○BÖLÜM 14- YAKINLAŞMA○

932 138 42
                                    

1K olduk.  Dicle ve Berzanın hikayesi büyümek için ilk adımı attı.

Okuyan herkese çok ama çok teşekkür ederim.

Yorum ve oy sayısı  az . Lütfen onlarada ağırlık  verelim. Sizleri seviyorum Canım okurlarım.

İnsan boy aynasında değil,
bir başkasının iç dünyasında güzel durmalı. 

Dicle Arslanoğlu

"Ben sen rahat uyuman için uzağa gittim!" Dememle aradaki olan mesafeyi sıfıra indirip bu sefer gözlerime daha da yakından baktı. "Belki ben böyle daha rahatım ne biliyorsun Karıcım!"

Berzandan gözlerimi çekip uzaklaşmaya çalışırken "Ben böyle rahat değilim!" Dedim ama Berzan uzaklaşmama izin vermiyordu. Gamzelerini gösterecek şekilde gülümsedi. Gözlerim  gamzelerine takılınca  cesaret ile ne zamandır yapmak istediğimi yapmaya karar verdim. Sağ elimi gamzesinin üzerine koymamla yüzü saniyesinde ciddiyetli bir hal aldı. Gamzesi de kaybolunca kaşlarımı çattım.

"Gülümse Berzan. Gülünce çıkan gamzelerin izlemeye değer!"

Berzanın yüzü hala ciddiyetliyken bir an ne dediğim aklıma dank etti. Aniden elimi yüzünden çekip belindeki elinin üzerine koyup çekmeye çalıştım."Ben böyle rahat değilim. Uyuyamıyorum!" Sırtım tamamen Berzan'ın göğsüne değince bırakmayacağını anlayıp elimi çektim. Sırtım bir anda alev almıştı. Nefeslerim ise sıklaşmaya başlamıştı. Bir şekilde kurtulmalıydım ama Nasıl? Düşün Dicle düşün!Berzan'ın nefesi boynuma vururken düşünmeme pek olanak sağladığı söylenemezdi. Fark ettirmeden sık sık  nefesler almaya çalıştım  ama olmuyordu. Odayı dolduran telefon sesi ile fark ettirmeden derin nefes alıp gözlerimi kapatıp açtım. "Berzan telefon çalıyor!" Berzan birkaç kez kıpırdandı ama kolunu çekmedi. Elimi tekrar yavaştan elinin üzerine koydum. Tenine değen elim ateşe değmiş gibi bir anda sıcacık olmuştu. "Berzan telefonum çalıyor. Elini çeker misin? Telefona bakmam lazım!" Biraz yerimden doğrulup Berzan'a baktım . Gözleri kapalıydı. Bir elimi omzuna koyup dürtmeye başladım. Göz kapakları yavaştan aralandı ve kahve gözleri ortaya çıktı. "Peki. Git ve telefonuna bak!"Dedi ve elini çekip sırtını bana döndü. Bir anda ne olmuştu buna ? Az önce bana sarılan o değil miydi neden şimdi böyle davranıyordu? Umursamayıp yataktan doğruldum ve telefonu elime alıp arayana baktım. ^Baran?^Gördüğüm isim ile kaşlarım havalandı.  Umarım kötü bir şey olmamıştır. Ayağa kalkıp sessizce balkon kapısına yürüyüp açtım ve dışarı çıkıp kapıyı kapattım. Bir elimi demirliğe koyup diğer elimle Baranı geri arayıp telefonu kulağıma götürdüm.

"Dicle İnşAllah yanlış bir zamanda  aramadım!" 

Baranın sesindeki imayla kan yüzüme hücum ederken "Buyur Baran   neden aramıştın?" diye sormamla kahkaha attı.

"Kız kaçırıyorum. Bir tek  sana haber vereyim dedim!"

Söylediğiyle gözlerim sonuna kadar açıldı. "Ne demek kız kaçırıyorum haberin olsun. Sakın öyle bir şey  yapma. Gidip kızı isteyin!" Sona doğru  sesim hafif yükselmesiyle dudağımı ısırdım. Berzan sesimi duyabilirdi.

"Kızı kaçırdığım gibi sana haber verdim. Bize göz kulak ol kuzen!" dedi eğlenir sesiyle. Sabır dileyip "Saçmalama kuzen.  Kızı hemen evine geri bırak. Usulüne göre gidip isteyelim!" dedim ciddiyetli  bir sesle ama Kuzenim delidir  dinler mi? Asla.

"Çok geç kuzen kız yanımda. Kapatmam  lazım Malum ŞanlıUrfadan Mardine gelip kalacak yer ayarlıcaz!"

"Bar-" İtiraz etmeden telefon yüzüme kapanınca  derin nefes aldım. Of! Neden bir günüm normal  geçmez? Gerçi etrafımda normal insan yok ki.
Kulağımdan telefonu çekeceğim sırada balkon kapısının açılma sesini duydum. Telefonu kulağımdan çekmedim ama gözlerimi sıkıca kapatıp açtım. Bozuntuya vermeyip konuşmaya devam ettim. "Tamam anneciğim. Yarın uzun uzun konuşuruz İyi geceler!"

MUCİZE'M (Mardin Serisi 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin