Merhaba yavrum, nasılsın orada?
Nasılsın benden uzakta, ne yapıyorsun mesela?
Bu kelimeleri zihnimde belki binlerce tekrar ettim ama yazarken olmuyor bi'tanem. Göz yaşlarıma hakim olamıyorum.
Gerçekten gittin mi? İnsanların söyledikleri doğru mu?
İnanmadım onlara yavrum. Mezarının nerede olduğunu bile söylemediler, ben de inanmadım onlara. Dinlemedim "Yalan söylüyorsunuz!" dedim ama... Yıllar geçtikçe gerçek olmasına dair içimde büyüyen korku, gerçeğe dönüşecek diye tir tir titriyorum. Gerçi yazımdan da anlamışsındır titrediğimi...
Anlamış mısındır?
Sana olan sinirim, öfkem, pişmanlığım, suçluluğum... Hiçbiri kalmadı şu anda Serhat. Hiçbir duygunun sen yokken yeri kalmadı gönlümde. Sadece özlem, gönlümde bir taht kurdu ve her bir nefesimi senin kokunu aramak için almamı sağlıyor. Umudumu kamçılıyor ama canımı yakmadığını söylesem, büyük yalan söylemiş olurum.
Evet, Serhat. Diğer türlüsünü ne yazmaya ne de söylemeye gönlüm el veriyor. Sen yokken o kelime çıkamaz ki ağzımdan.
Göz pınarlarım kurudu, ağlamaktan konuşamaz hale geldim. Tekrar kekelemeye başladım Serhat... Bunca yıl kekelememiş olan ben, tekrar kekelemeye başladım.
Yukarıdaysan eğer, hala varsan boşlukta bir yerlerde... Beni görüp üzme kendini, yıpratma. Seni yeterince koruyamamış olmanın verdiği pişmanlığımın beni içine aldığı bu kapısız odanın içine sakın bakma. Beni daha fazla hatırlama Serhat.
Ben nerede hata yaptım? Ben neden koruyamadım seni?
O yangında dumanlar içerisinde üstüne kapandığım an gibi, senin bana tek şişe suyunu vermen gibi... Neden yapamadım? Sen beni hayatla barıştırmışken, varlığımda nasıl küstürdüm seni canımın içi? Ne yaptım ben sana? Neden gittin...
Cennet çok mu güzeldi? Bu hayatta yaşadığın cehennemin ardından çok mu rahatlattı seni? O cehennemde ben mi alev oldum sana?
"Bir yanda gül renkli şarap, şirin sevgi
Öte yanda iki yüzlü dincilerin zilleti
Çoğu cehennemlikmiş dünyada aşıkların
Desene kimsenin göreceği yok cenneti
Bilmem kimim neyim, benden ne kalır yarına
Cennet mi düşer yoksa cehennem mi payıma
Sevgili, şarap, müzik yeter bana
Gerisi senin olsun, al cenneti çal başına..."
Bu şarkıyı hatırladın mı bi'tanem? Ne kadar çok severdin, birlikte söylerdik küçücük odamızda? Hani cehennemi yaşamış iki ruh olarak, başımıza çalacaktık cenneti ? Hani o yangında lehimlenmiştik?
Neden gittin Serhat?
Biliyor musun? Al cenneti çal başına Serhat.
İçimde yanan cehennemle baş başa bıraktın beni. Sen gittiğin cenneti al başına çal.
Seni çok özleyen Kıvırcığın...
-28/05/2014
