-3-

172 88 18
                                    

"Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey, Dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey. Fakat artık ümit yetmiyor bana, Ben artık şarkı dinlemek değil, Şarkı söylemek istiyorum."
.
Yere oturduktan daha doğrusu patates çuvalı gibi yıkıldıktan sonra konuşmaya başladım :
"Anne bunu nasıl yaptın?"

Annem :
"Belki bu sayede derslerine daha fazla çalışırsın."
Dediklerinden sonra annem gitti. Annemin gitmesinden sonra yerdeki parçalanmış kemana ve çok sevdiğim mikrofonuma baktım. En sevdiğim müzik aletlerim tıpkı kalbim gibi kırılmıştı.

Bunların hesabını anneme sormalıydım. Ayağa kalktıktan sonra hızlıca salona gittim. Anneme :
"Sen ne yaptığını sanıyorsun? Benim kemanımı ne hale getirmişsin."

Annem :
"Daha demin dediklerim için yapmış olabilirim. Umarım anlamışsındır."

Ben :
"Hayır yine de çalışmıcam." dedikten sonra odama gittim.

Odaya gittikten sonra hala yerde duran müzik aletlerimi gördüm. Hayır ağlamıyacaktım. Ağlarsam eğer annem haklı çıkardı ve onunda hoşuna giderdi. Kırılmış mikrofonum ve kemanımı dolabıma koyduktan sonra yatağıma gittim.

Yatağın içine girdim. Uyumaya çalıştım. Bir sola bir sağa döndüm. Hayır olmuyordu. Bilmem kaçıncı kere yatakta döndükten sonra uyuyakaldım.

Sabah
"Mina kalk artık annem çağırıyor."
Ablamın sesini duyduktan sonra kafamı yastığın altına koydum.

Dünkü yaşananlardan sonra ablamı ve özellikle de annemi görmek istemiyordum. Ablamın seslenmesinden sonra uyumaya devam ettim. Gözlerim kapalıyken kapı açıldı. Kim olduğunu umursamadan uyumaya devam ettim.

Güzel güzel uyurken annem beni uyandırmak için beni dürtmeye başladı. Uyanmayacağımı anlayınca konuşmaya başladı :
"Kalk hadi geç kalıcaksın."

Annemin dediklerinden sonra gözlerim kapalı bir şekilde konuşmaya başladım :
"Bugün gitmicem."

Annem :
"Ne demek gitmicem. Mecbur gidiceksin. On saniyen var. On saniye içinde kalkmazsan eğer dünkü olan şeylerden daha kötü şeyler olacak."

Annemin dediklerinden sonra gözümü açtım. Ona bakarak :
"Ne yapacaksın? Yine mi birkaç eşyamı kıracaksın? Üff tamam kalkıyorum. Senin dırdırını çekeceğime okula giderim daha iyi."

Dediklerimden sonra ayağa kalktım annemin bir şey demesine izin vermeden tuvalete kaçtım. Tuvaletin kapısını kitledikten sonra yüzümü yıkadım. Her sabah yaptığım gibi gözlerime eyeliner çektikten sonra saçlarımı taradım. Aynaya baktıktan sonra kendi kendime :
"İyisin iyi." dedikten sonra tuvaletten çıktım.

Odama gittikten sonra hazırlanmaya başladım. Çantamı aldıktan sonra aklıma dolabımda kalan müzik kutusu geldi. Dolabımın yanına gittikten sonra çekmeceyi açtım. Neyseki kutu hala orda duruyordu.

Müzik kutum önemliydi çünkü dedem bu kutuyu bana yapmıştı.

"Küçükken dedemin marangoz dükkanı vardı. Her hafta sonu onun yanına giderdim. Yanına gittiğimde mutlaka benim saçlarımı okşar ve bana sarı saçlı peri kızım derdi.

Bir gün yanına gittiğimde dedem aynen şöyle demişti "Sana sürpriz hazırlıyorum o yüzden haftaya kadar gelme. Ben çağırınca gelirsin." demişti. O zamanlar çocuk olduğum için heyecanla eve gitmiştim. Eve gittikten sonra acaba dedem bana ne sürpriz yapıcak diye düşünüp dururdum. Üç gün sonra babam dedemin kalp krizi geçirdiğini söyledi. Bunu duyar duymaz ağlayarak dükkana gitmiştim. Dükkanda dedemi ararken masada müzik kutusunu buldum. Kutunun üstünde not vardı. Notta şunlar yazıyordu:
"Bu müzik kutusu sarı saçlı peri kızım için yaptım."

Müzik Kutusu - (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin