama beni gördüklerinde durmuştular. Gerçi Meryem Hanımın benim bu sırılsıklam halimi görünce bir anda yanıma gelip "Kızım bu halin de ne?" diye sormasıyla gözlerimi onlardan kaçırıp "Yolda gelirken ıslandım!" diye açıklama yaptım. Bedirhan Ağa da diğer tarafıma gelip "Bizim hergele seni eve bırakmadı mı?" diye sinirli sesiyle sorarken başımı sağa sola sallayıp "Ben habersiz geldim. O yüzden izninizle üstümü değiştirmem lazım!" dedim ve daha fazla soru sormalarını istemediğim için yanlarından ayrılıp merdivenlere yöneldim.

"Kızım tekrar hastaneye gidecek misin ?"

Meryem hanımın sesiyle durup onlara baktım. "Evet. Üstümü değiştirip gideceğim!" Cevabım üzerine Bedirhan ağa "O zaman sen üstünü değiştirip gel. Beraber gidelim!" demesiyle başımı sallayıp kalan merdivenleri hızlıca çıktım.

MUCİZE'M (Mardin Serisi 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin