İradesiz Aptal Bir Alfa (GXG) (Tamamlandı)

Bölüm 1

Deniz her maç öncesi olduğu gibi daha alarm çalmadan uyanmıştı. Tek bir ışık zerresinin uğramadığı yatağında sırt üstü uzanıyor, tavana bakıyordu. Normal insanların bu karanlıkta görmekte zorlanacağı eşyalarını o büyük bir netlikle görüyordu. O farklıydı.

Deniz bir alfaydı. Normal insanlardan farklı olarak içerisinde bir kurt barındırıyordu. Onlardan daha güçlü ve daha hızlıydı. Daha keskin bir görüşe, daha iyi kulaklara ve en önemlisi de çok daha iyi bir koku alma yeteneğine sahipti. Yaşadıkları yerde Deniz ve ailesi dışında sadece iki kurt ailesi daha vardı. Deniz'in annesi bir alfaydı ve bu üç aile onun önderliğinde hareket ediyordu. Kurmuş oldukları bir düzen vardı ve bu düzen çerçevesinde birbirleriyle iyi geçiniyorlardı.

Kurtların çoğunluğunu betalar oluştururdu. Deniz'in babası ve kardeşi Ege de birer betaydı. Hatta üç aile içerisinde Deniz ve annesi dışında sadece Emre alfa ve Ceren ise omegaydı.

Kurtların alfa, beta veya omega olması salgıladıkları feromonlarla alakalıydı. Alfa, feromonları en baskın olan türdü. Öteki türlerden daha güçlülerdi ve duyuları daha keskindi. Diğer türlerin onların karşısında neredeyse hiç şansları yoktu. Betalar alfalardan sonraki en güçlü türdü. Omegalar ise insanlara kıyasla daha güçlü olmalarına rağmen diğer kurt türlerine göre daha güçsüz olurlardı.

Kadın omega ve alfalar ayda bir kez kızgınlık dönemine girerlerdi. Omegalar yumurtlama zamanlarından birkaç gün önce başlayan ve yumurtlama zamanına kadar süren kızgınlık dönemine girdiklerinde salgıladıkları feromon miktarı ve gücü artardı. O zaman bu feromonu alan alfaların onlara doğru çekilmemeleri zordu. Omegalar bunu baskılamak için birtakım ilaçlar alırlardı. Böylece bu dönemi normal bir şekilde atlatabilirlerdi. Alfalar da aynı şekilde yumurtlama döneminde kızgınlığa girerlerdi. Normalden fazla feromon salgılar, saldırganlaşır ve azgın olurlardı. Alfalarda bunu baskılayabilecek bir ilaç yoktu. Deniz o döneme girdiğinde kendisini evin bodrumuna kilitler ve geçene kadar oradan çıkmazdı. Betaların ise böyle bir kızgınlık dönemi olmazdı. Betalar asker olmak için dünyaya gelirlerdi ve sanırım üremek onların bu hayattaki amaçları arasında yer almıyordu. Deniz erkekler için ise bu olayın nasıl ilerlediğinden emin değildi. Onların kızgınlığa girmek için üremeyle alakalı belirli bir dönemleri olmadığını biliyordu ve tüm bilgisi bununla sınırlıydı.

Deniz çalan alarmının sesiyle düşüncelerinden sıyrılarak heyecanla yatağından kalktı. Alarmını kapattıktan sonra gerinerek banyoya yöneldi. Heyecanlıydı çünkü bugün beden eğitimi dersi vardı. Öğretmenleri onlara bu hafta futbol oynatacağını söylemişti ve Deniz'in en sevdiği oyun kesinlikle futboldu.

Deniz yüzündeki kocaman gülümsemeyle banyodaki işlerini hallettikten sonra üzerine okul üniformalarını geçirdi. Merdivenlerden inerek çoktan hazırlanmış olan kahvaltı masasına oturdu. Hemen yanına da kardeşi Ege oturmuştu. Her zamanki gibi uyanmakta zorluk çekmişe benziyordu. Gözlerini ovuşturuyor ve bir yandan da esniyordu. Deniz onun bu haline kıkırdayarak zaten dağınık olan saçlarını daha çok dağıttı. Ardından gömleğinin yakalarından tutarak onu kendisine dönmeye zorladı. Ege'nin asla düzgün bağlamayı beceremediği kravatını düzeltecekti.

Deniz kahvaltısını bitirdiğinde çantasını sırtlayarak evden hızla çıkmıştı. Ege'nin arkasından onu beklemesini söylediğini duymuştu ama iki blok ötedeki arkadaşları Ceren'in evinde ona yetişeceğini düşündüğü için onu umursamamıştı.

Ceren'in evinin önüne geldiğinde Deniz, onu uzun bir süre beklemek zorunda kalacağını fark etti. Telefonunu çıkartarak kardeşi yanına gelene kadar bir şekilde oyalandı. Ege yanına geldiğinde kahvaltı masasındaki halinden oldukça farklı gözüküyordu. Saçlarını düzeltmişti ve artık uykulu değildi. Elinde bir zarf tutuyordu. Ablasının yanına geldiğinde zarfı uzatarak gülümsemişti.