Dönmek Cesaretmiş

1.7K 145 68
                                    

Remembrance 

Yaşananların üç yıl sonrası, İrem'in dönüşü

🦋

Salonda Kaya ile beraber dip dibe dururken arkadaşlarının yüzündeki şaşkınlıktan dolayı konuşamayacaklarını anlamıştı. Bu yüzden boğazını temizleyerek bir şeyler söylemek istedi fakat ağzından çıkan tek kelime, "Merhaba," olmuştu. Bunu biraz önce de demişti değil mi? Başka bir şey söylemeliydi. "Geri döndüm." Bunu da demişti.

Hadi ama İrem, bundan daha iyisini yapabilirsin.

"Oğlum," dediğinde Kamber hariç hepsinin dengesi bozulur gibi oldu. Çok mu ani söylemişti? "Üç yaşında."

Uzun bir sessizliğin ardından Asi'nin çığlığı yükseldi, "Kim senin ırzına geçti lan!"

Saçma cevaba gülemedi bile. "Ilgar'ın çocuğu."

"Hangi ara..." diye sorduklarında kıpkırmızı olmuş suratıyla, "Abimle tanıştıktan sonra. Biz hastanede..." dedi.

"Aman Allah'ım!" diye tekrar bağırdı Asi. "Ilgar bir hastanede işi mi pişirdi? İkiniz için kutsanmış bir oda falan bekliyordum."

Yanında duran Kaya başını kaldırıp soran bir ifadeyle baktığında, "Asi!" dedi aceleyle.

"Kızardın," diye Şanalp, Kamber ve Vuslat aynı anda söylediklerinde içine garip mutluluk doldu. Çok özlemişti, bu duyguyu tarif dahi edemezdi.

İlk yanına gelen kişi Şanalp olmuş ve sıkıca sarılmıştı. "Eve hoş geldiniz," dediğinde Asi'de yanlarına gelerek, "İşi gücü sırnaşmak cidden," dedi ve ittirip kendi sıkıca sarıldı. "Manyak geri zekalı çok özledim."

O da gülerek sarıldı, "Bende çok özledim."

Geri çekildiğinde kapının girişinde duran Mira'yla göz göze geldi. Yüzündeki gülümseme solar gibi oldu İrem'in, ona bakan gözlerde ters giden bir şeyler vardı. Anlam veremediği bir değişime uğrayan arkadaşı geldiğine hiçte mutlu gözükmüyordu. "Mira?" diye tereddütle sordu. Ardından fark ettiği eksiklikle, "Mert nerede?" dedi ve tam o an mutlu hava keskin bir şekilde parçalanıp yerine ağırlık bıraktığında yutkundu. Neler dönüyordu burada?

"Eve hoş geldin," dedi Mira. Yüzünün aksine sesi samimi çıkmıştı.

İrem soğuk mesafesine aldırmayıp yanına gidecekken Kaya'nın pantolonunu çekiştirmesiyle durdu, "Anne uyku."

Ona birazdan diyecekken, "Ufaklığı uyut, konuşuruz," dedi Kamber. Mecburen kafasını sallayıp kucağına aldı oğlunu. Vuslat'ta önüne geçip koridoru işaret ederken, "Adı ne?" diye sordu.

"Kaya," deyip gülümsedi. Bu isim hepsinin duraksayıp yüzlerine buruk bir gülümseme yerleştirse de yorum yapmamışlardı.

Koridora çıkıp yürüdüklerinde İrem oldukça dalgındı. Açıkçası çok şey hayal etmişti fakat gidişat hiçte beklediği bir durum değildi. Söverler sayarlar sonra sarılırlar falan sanıyordu.

Sarılan sadece Şanalp ve Asi olmuştu.

Mira zaten yüzüne doğru düzgün bakmamış, Vuslat ve Kamber geri durmuş ve bu onu biraz üzmüştü. Yine de konuşmaya hakkı olduğunu düşünmüyordu. Bir tepkinin gelmesi şüphesizdi, yalnızca bu kadar sessiz gerçekleşmesi düşündüğünden daha yaralayıcı olmuştu.

Hak etmişti değil mi? Tek kelime etmeden gitmişti.

"Burada uyutabilirsin ufaklığı," diyerek kapıyı açtı Vuslat. Sadece yatak olan odaya adım attığında boğulur gibi oldu ama, "Tamam," dedi. "Beş on dakikadan gelirim."

HERCÜMERÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin