8. Mektup

42 4 37
                                    

Ne için direndiğimi bilmiyorum.

Yapamıyorum Serhat, senden ayrı tutamıyorum bendimi.
Sensiz hayal edemiyorum kendimi.
Ruhların gölgesi olmaz Serhat,
Sensiz göremiyorum ben gölgemi.

Şiirlere dökmedim mi içimi
Alıntılarda, kitaplarda aramadım mı seni
Bülbüllerin sesi küçücük penceremden gelirken
Gülün dikenine sarmadım mı ellerimi?

Ah Serhat... Ah be bi'tanem!
Nasıl soktun beni bu hallere?
Nasıl gittin beni beklemeden
Neden muhtaç ettin beni kabrine?

Olmuyor Serhat. Olmuyor! Nefes almam gün geçtikçe zorlaşıyor.
Yangında daralan nefesimi açan kokun nerede şimdi?
Neden gelip doldurmuyor ciğerlerimi?
Neden iliklerime kadar işliyorsun özlemini...

Yapma Serhat. Yapma! Çık, geri gel buraya.
Gece yine uykuya dal koynumda
Parmak bas yaralarıma da çiçekler bitsin her bir yanımda.

Gözlerin gözlerimde olsun
Zaman yavaşlasın, akan sular dursun
O yeşil gözlerinin içine dalarken
Kimin umrunda Dünya? Bırak kıyamet kopsun.

Şakaların çok uzakta artık.
Kafamdaki tilkilerin düşünceleri bir o kadar çarpık
İnsanların sözleri zihnimde sadece bir artık.
Bu çöplükten kurtar beni Serhat.

Yanına al, öp, okşa
Ya da kız, bağır, tokatla
Ama varlığını bileyim Serhat.
Elini tutmak istiyorum o boş sokakta.

Senin ellerin kutsalımdı
Bakışların nefeslerime farzdı
Tanrı görse"Bu çocuk bana böye tapmadı" der,
Kıskanırdı.

Neredesin Serhat?

Nerede yanlış yaptım?

Lütfen... Geri gel Serhat.

-Kıvırcığın

01/11/2014

Başka HayatlardaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin