1.Bölüm=Adaya Atılan Bedenler

466 17 15
                                    

"Ailemiz tarafından umutsuz çocuklardık biz, o kadar umutsuzduk ki, hayatımızı hiçe sayarak kırmızı bir odaya atılmıştık..."
...

"OLUŞTURULAN TÜM GRUPLAR LÜTFEN YERLERİNE GEÇSİN, SON İNKAZDIR LÜTFEN HERKES UÇAĞA BİNİP GRUPLARINA YERLEŞSİN!"

 Anons sesleri bütün hava alanında yankılanırken titreyen parmaklarım arasından düşen çantamı almak için koşmaya ara verip durdum. Bir kaç adım gerileyip beton zeminde duran sırt çantamı elime geri alarak bana daha fazla vakit kaybettirmemesi için onu omzuma attım. Soluklanmak için kendime izin vermeden kaldığım hızla koşmaya devam ettim. Beyaz spor ayakkabılarımın bağcıkları çözülmüş, attığım her adımda zemini kuşatıp geçme tehlikesi yaşıyordum. 

Bunu umursayacak durumda değildim. 

 Kendime dinlenme fırsatı vermeden uçakların kalkacağı alana kadar soluksuz koştuğumda dalağımı hissetmediğim çok belli bir gerçekti. Kulağıma dolan melodilerle bakışlarım elimde tuttuğum telefonuma kaymıştı, ekranda gördüğüm isimle kısa bir an duraksasam da koşmaya ara vermedim. Tek bir isteğim vardı, oda uçağa yetişebilmekti. 

 Dakikaların ardından cebimdeki kağıt parçasında yazan isme sahip olan uçağı bulmuştum, merdivenleri kapanmak için hazırlanıyordu. Son bir çırpınışla nefes alamayacak halde tutundum beyaz merdivenlere. Kapıda duran görevli beni görünce içeride kim varsa durması gerektiğini işaret etmiş ve bende sapa sağlam bir şekilde merdivenlerden çıkabilmiştim. 

 Merdivenler bittiğinde uçağa girmek için son adımımı atmaya yeltendim ama beni durduran bir şey olmuştu. Duyduğum bir ses. 

"Saye!" Bakışlarım uçaklara oldukça uzak olan amcamı bulduğunda yutkundum. "Gitme, bunu onaylamıyorum. Bu saçmalığa bir son ver!"

Saçmalık diye bahsettiği şeyin ne olduğu konusunda derin sorgular açabilirdim. Kimin için saçmalık kimin için mantıklı olduğunu amcamdan öğrenmeyecektim. O yaşı geçmiştim. 

"Saye, sakın dedim sana!" 

"Hanım efendi, binecek misiniz yoksa iniyor musunuz?" Yanımda duran adam sıkıldığını belli edercesine homurdandığında bakışlarım hızla ona döndü, hiç düşünmedim yaptığım hareketi. Bakışlarım bir kaç saniye içinde amcama değdiğinde iç çektim. Böyle olmasını ben istememiştim. Kafamı çevirip uçağın içine girdiğimde üstümden büyük bir yük kalkmış gibi hissetmem gerekiyordu ama kötü hisler yakamı bırakmamışlardı. 

Ben zaten hiç bir zaman pozitif bir insan olmamıştım ki .

"Size verilen bilgilendirmeye bakabilir miyim acaba?" Bakışlarım bana seslenen başka bir bedene döndüğünde silkelendim. Karşımdaki kadının istediği kağıdı cebimden çıkartıp ona verdiğimde kadın kağıdı incelemeye başladı. Harelerim etrafta dolaşırken koltukları dolduran gençler dikkatimi çekti. 

Hiç birinin ışık yaydığını söyleyemiyordum. 

"Saye AKIN, 2. grup, 3 numara. Bir sonraki bölüme geçebilirsiniz." Bayan hostes eliyle sağ tarafımı işaret ettiğinde onu kafamla onaylayıp gösterdiği yere ilerledim. Kafam karman çormandı, bir pencereye yaslanıp saatlerce yol izlemeye ihtiyacım vardı. 

"Uçak kalkış yapmak üzeredir, herkesin oturması talep edilir!" 

Uçağın içindeki  anons devam ederken adımlarımı hızlandırdım, önümde diğer odayla olduğum yeri ayıran bir perde vardı, onu aralayacağım sırada çarpıştığım bedenle iki adım geriledim. 

Hızlı adımlarım beni odağıma götürürken birden sert bir bedenle çarpıştım.

"Herkes oturuyor diye biliyordum." Çarptığım kişi benim yaşlarımda sayılabilecek bir çocuktu, sözlerini umursamadan yanından ilerledim ve perdenin diğer tarafına geçtim. Girdiğim bölümde tavanda asılı bir yazı vardı. 

1 YILHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin