MUCİZE'M (Mardin Serisi 1)

○BÖLÜM 6 -YÜZÜKLERİN TAKILMASI○

"Ömür bir masal gibidir, ne kadar uzun olduğu değil, ne kadar güzel yaşandığı önemlidir. "
"Alıntı"

Dicle Aksoy

Elinde paket ile kuyumcudan çıkan kişi ile şaşırmam bir oldu . Ama elimin iyice sıkılması ile acı da hissetmeye başladım.

Onun burada ne işi vardı?

Fırat bakışlarını bizim birleşen elimize indirmiş donuk gözlerle ve odaklanmış bir şekilde bakıyordu. Transa girmiş gibiydi. Telaşla Berzan'a baktım. İfadesiz bir şekilde Fırat'a bakıyordu. Bir anda Berzan beni kendine çekip yapıştırıp biraz daha dikleşti. Aklı sıra bu kız benim hareketleri yapıyordu. Meydanda olan kuyumcuya getirmişti bir de . Amacı neydi bunun? Allahım sen bana yardım et.

Fırat sonunda transtan çıkıp ilk bana daha sonra Berzan'a baktı. Ben konuşacaklarını düşünürken Berzan bir anda yürümesi ile tabiri caizse sürüklenmeye başladım. Kuyumcudan içeri gireceğimiz sırada Berzan Fırat'ın sesini duyması ile durunca bende durdum.

"Berzan ağa lafı uzatmadan söyleyeceğim BENİM olanı almanın hesabını en ağır şekilde ödeyeceksin. Bilmiş ol!" dedi . Berzan hafif bir gülüp elimi bırakıp Fırat'a baktı.

"O zaman bende lafı uzatmadan söyleyeyim Kandemir . Eğer bende seni BENİM olan ile " diyip elimi tutup yukarıya kaldırdı ve kaşıyla işaret edip sözüne devam etti. "Değil konuşmak yaklaşırsan ben senin gibi tehditle kalmam icraatta geçip bir daha bu Mardine ayak dahi basmana izin vermem. Bilmiş ol!" diyip kuyumcuya girdik . Ben camdan Fırat'ın gidip gitmediğine bakarken Berzanın sesi ile kuyumcuya baktım .

"Biz Söz Yüzüklerine bakacağız " dedi ve iki elini pantolonun cebine koyup kuyumcuya baktı. Bu ne rahatlıktı ya? cama biraz daha yaklaşıp ellerimi göğsümde birleştirdim. Ben neler yapıyordum. Bir karar üç kişinin hayatını mahvedecekti. Az önce Fırat tehditlerini savurup gitti . Berzan desen hayatımız çok normalmiş gibi bir de yüzük seçiyordu.

Omzuma dokunulması ile düşünce aleminden çıkıp Berzan'a baktım . Elinde bir çift yüzük ile yanıma gelmişti . Bir tanesini kendi parmağına taktı ve diğerini gösterip alaylı sesi ile konuştu .

"Artık taksan mı diyorum . Ona göre alalım" demesi ile başımı salladım ve elindeki yüzüğü alacakken hemen elini kendine çekip başını olumsuz anlamında sağa sola salladı. Ben ona anlamaz bakışlarımı yollarken bir anda elimi tutması ile vücudumda bir ürperti hissettim. Başımı kaldırıp ona baktığımda oda bana bakıyordu . Mavi gözlerim onun kahve gözlerinde kaybolurken ne ben ne de o bakışlarımızı çekmedik . Yüzüğü takmaya başladı. Bakışlarım yüzüğü bulunca ne hikmetse seçtiği yüzük parmağıma tam olmuştu. Tekrar onun gözlerine baktığımda yine aynı ifade ile bakıyordu. Çözülmez bir bakış . Dışardan her ne kadar normal gibi gözükse de bence öyle değildi. Kim bilir belkide hayat ona duygularını saklamayı öğretmişti . Bir an kuyumcuda olduğumuzu hatırladığım gibi hemen elimi onun ellerinin arasından çekip bir adım geri gidip etrafa bakmaya başladım . Berzan boğazını temizleyip bakışlarını bana çevirdi.

"Yüzük parmağına olduysa alalım. " demesi ile başımı sallayıp parmağımdaki yüzüğü çıkarıp Berzan'a uzattım . Elimden yüzüğü alması ile kendi parmağındaki yüzüğü de çıkardı ve kuyumcuya uzattı. Cebinden bir kredi kartı çıkarıp Yüzüklerin fiyatını ödedi.

"Yüzükleri kırmızı kurdele ile halledip bizim konağa yollayın"

"Peki ağam başka emriniz var mıdır ya da istediğiniz ?"

Berzan bana yaklaşıp tekrar elimi tutması Berzan'a baktım . O ise kuyumcuya bakıyordu . İyi alışmıştı elimi tutmaya.

"Başka isteğimiz yok , hadi kolay gelsin " diyip kuyumcudan çıkıp meydandakilerin bakışları eşliğinde arabaya kadar el ele yürüdük . Arabanın yanına geldiğimizde ikimizde arabaya bindik. Emniyet kemerimi takarken bakışlarım kuyumcunun kapısına takıldı .