○BÖLÜM 18- PİKNİKTEKİ YAKINLAŞMA○

912 92 67
                                    

Merhaba Mucize'm Ailesi. Tam Tamına 4142 kelimelik bir bölüm ile karşınızdayım. Söz verdiğim gibi uzun bir bölüm sizinle.

Gün geçtikçe ailemiz yavaş yavaş büyüyor. Şuan 4K olduk. Artması dileğiyle.

Medya - Dicle'nin piknik için giydiği kıyafetler ve Berzan'ın yaptığı taç.

Çok ama çok güzel bir bölüm oldu. Yorumlarda buluşalım. İyi okumalar.

Dicle Arslanoğlu

"Karıcım birbirimizden kaçmaya çalıştıkça yine kendimizi birbirimize yakın buluyoruz!"

Berzanın cümlesiyle şakınlığa uğramıştım. Böyle bir cümle kurmasını beklemiyordum. Berzan gamzelerini gösterecek şekilde gülmesiyle gözlerim ister istemez gamzelerine gitti. Şuan bir nefes yakınımda Berzan vardı ve kurduğu cümle kalbimi göğüs kafesini yarmak ister gibi hızlı atmasına neden olmuştu. Berzan yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve yanağını yanağıma sürterek dudaklarını kulağıma yaklaştırdı. Allahım kalp atışlarım yüzünden ölüyor gibi hissediyordum.

"Senden uzak kaldığımda hiç tatmadığım tarifsiz bir duygu hissettim ve bu hiç hoşuma gitmedi Karıcım!"

Her kelimesinde şaşkınlığım kademe kademe artıyordu. Ve sanırsam şuan zirvedeydi. Ayrıca Berzanın yakınlığı yüzünden dolayı mıdır bilmem ama çok sıcak olmuştu. Avuç içlerimin terlediğini fark edince elbiseme sürdüm. "Nasıl bir his?" diye sordum zar zor. Gülümsemişti , bunu gergiye gelen yanağından anlamıştım. Başını geriye çekip kahve gözlerini gözlerime kenetledi. Kahve gözleri hiç görmediğim bir şekilde parıldıyordu. "Böyle insanın yüreğini kasıp kavuran bir sızı gibi!" demesiyle kalbim atışını en üst seviyeye çıkardı ve Berzan'ın kalbimin sesini duyduğuna emindim.

O anda kapının çalınmasıyla aniden Berzanı itip ondan uzaklaştım. Berzan bu hareketime gülerken kapıya doğru yürüyüp açtı ama aynı anda kaşlarını çatması bir oldu.

"Lan Mirza zamanlamana tüküreyim!" diyen Berzan ile gülümsedim ve pijama takımı elime alıp pencereye doğru yürüdüm ve onları izlemeye başladım.

"Tüh be ! Bölmedim İnşAllah!" derken Berzanı baştan aşağıya inceledi ve rahat nefes verip "Çok şükür bölmemişim!" dedi. Neyi ima ettiğini anlayınca gözlerim kocaman açıldı. Tövbe yarabbim ya. Berzan kafasına bir tane vurup "Katil etme beni Mirza! Niye geldin?" diye sordu. Mirza başını ovarken "Annem ve babamın ortak kararı sonucu piknik yarına alındı ve..." dedi başını içeriye uzatıp bana baktı. "Sizin ailede geliyor Yenge!" diye ekledi.

"Onur denen Kuzeni de gelecek mi?"

Berzanın söylediğine göz devirdim. Taktı Onura ya. Ters bir kelime dahi etmemişti ama yinede sevmiyordu. Mirza doğrulup "Aksoy konağında kim varsa hepsi geliyor abicim!" dedi ve kapının kulpunu tutup "Yarın erken kalkın pikniğe gideceğiz! Hadi iyi geceler. " dedi ve kapıyı Berzanın yüzüne kapattı. Berzan eliyle çıkmaya yüz tutan sakallarını sıvazlarken başını çevirip bana baktı.

"Biz gitmesek olmaz mı?" diye sormasıyla başımı sağa sola sallayıp "Ben gideceğim. Gelmek istemezsen zorlayacak halimiz yok Berzan!" dedim. Berzan gözlerini kısıp "Bensiz bir yere gitmene izin vermem Dicle Hanım!" diye uyardı beni. Banyoya doğru yürürken "O zaman yanımda bulun!" dedim ve elimdeki pijama takımıyla banyoya girdim.

MUCİZE'M (Mardin Serisi 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin