-14-

45 22 9
                                    

"İnsan kendi hayatına bile yabancı kalınca rol yapar. Rol yaptıkça artık o rol ona yapışır ve asla çıkmaz."
.
Üçümüz mesaja bakıp ne yapacağımızı düşünürken Barış elini omzuma koydu.
"Ne olmuş yağmur mu mesaj atmış?"
Umut, Barışla beraber saçmalığı sözlere gülerken Akın hiçbir şey anlamayarak Barışa ve bana baktı. Siyah ise Akının tersine anlamış bir şekilde sinsice gülerken burdan kaçma isteğim daha da arttı.
Akın ellerini havaya kaldırdı.
"Allahım dört deli arasında kaldım. Hayır siyah da akıllı derdik o da delirdi. Burdan kaçmam için bir işaret gönder."

Barış, Akının ne yaptığını anlamasa da yine de kalktı ve aynı hareketi yaptı.
"Ve evet Akın için de sabır verelim lütfen."
Oturdu.
"Benim duam bu kadardı teşekkürler."

O, saçmalamaya devam ederken ismini söylemek istemediğim arkadaş hala deli gibi sırıtıyordu. Ona sinirle bakıp içimden yumruk geçirsem ne olur ki diye düşünürken Akın yine ayağa kalktı. Bu çocuk bize derken kendi de delirdi ben size söyleyeyim.
" Bu ne ya herkesin kafa güzel. Barış sende zombi gibi niye kolumu ısıyorsun? Sarhoşken bile aç bu deli."

Umut geveleyerek:
"Ne sandın birader. Biz hep açız."
Akın, Siyahı kolundan dürtükten sonra o da ayağa kalktı.

Allah razı olsun Akın iki saattir karşımda sırıtıyordu. Bende sarhoş ayağına dövecektim de sen kurtardın beni.
Kendi kendime içimden konuşmam biterken Akın, Barışın koluna girmiş, Siyah ise Umutun koluna girmiş halde buldum.

Onların aksine rahat bir şekilde kalkarken hesabı istedim. Dört deli benim için evlerini açmış bir şey yapmışken bende en azından kazandığım parayla bir şeyler yapmak istiyordum.

Garsona parayı verdikten sonra etrafımda kimsenin olmadığını fark edip çoktan arabaya bindiklerini gördüm. Tabi benim gibi gariban öğrenciyseniz bizim için otobüse binmek normal ama arabaya binmek lüks kalıyordu.

Siyah arabaya binip camı açtıktan sonra camı biraz sertçe arabaya dışarıdan dokundum. Tam bas gaza diyip onu sinirlendirecekken o ise çoktan sinirlenmişti.
"Arabaya öyle vurmazsan sevinirim."

Göz devirerek:
"Araban da pek kıymetliymiş."

Dememle sürmeye başladı.
"Öyledir."
Kafedeki şeytani bir sırıtışa geri dönmüştü.
"İyiki arabaya vurdun Mina. Bu sayede senden karşılığını isteyebileceğim."
Dediklerinden sonra bir şey anlasam sa susmayı tercih ettim.

Ertesi Sabah
" Bana bakın kim zeytini benim yanıma yatırdı. Ulan sabah bir kalktım biri benim yüzümü yalıyor. Ben bağırınca köpek de zavallım kaçtı. Size diyorum ya bir ses verin hepiniz bayıldınız mı? Zaten başım çok kötü ağrıyor."
Dünkü sarhoşumuzun sesleri bize doğru gelirken mutfağın kapısını aniden açtı.
"Oo kimleri görüyorum. Ve evet sayın seyirciler iki manyak da burdaymış. Özel ciddi işiniz varsa biz rahatsız etmeyelim."

Siyah, elindeki bıçağı gösterdi.
"Başlatma özel işine şimdi. Ne alacaksan al Umutun yanına git. Yoksa senin yüzünden katil olurum."

Barış, dolaptan ağrı kesici ve suyunu aldıktan sonra bize baktı.
"Boşver güzel yakışıklı kardeşim katil olmaya gerek yok. Ben Umuta sataşayım bari."

Bana 'Allah kurtarsın bu deliyle' diyip fısıldadıktan sonra mutfak kapısını kapattı ve çıktı.

O çıkar çıkmaz tuttuğu nefesini bıraktı.
"Neyseki Barış son dediklerimi duymamış gibiydi. Her neyse bunu yaparsan eğer hepimiz için güzel olur çünkü başka bir yere gitmek istesek diğer yerlerde kiralar epey çok, bu da bizi aşıyor. Ve ev sahibini inandırmamız lazım. Çünkü o da bizim gibi normal değil.
Son sözlerine gülerken elimi uzattım.
"Hayatımız film olmuş zaten bir film daha çekeriz nolcak. Yalnız iyi bir oyuncuyumdur. O konuda şüphen olmasın."

Müzik Kutusu - (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin