Selam Barbaros.
Adınla seslenmeme bakma, sadece gözlerim dolu dolu, burnum akarken boğazımdaki yumruyla beraber bir şeyler yazmak hem çok zor hem de çok rahatlatıyor.Merhaba hayatımın anlamı, geçmişim, geleceğim, şimdim...
Merhaba kahkaham, göz yaşım, hıçkırıklarım.
Merhaba hayatımdaki en büyük haykırışım.
Bu kâğıdı okumanı hem çok istiyorum, içimde patlayan ampuller edasıyla teker teker paramparça olan umutlarımı bil istiyorum.
Hem de istemiyorum, okuyup da sinirlerin bozulmasın, bensiz ettiğin tebessümler solmasın diye. Hep gül istiyorum Barbaros, o kahkahaların unutulmasın istiyorum.
Beni özlediğini sanmıyorum. Yeni arkadaşların yeni ailen, yeni hayatın... Bunlara beni ne kadar dahil edeceğini düşünebiliyorum. Ama sen beni özlemesen de ben seni çok özlemişim Barbaros ve bunu şimdi sana yazarken fark ediyorum.
Sana duyduğum nefret beni sana daha da bağlamış ama fark etmemişim. O kahverenginin en güzel tonundaki gözlerinde kaybolmak, sesinin kafamda yankılanması, fotoğraflarda umut bulmak ne kadar acı biliyor musun? Varlığını özlemişim Barbaros.
Ağladım, bağırdım, hıçkırdım, somurttum...
Ama gülemedim Barbaros. Sadece "Barbaros mutlu." diyerek kendimi bir süre daha yaşamaya ikna ettim. Ama artık edemiyorum Barbaros. Bencillik mi bilemiyorum ama sesinin her kafamda yankılanışında gözlerimin dolması o kadar zor ki. Ya da giderken bıraktığın tişörtündeki koku yavaş yavaş kaybolurken, ona sarılmaya kıyamamak...Yapamadım Barbaros. Sen gittiğinden beri adam akıllı sarılamadım ona biliyor musun? Sırf kokun üzerinde daha fazla kalsın diye, sarılmaya kıyamadım. Yatağına ilk günden sonra yatamadım Barbaros. Kimseyi de yatırtmadım. Karanlıktan ne kadar korktuğumu bilirsin, yalnız başıma karanlıkta kaldım ama senin yatağında başkasını görmeye dayanamazdım Barbaros, biliyorsun...
Uzakta olmana katlanabilirdim ama yokluğuna asla katlanamazdım. İşte sen ağlayacaksın diye canımdan can gitti Barbaros. Mutsuz olacaksın diye korkumdan uyuyamadım "Ya şimdi mutsuzsa?" diye düşünmek bile kalbimin sıkışmasına bir nedendi Barbaros.
Şu kâğıdı seni seviyorum nidalarıyla doldurup, pişmanlığımı haykırmamak için kendimi ne kadar zor tuttuğumu ancak sen anlayabilirsin. Biliyorsun aslında ne halde olduğumu, sensizlikle nasıl paramparça olduğumu, nasıl göz yaşlarımda boğulduğumu...
Kokun ciğerlerime dolup bedenime bir mühürmüşçesine işlenirken içimde büyüyen güven duygusu tarif edilemezdi. Ancak yaşadığın zaman anlayabilirdin. Anlatamadıysam... Özür dilerim Barbaros.
Seni seviyorum umudum.
Seni seviyorum güvenim.
Seni seviyorum nefesim.-İsmini bile görmek istemeyeceğin arkadaşın
27/05/2014