○BÖLÜM 4-KAYIP HALHAL○

925 173 41
                                    

"Üstada sorarlar sеvgi mi nеfrеt mi diyе, "nеfrеt" diyе cеvap vеrir vе еklеr; çünkü onun sahtеsi olmaz."

Dicle Aksoy

Yeni bir güne uyanmıştım.
Gözüme güneş ışığı vurmasıyla gözlerimi kırpıştırıp açtım. Her gün bu şekilde uyanmaya alışmıştım. Güneş ışıklarını seviyordum. Bir nevi çalar saatim gibiydi. Yatağımdan kalkıp banyoya gidip kısa bir duş alıp odaya geri döndüm . Ayağım iyleşmişti. Beyaz bir elbise giyip saçlarımı kurutup taradım ve odadan çıktım. Terasa gittiğimde herkes yavaş yavaş kahvaltıya oturuyordu.

"Herkese Günaydın! " diyip yerime geçtim. Kahvaltıya başlamıştım. Nedense bugün çok mutluydum. Gülümsemek istiyordum ama sebebini bilmiyordum . Umarım kötü bir şey olmazdı.

                        💫💫

Kahvaltıdan sonra odama geçtim. Ayağım iyidi hem de baya iyi. Rahatça basabiliyordum, morluk ise yavaştan geçiyordu .Berzanın ilk kez bana faydası dokunmuştu. Gözlerimi ayağımdan çekip karşıda duran poşetleri fark etmiştim . Yavaşça kalkıp poşetleri alıp yatağa tekrar oturdum.

İçinden aldıklarımı tamamen çıkarmaya başladım. Ama bir şey eksikti . Dikkatli bakınca halhalım yoktu . Tüm poşetleri alt üst etmeye başladım ama yoktu işte . Nerede olabilirdi ki . Acaba çantamda olabilir miydi ? Ayağıma dikkat ederek kalkıp çantamı alıp baktım ama onda da yoktu ,kesin düşürmüştüm . Ama nerede düşürdüm? Tepede mi yoksa yolda mı ? Düşündüm ama aklıma gelmiyordu. Çok üzülmüştüm . Çünkü O halhal bana biricik kuzenim Baran'ın hediye ettiği ama kaybettiğim halhala benziyordu . Of ya !Artık o güzelim halhalın üzerine bir bardak soğuk su içecektim etrafa bakındım ama içecek bir bardak su bile yoktu . Yüzümü asıp mutfağa inmek için odamdan çıktım.

Konağın kapısı çalması üzerine merdivenlerin orda durdum . Tüm dikkatimi kapıya vermiştim . Kim gelebilirdi ki tüm Aksoy erkekleri işe gitmişti. Bir tek dedem şu an evdeydi. Gülnür mutfaktan çıkıp kapıyı açtı . Artık karşısında kimi gördüyse hemen kenarıya çekilip başını eğdi .

"Hoşgeldiniz!"

Dikkatli baktığımda kaşlarımı çattım . Çünkü karşımda Berzanı gördüm. Berzan Gülnür'a baş selamı verip yanında bir adam ile içeriye girdi .

Bir anda başını kaldırıp yukarıya baktığında göz göze geldik . Bir süre bana baktı . Kahve gözlerinde sadece nefret vardı . Bunu hissedip görebiliyordum. Ne ben ne de o küstah olacak adam benden gözlerini çekmedi . İkimizde birbirimize bakarken onun gözünde olduğu gibi benim gözümde de nefret vardı sevmiyordum o adamı . Ya da...

Devamı yoktu işte zaten olamazdı. Aklıma bir anda kaybettiğim halhal geldi belki onda olabilirdi. Gözlerimde ki nefret silinip yerini umut aldı . Gülümsedim .

Berzan bir an gülümsediğimi görünce tek kaşını kaldırıp durdu. Adamın şaşırması normaldi çünkü tanıştığımızdan beri tartışıp duruyorduk. Tek kaşını indirdi. Bakışlarını çekip Gülnür'a baktı. Tok sesi ile konuştu.

"Boran ağa nerededir ?"

Daha fazla sesini duymak istemiyordum. İnsan karşılık olarak gülümserdi ama o  küstah bir adamdı. Yüzünü ve sesini duymamak için geldiğim yolu geri dönerek odama gidip içeri girdim.

Yatağının üstüne oturdum . Neden geldiğini merak ediyordum . Acaba ne oldu ? Beni mi söyleyecekti ?Eğer gerçeği söylerse ve dün  söylediğim yalan ortaya çıkardı ve bu benim açımdan hiç iyi olmazdı. Merak etmiştim. Dilim damağım kuruduğunda mecbur su içmek için mutfağa gitmem gerekiyordu . Oflayarak ayağa kalktım içimden 'İnşAllah gitmiştir' diyerek bir umutla odadan çıkıp , merdivenlere yönelmiştim. Tam inmeye başlamıştım ki o da oturma odasından çıkıyordu . Yavaşça merdivenleri inerken Berzan'ın bakışları bana döndü . Ben ona hiç bakmayarak merdivenleri inip tam mutfağa gireceğim sırada Berzan'ın sesi ile durdum. Ve ona baktım o ise dedem ile tokalaşıyordu.

MUCİZE'M (Mardin Serisi 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin