Deniz ertesi gün Evrim konusundaki merakına yenik düşerek evine gitmeye karar vermişti. Acı çekmesini istemiyordu. Madem bir alfa yardımcı olabiliyordu, eğer Evrim isterse Deniz ona yardımcı olmak istiyordu.
Deniz Evrim'in evine vardığında birkaç dakika kapının önünde dikilerek bunun Evrim'i affettiği anlamına gelmediği konusunda kendisini teskin etti. Kapıyı çalarak beklemeye başladı.
Kapı kısa sürede Bahar tarafından açılmıştı. Bahar'ın arkasından Evrim'in annesi de gelmişti ve Deniz o zaman buraya gelirken Evrim'in ailesini düşünmediğini fark etti. Çekinerek sordu.
"Evrim evde mi acaba?"
Bahar kafasını iki yana sallayarak Deniz'in sorusunu cevapladı.
"Az önce Kaan geldi. Onunla konuşmak için dışarı çıktı." Bahar Deniz'in omuzlarını düşürdüğünü fark ettiğinde aceleyle devam etti. "Birkaç dakikaya gelir ama. Kızgınlığa her an girebileceğinin farkında ve bunu Kaan'ın yanında yaşamak istemediğine eminim. Sen niye gelmiştin?"
Deniz Evrim'in bu dönemi Kaan'la geçirmek gibi bir niyeti olmadığını öğrendiğinde rahatlamıştı ama Bahar'ın sorusuyla afalladı.
"Ben... Ben..." Neden geldiğinden o da emin değildi ki. Birkaç adım geri attı. "Ben Evrim'e bakayım bence. Evet, evet. Onunla geri gelirim."
Ardından arkasını dönerek kaçarcasına uzaklaştı.
Deniz Evrim'in neredeyse silinmek üzere olan feromonlarını takip ederek ormana dalmıştı. Feromon güçlenmeye başladığında önündeki ağaçların arkasında dikilen iki silueti gördü. Hararetli bir şekilde konuşuyorlardı. Deniz daha fazla yaklaşmadı. Onları bölmek istemiyordu. Konuşmayı dinlemeye başladı.
"Evrim neden böyle davranıyorsun? Acı çekmene gerek yok. Bu dönemi birlikte geçirebiliriz."
Evrim Kaan'dan bir adım uzaklaşarak kafasını iki yana salladı.
"Kaan benden hoşlandığını biliyorum ve bu zamana kadar bunu yaptığımız için senden özür dilerim. Ben artık bu şekilde olmayacak bir şey için sana umut vermek istemiyorum."
Kaan bir eliyle saçlarını karıştırdıktan sonra Evrim'in kolunu tuttu. Deniz bunu gördüğünde kaşlarını çattı. Ne yapıyordu o çocuk?
"Şimdi bile karşımda ne kadar savunmasız gözüktüğünün farkında mısın? Çoktan feromon salgılamaya başladın ve acı çektiğini görebiliyorum." Kaan diğer eliyle de Evrim'in omzundan tutarak hafifçe sarstı. "Acını dindirebilirim. Senden hoşlandığım için bunu yapmak istiyorum." Kaan Evrim'i sarsmayı bırakarak onu kendisine çekti. "Hatta istemesen bile seni rahatlatacağım. Neden biliyor musun? Çünkü seni gerçekten seviyorum."
Evrim bu sözlerin üzerine Kaan'ın kollarından kurtulmak için tepinmeye başlamıştı. Korkusu yüzünden okunuyordu. Kaan Evrim'in bu çabasına gülerek onu yere ittirdi. Evrim'in önünde çömeldiğinde Deniz bir süre önce eline almış olduğu taşı Kaan'ın kafasına doğru fırlattı. Kaan kafasına yediği taşla küfrederek geri ayağa kalkmıştı.
"Kız istemediğini söyledi it herif. Sağır mısın?"
Kaan kafasını tutarak Deniz'e döndü.
"Sen de kimsin bilmiyorum ama kendi işine baksan iyi edersin."
Deniz sinirle gülerek Kaan'a yaklaştı. Yakasına yapışarak burnuna kafa atmadan önce mırıldandı.
"Benim işim bu kızın etrafındaki itleri dövmek olmuş gibi görünüyor."
Görkem'le ettiği kavgadan sonra Kaan Deniz için halletmesi oldukça kolay birisi olmuştu. Kısa süre içerisinde Kaan yenilgiyi kabul etmiş ve az önce Deniz'in bastığı bacağının üzerinde seke seke yanlarından uzaklaşmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İradesiz Aptal Bir Alfa (GXG) (Tamamlandı)
Fantasy"Bana yardım et. Ben... Ben... ilacımı evde unutmuşum." Deniz kızın sıcak nefesini her kelimesinde boynunda hissetmişti ve bu durumda düşünmek onun için oldukça zordu. Bu omega şu an onu elinde istediği gibi oynatabilecek kadar çok feromon salgılıyo...