Müzik Kutusu - (Tamamlandı)

-Final-

''Bir gün tanımadığın bir kişi en çok tanıdığın kişiye dönüşebilir.''

.

Bu ses nerden gelmişti? Siyahtan gelmiş olamazdı değil mi?

Kendi kendime sesin nerden geldiğini anlamaya çalışırken Siyah'ın bana bakmaya başladığını hissettim.

''Duydun hırsız bendim. Senden müzik kutusunu çaldıktan sonra dedenin dükkanına gelip her gün seni izledim. Müzik kutun gittiği için her gün çok ağlıyordun. Deden de sana dayanamadı ve daha sonra sana tekrardan müzik kutusu yaptı. Her zaman yanında taşıyorsun onu değil mi?''

Hayretler içinde onun söylediklerini dinlerken sesim kısık çıktı.

''Nasıl yani sen dükkana gelen o çocuk musun? Dedem senin adını her gün sayıklıyordu ama ismini bilmediği için çok da bir şey diyemiyordu. Yetimhanede yaşıyormuşsun o zamanlar doğru mu?''

Siyah:
''Evet ama yetimhane bana boğucu geliyordu. O yüzden dedenin dükkanına gelip duruyordum.''

Elimdeki müzik kutusunu aldıktan sonra devam etti.

''Ama müzik kutusunu çaldıktan sonra bir daha dükkâna gelmeye cesaret edemedim. Yine de bana yetimhanedeki öğretmen ve arkadaşlarımdan daha iyi davrandığı için de ona minnettarım. Eğer o olmasaydı belki de belki de hayatım bu noktaya gelmezdi.''

İç çekerek:

''Zaten benim kimsem yok kaybedecek hiçbir şeyim de yok. En güzeli de o biliyor musun. İnsanın kaybedecek hiçbir şeyi olmadığında kendini özgür hissediyor. Mesela ismimi bile uzun zamandır kimse hatırlamıyor. Lakap takarak, saklanarak şarkı söylüyorum. Ve böylesi daha iyi hissettiriyor. Herkesin kaybedecek veya savaşacağı bir şeyi var. Mesela müzik grubundaki arkadaşlarımın daha çok ailesel veya parasal durumları için gruba katıldılar. Bende onlar için ve kendim için elimden geldiğince gruba katkıda bulunmaya devam edeceğim.''

Dediklerinden sonra müzik kutusuna baktım.

''Evet herkesin savaşacağı bir şeyi var. Bende Elmas Sultan için savaş vereceğim. Ve tabi senin içinde eğer kabul edersen.''

Siyah şaşırmış gibi görünse de belli etmemeye çalıştı.

''Bak sen sarışın cadaloz kıza neler diyor. Ben hayatıma daha önce birini almadım ve birini kaybetmenin önemsemenin önemini pek bilmem. O yüzden de de soğuk görünürüm. Ama senin için farklı bir şeyler yaparız belki. Ama bir şartım da var.''

Ona baktım.

''Nedir?''

Siyah:

''Yarın ikimizin de buluştuğu yere gideceğiz. Nereye gideceğimizi anlarsın bence.''

Sinsi bir şekilde gülümseyerek:
''Hadi çık artık odamdan bu kadar sohbet yeter. Eğer benle yatmak istersen de gel istersen yanıma.''

Onun dediklerinden sonra gülerek yastıkla ona vurmaya başladım. Yastığı kafasına yerken dur dese de ben durmadım daha sonra diğerlerinin uyanacağını düşündükten sonra yastığı bıraktım ve arkama bakmadan odama kaçtım.

Sabah

''Uyanın canım ev ve müzik arkadaşlarım eğer yarım saat içinde kahvaltıya gelin. Yoksa az önce güzel ellerimle yaptığım tavadan yumurtanın tavasını kafanıza atıcam.''

Sabah sabah barışın sözlerinden oflarken yorganı başıma kadar çektim. Evet böyle daha güzeldi ve barışın sesi daha az geliyordu.

Rahat bir şekilde uyumaya çalışırken kapımın açıldığını fark ettim. Gelen kişinin Barış olmamasını umarak gözlerim kapalı bir şekilde uyuyormuş numarası yaparken yorganım çekilmeye başlandı.