Bölüm 5

1.5K 128 7
                                    

Deniz eve vardığında düşünceliydi. Evrim ona anlattığı için mutluydu. Bundan sonra ondan kaçmayacağını düşünüyordu ki bu güzel bir şeydi. Ama anlattıklarını gözünde canlandırdıkça sinirlenmekten kendisini alamıyordu. Daha önceden Evrim'in yanında olmadığı için kendisini suçluyordu. Daha önceden yanında olması mümkün değildi. Bunu biliyordu ama kendisini suçlu hissetmekten alıkoyamıyordu.

Deniz akşam yemeğinden sonra odasına çekilmek üzere merdivenleri çıkarken annesinin ona seslenmesiyle olduğu yerde durdu. Merdivenleri gerisin geri inerek bodrum kapısının yanında duran annesinin yanına ilerledi.

"Takvim yarın kızgınlık dönemine gireceğini söylüyor." Deniz annesinin söyledikleriyle elini alnına vurdu. Kafası Evrim ile o kadar doluydu ki bunu takip etmesi gerektiğini tamamen unutmuştu. Annesi endişeyle ekledi. "Kafana takılan bir şey mi var? Daha önce bunu hiç unutmamıştın."

Deniz annesinin endişeli çıkan sesine karşı gülümseyerek kafasını olumsuz anlamda iki yana salladı.

"Sadece bunu yapmayı sevmiyorum. Aklımdan bu yüzden çıkmış olmalı."

Deniz bodrumun kapısını açarak merdivenlerden inmeye başladı. Aşağıya indiğinde önündeki demir kapıyı güçlükle ittirerek birkaç gün boyunca yaşayacağı alana girdi. İçeride bir yatak ve bir sürü zincir dışında hiçbir şey yoktu. Deniz bazen bu dönemi hafif geçirdiğinde burada bir televizyon olmasını istiyordu ama bu gerçekleştirilebilir bir istek değildi. O televizyonu ilk saatlerde kıracağını biliyordu.

Deniz içeri girerek yatağa oturdu ve annesinin onu kelepçelemesine izin verdi.

"Bunu yapmayı sevmemeni anlayabiliyorum ama buna bir son vermek için ne yapman gerektiğini biliyorsun. Kendine bir eş bul. Yakışıklı bir erkek... Emre'ye ne dersin?" Deniz yüzünü buruşturarak kusuyormuş gibi bir hareket yaptı. Annesi kıkırdamıştı. "Onu pek sevmiyorsun sanırım. Peki, Arda'ya ne dersin?"

Deniz gözlerini devirdi. O en yakın arkadaşlarından birisiydi. Ayrıca eşi neden bir erkek olmak zorundaydı?

"Anne o benim arkadaşım. Ayrıca bu konuyu kapatabilir miyiz? Beni rahatsız ediyor."

Annesi son zinciri de Deniz'in bacağına bağladığında eserinden memnun bir şekilde Deniz'i süzerek ayağa kalktı. Deniz'in saçlarını karıştırdıktan sonra bodrum kapısına doğru yöneldi.

"İstemiyorsan burada geçireceğin zamanlara alışmalısın."

Deniz annesini kafasıyla onaylayarak bodrumdan çıkışını izledi. Kapı kapandığında ve içeride yalnız kaldığında kendisini zorlayarak yatağa uzandı. Tüm vücudunu saran zincirin yanı sıra elleri ve ayakları ayrıyeten duvara bağlı bir zincirle sarılmıştı. Hareket etmek kolay değildi ve bu şekilde yatıyor olmak tam bir işkenceydi. Ama buradan kurtulmak için kendisine bir eş bulmaya niyeti yoktu. Hayatında bu anlamda olmasını istediği biri... Evrim'in yüzü zihninde belirdiğinde boğazını temizleyerek ekledi. Şimdilik böyle bir niyeti yoktu. Sadece şimdilik.

Deniz kaç saattir orada olduğunu bilmiyordu. Neden bu lanet zincirlerle bağlanmak zorunda olduğunu anlamıyordu. Terliyordu ve kendisini boğuluyormuş gibi hissediyordu. Gece üzerinde uyuduğu yatağı çoktan tekmeleyerek parçalara ayırmıştı ve şimdiyse zincirlerden kurtulmak için kendini acımasızca oradan oraya atıyordu. Her beş dakikada bir yüksek sesle küfürler savuruyor ve bazen boğazından yükselen vahşi sesleri serbest bırakıyordu. Buradan çıkmak, onu buraya zincirleyen kişiyi parçalamak ve ardından da... Ardından da daha çok kişiyi parçalamak istiyordu. Belki bu aptal zincirlerin yapımında çalışan kişileri bulmalıydı.

Deniz zincirlerden kurtulamamış olmanın acısıyla inleyerek kendisini yere bıraktı. Uzun süredir kendi kendine konuşuyordu ve o an oluşan sessizlik Deniz'e garip hissettirmişti. Dış kapının çaldığını duydu. Kapının açıldığını ve annesinin gelen kişiyi içeri davet ettiğini duydu. Sonra Ege'nin ayak seslerini duydu. Yattığı yerden kalkarak içeriye dikkat kesildi. Ege gelen kişinin adını söylediğindeyse zihnine dolan görüntülerle kafasını hızla bodrumun kapısına çevirdi.

İradesiz Aptal Bir Alfa (GXG) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin