19.Bölüm=Gölge ve Çukur

147 13 2
                                    

"Hayat acımasız bir oyundu..."

...

 Ses tonu öylesine naif çıkmıştı ki, bir an karşımdaki kişinin Demirhan olduğundan şüphe duymuştum. Galiba bu ses tonu hoşuma gitmişti...

"Ben mi yaptım?"

Diye sordum çekinerek. Yer yer, hafif kanamış yaraları da barındıran eli benim eserim miydi?

"Dişlerin kırılacak sandım, çenen öylesine titriyordu ki..."

Bu ses tonuna asla alışamayacaktım, bu kişi Demirhan olamazdı.

"Keşke yapmasaydın, sızlıyor mu?"

Elim hala tenine gezinirken yutkundu ve kafasını salladı.

"Sen nasılsın?"

Diye sorarken bakışları gözlerime çıkmıştı, göz göze geldiğimizde gözlerimi kaçırıp ellerimi ondan uzaklaştırdım, yavaşça doğrulup bir adım geri gittim.

"İyi, teşekkür ederim."

Mırıldanmam bitince Demirhan'da oturduğu yerden doğrulmuştu, gözlerinde az önce yer alan ışık, şimdi lodosa karışmıştı.

"Neden buradayız? Nasıl geldik? Ve ya, neden sadece ikimiz?"

Demirhan ensesini kaşıyıp bulunduğumuz konumu inceledi, ardından konuşmaya başladı.

"Dün akşam, ne gördün bilmiyorum ama sürekli kaçmaya çalıştın, seni tuttuğumda beni ittin, yaklaşmama izin vermedin..."

Anlattıkları ona çok koymuşa benziyordu.

"Bir ara uyuduğunu sandım, sakinleşmiştin, seni çardağa götürecekken birden ayaklandın, kaçtın, inanır mısın, çok hızlıydın, yakalayamadım."

 Yavaşça yutkundum. 

"Buraya benim peşimden mi geldin?"

Diye sorduğumda kafasını salladı. 

"Evet, ve asıl boktan konu şu ki, nerede olduğumuzu bilmiyorum."

Si*tir!

***

  Göz bebeklerim yavaşça adımladığımız yerde tanıdık bir nesne aradı, fakat bırakın tanıdıklık hissini, bulunduğumuz yeri yakından uzaktan tanımıyordum. Bilinmeyen bir kafeste mahsur kalmıştık. 

 Bir kaç dakika önce uyandığımız ağacın yanından uzaklaşmıştık. Diğerlerinin yanına ulaşmalıydık. Pusulasını kaybetmiş bir tekne gibiydik.

"Ne taraftan geldiğimizi de mi hatırlamıyorsun?"

 Büyük adımlarım sarmaşıkların üstünden geçerken sorduğum soruyla, önümde yürüyen Demirhan bana dönüp durdu. 

"Hava karanlıktı, ayrıca gittiğim yeri tanımlayamayacak kadar hızlı koşuyordum."

 Bana açıklama yaptıktan sonra tekrar önüne dönüp yürümeye devam etti, o an aklımdaki soruyu sordum.

"Peki sonra?"

 Adımları tekrar nokta koyunca bedeni bana döndü. 

"Sonra?"

Tek kaşımı kaldırdım.

"Buraya kadar nedenini anlayamadığım bir sebeple beni takip ettin, tamam, peki sonra?"

Sorduğum soru Demirhan'ın gözlerine başka bir ton inmesine neden olmuştu, siyahları daha da koyulaşmış, dalgınca gözlerime bakıyordu, fakat zihninin burada olmadığı çok açıktı.

1 YILHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin