Kör Kuyuda Adım

2.1K 161 181
                                    

Yaşananlardan beş yıl sonrası

🦋

Gitmek gerçek bir marifetmiş.

Kamber önüne çıkan her engelde bunu daha iyi anlıyordu.

Ne zaman düzeldi, iyi oldu deseler ortaya bir bomba düşüyor ve tekrar parçalanılıyordu. Açıkçası biraz şaşkındı, onların birbirlerine bu kadar tepkili olması beklediği bir durum değildi. İlk haftalar zorlanır ve daha sonra eski hallerine dönerler sanıyordu fakat fena halde yanılmıştı.

Hepsi çok temkinli yaklaşıyor, bir acıya daha yerlerini yokmuşçasına atacakları adımları on kez düşünüyorlardı.

Bu bıktırıcıydı.

Ve işin tuhaf tarafı İrem geldiğinde kırmızı çizgiler daha belirginleşmişti.

Beraber yaşamayı bırak, haftada bir kaç gün zor görüşüyorlardı. Görüştükleri iki nokta vardı, biri Mira ve diğeri Kaya.

Mira için deli gibi endişelendiklerinden neyse ki düzenli olarak yanına gidiyorlardı. Ve Kaya'da onlar için taze bir nefesti, gülümsemesi, sürekli bir şeylere laf yetiştirmesi, orada burada koşuşturması hepsini rahatlatıyordu.

Açıkçası onları birleştirmek ne zaman aklından geçse o kadar da değil ulan diye kızıyor ve köşesine çekiliyordu. En nihayetinde yetişkinlerdi, adım atmayı da öğretecek değildi ya.

Böyle de olunca işin sonucu da tatlıya bağlanmıyordu tabi.

"Her an birine sövecek gibi duruyorsun?" diye omzuna vuran Asi ile bulunduğu ortama döndü. Mira'yı ziyareti gelmişti, ona ayarladığı yirminci işten neden ayrıldığını soracaktı fakat Kaya'yı parka götürmüş, o da mecburen Asi kalmıştı.

"Sövmek?" Bardağını eline aldı, "Birinizi öldürsem ancak rahatlarım."

"Burada kimse sana itiraz etmez," Göğsüne vurup kollarını açtı. "Gelip dövebilirsin, hakkındır."

Onu umursamayıp, "Mira gelmeyecek değil mi?" dedi.

"Muhtemelen. Artık hesap vermekten bıkmış olsa gerek."

"Hayatta kendim için bu kadar çabalamadım ulan, birde utanmadan kaçıyor. Keyfimizden onu evden çıkarıyoruz sanki." Sertçe bardağını bıraktı, "Helak ettiniz beni."

"Önceki yaptıklarına say diyeceğim ama sanırım sınırı çoktan geçtik?"

En ufak konuşmada fırsatı kaçırmayıp laf sokan Asi'ye içinden küfredip, "Gidiyorum," dedi. "Mira'ya da söylersin, bundan kurtulamayacak. Ona yirmi birinci işi bulacağım."

Evden ayrılırken, "Merak etme hayatım, birebir aynen ileteceğim dediğini," diye bağırdı Asi.

Ona cevap verme gereği duymadan evden çıktı. Saat altıydı, yapacak bir kaç işi kalmıştı. Daha sonra kafasını rahat yastığa koyabilecekti.

🦋

Saatler geçti, işlerini halledip evine gideceği sırada direksiyonu tam ters istikamete geçirip Vuslat'ın yanına sürdü. Çok yorulmuştu, Kaya'nın arkasında bıraktığı tüm cevapları ararken, çözmeye çalışırken beyni hata vermeye başlamıştı artık. Onun polise gittiği hiç fark etmemişti, çünkü Arda ne zaman polis denilse anormal bir tepki vermiş ve bir şekilde konuyu kapatmıştı. Kaya'nın onun sözünü çiğneyeceği aklına gelmezdi doğrusu.

HERCÜMERÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin