-11-

46 27 4
                                    

"İnsan başkasının yaşadıklarını yaşarsa eğer ancak o zaman karşı kişiyi anlar."
.
Ben ne yapacağım? Biz dördümüz daha doğrusu ben Siyahın takımı ile yarışacakken şimdi ise gelip Berk bunları bana mı söyledi? Ah Berk her şeyi mahvettin yine. Senin yüzünden hayatım hiçbir yönde iyiye gitmeyecek.

O bana her zamanki gibi seçim şansı bırakmadı, beni buna mecbur bırakıp arkamdan gülecek.

Ama buna mecburum yoksa sinirlenip herkese Akının annesinin hasta olduğunu söylerse ne Akın ne de diğerleri beni affeder.

Acaba Berk bunları söylese en fazla ne olur? Bence Akın ciddi bir şekilde üzülür.

Tıpkı o da senin gibi Mina. O da annesine bakmak için güçlü görünmeye çalışıyor. Tek farkınız o annesine sen ise babaanene bakmak zorundasın.

Bunları hatırlayınca ne zamandır Elmas Sultanımın yanına gitmediğini fark ettim. Elmas derken bu babaannemin ismi oluyor. Kendisi isminin söylenmesini sever ve başka bir şey dersem kızar.

Babannemin bazı garip huyları olsa ve ara sıra beni unutsa da yine de onu seviyorum.

Elmasımı hatırlayıp gözlerim dalarken asla ama asla Akını üzmeye hakkım olmadığını bir kez daha anladım. Üzgünüm ama bunu yapmak zorundayım.

Gözyaşlarımı silip tuvaletteki küçük aynadan kendime bakıp soğuk suyla yüzümü yıkadıktan sonra gülümsemeye çalıştım. Evet Mina böyle devam et. Çünkü bu zamana kadar böyle oldun ve insanlar da seni hep böyle sanmalı.

Aynadan son kez kendime bakıp normal davranmaya çalıştıktan sonra kapıyı açtım.

Kapıyı açar açmaz içeriden bir sürü alkış sesleri kulağıma geldi.

Kafamı eğip bizimkilerin yanından geçmeye çalışıp Berkin yanına giderken Barış arkamdan seslendi.
"Yenge aman Mina gel biz burdayız bak bizim sahneye çıkmamıza az kaldı."

Hayır Barış konuşmayacağım. Ama konuşup duruyor.

İç sesimle kavga ederken Barışın sesini duymamazlıktan geldim.

Barışın diğerlerine bu sarışın ne yapıyor dediğini duyduktan sonra Berk ve takım arkadaşlarının yanına gittim. Berk sanki hiç şeytanlık yapmamış masum insan rolünü oynarken elimi tuttu.

Ona dişlerimi sıkarak baktığımda bana bir şey demedi ve sıranın bize geldiğini anlayınca kapıyı açtım ve sağ tarafımda duran Siyah ve diğerlerine utandığım için son kez bakamadım ve herkesin bize şaşırıp bakmasına umursamadım ve sahneye çıktım.

Barışın Anlatımıyla
Minanın yaptığı hareketlere anlam veremezken, tam ileri atılıp Minaya bunu soracaktım ki Siyah kolumdan tuttu.

Bu arkadaş niye tepki vermiyor? Hani sabahtan beri o kadar çalıştık bu yarışma için her şeyi yaptık... Şimdi de hiç kimseden ses çıkmıyor. Ay delireceğim valla.

Sinirlenerek:
"Abi ne oluyor size? Yoksa benden habersiz planınız vardı da benim mi haberim yoktu? Bir şey söyleyin yoksa delircem."

Akın ve Umut benim gibi anlamsız bir şekilde bana bakarken Siyah ise tınlamayıp bana bakıyordu.
"Siyah kurban olayım kardeşim bir şey söyle ya. Yemin ederim hepiniz ölmüşsünüz. Bu ne?"
Dedikten sonra Siyahı sarstım.

Siyah sarsmamdan sonra kendine çeki düzen vererek:
"Barış bak sen fazla tepki veriyorsun. Demekki kız bizi bu zamana kadar kullanmış. Yapacak bir şey yok."

Bana bunları söylese dde yinede inandırıcı değildi. Çünkü gözlerinin içinde umursamazlık değil adeta odada yere yatıp ağlayan bir çocuk vardı.

Müzik Kutusu - (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin