○BÖLÜM 17- UZAK KALIRKEN YAKIN BULMAK○

786 98 24
                                    

Hello Mucizem Okurları. Ben geldim.

Medya- Diclenin düğündeki kıyafet

Dicle Arslanoğlu

Herkes birbiriyle tokalaşırken bir anda konağın kapısı sertçe çalınmaya başladı. O kadar sert çalışıyordu ki az daha kapıyı kıracaktı. Herkesin bakışı kapıya dönünce korumalar kapıyı açtı. Kapıdan giren kişiyle gözlerim kocaman açıldı. Korumaları iterek avlunun ortasına geldi ve Berzanın tam karşısında durdu.

"Sen nasıl benim hakkımda evlilik kararı alırsın Berzan Ağa!"

Aslının söylediğiyle bir an afalladım. Herkesin içinde Berzanla bu şekilde konuşması hiç hoş değildi. Berzanında bu durumdan hoşlanmadığı belli oluyordu. "Sana sordum Berzan Ağa,Nasıl benim hakkımda evlilik kararı alırsın?" diye sorusunu tekrar ederken Dedem Aslıya doğru yürüyüp kolundan tutup "Aslı eve gidiyorsun. Hemen!" diye emir verirken Aslının gözlerinden birkaç damla yaş aktı. Hızla gözlerini kurularken "Baranın yaptığı hatanın bedelini bana kesemezsiniz!" diye avlunun ortasında bağırmasıyla dedemin gözleri bir anda alev aldı. Berzan yeni çıkmış sakallarını sıvazlarken "Karar çoktan verildi. Karşı çıkman bir şeyi değiştirmez. İlla evlenmem dersen o zaman da kuzeninin ölümüne şahitlik edersin!" diye kesin bir dille durumu açıkladı. Aslı gözlerini avluda gezdirirken gözleri beni bulunca hızlı adımlarla yanıma gelip karşımda durdu. Gözleri ufalmış ve kıpkırmızı olmuştu. Ağladığı her halinden belliyken bu durumuna üzülmüştüm.

"Her şeyin iyisini sen aldın.Senin hayatın normalken benim değil!"

Söylediğine sessiz kaldım. Berzanı ima ediyordu ama şuan ona cevap verecek ne zamanı ne de yeri burası değildi. Dedem yanımıza gelip tekrar Aslının kolundan tutup "Rezil etme bizi!" dedi sinirli sesiyle. Kolunu dedemin elinden kurtarıp Geriye doğru birkaç adım attı ve ellerini iki yana açıp halini gösterdi. "Sevmediğim biriyle evlendiremezsin beni Boran Ağa!" diye avlunun ortasında bağırdı. İşte o an dedem öfkesine yenik düşüp Aslıya vurmasıyla Aslının yüzü yana yaslandı. Gözlerim kocaman açılırken elim ile ağzımla kapattım. Çok ama çok şaşırmıştım. Dedem İlk kez Aslıya vurmuştu hem de Aşiretlerin önünde. Aslının şuanki öfkesini düşünemiyordum bile. Başını kaldırdı ve saçlarını geriye itip dedeme baktı. Gözleri kıpkırmızıydı ya işte bu kırmızılık şimdi gözlerindeki ateş ile çok uyumlu olmuştu.

"Sen Boran Ağa, bu tokadın hesabını vereceksin!" dedi ve bana dönüp hızla üzerime atıldı. Bir an ne olduğunu idrak edemezken saçıma dolanan elin saçımı çekmesiyle acı dolu inledim ve "Ah!!" diye bağırdım. Araya giren insanlar Aslıyı üzerimden almaya çalışırken ayağım ile Aslının diz kapağına vurdum. Aslının saçımdaki baskısı azalırken saçlarımdaki elin çekmesiyle bir saniye bile beklemeden geriye doğruldum. Berzan hemen önüme siper olurken karşılık vermeden yerimde durdum. Ne de olsa bir Arslanoğlunu temsil ediyordum. Aslı inatla üstüme gelmeye devam ederken Serdar abi ve Fırat onu zapt etmeye çalışıyordu.

"Yeter!"

Berzanın yüksek sesinden dolayı irkilip bir adım geriye gittim. O kadar yüksek sesle bağırmıştı ki Aslı bile yerinde durmuştu.

"Bir daha değil sen , başka biri karıma dokunmaya kalkarsa yaşatmam bilmiş olun!"

Berzanın söylediği her cümle Aslının gözündeki öfkeyi harlarken Fırat Aslının kolundan tutup kulağına eğilip bir şeyler fısıldadı. Kaşlarım çatılırken birkaç saniye sonra Fırat geriye çekildi. Aslı bir anda süt dökmüş kediye dönmesiyle işkillenmiştim. Berzana doğru bir adım atıp "Bu burada bitmedi Berzan Ağa! Bana biçtiğiniz hayatı yaşamayacağım. Buda böyle bilinsin!" dedi ve arkasını döndüğünde dedemle göz göze geldi.

MUCİZE'M (Mardin Serisi 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin