Yılan

901 47 8
                                    

Maria'dan

Ben kendime gelmeye çalışırken bir ses duydum. Bir şaklama sesi gibiydi kafamı kaldırıp baktım. Karşımda kendimden sonra en sevdiğim kişi Bellatrix Black vardı.

O sırada bir ses daha duydum. Birisi daha buraya cisimlenmişti. Tabii bunu umursamayıp ayağa kalkı hemen Bellatrix'e sarıldım. O da bana sarıldı.

Kapı bir anda açıldı. Hemen kafamı kaldırıp baktım. Bize şokla bakan bir adet McGonagall ve ' Ben her şeyi bilirim ' bakışıyla bakan bir adet Dumbledore vardı.

Ben Bella'dan ayrılmıştım ki tekrar o kolumu tutup cisimlendi. Gözlerimi açıp etrafıma baktığımda bir malikanenin önünde durduğumuzu gördüm. Onuna beraber içeri girdim.

Buraya daha önce gelmiş gibiydim. Ama tam hatırlayamıyorum.

Duvarlar griye yakın bir renkti. Pek bir şey yoktu. 3 - 5 koltuk, bir halı ve 1 - 2 tane de masa vardı.

Bir kapıdan içeri girdik. Herkez uzun bir masanın etrafında oturmuştu. Aralarında dikkatimi çeken bir yüz vardı. ' Sözde ' annemin yanında ki 2 adam dan biri de buradaydı.

Çok dikkat etmeden başımı masanın başında oturan adama çevirdim. Kırmızı gözleri vardı ve evet Bella'nın bana bahsettiği kadar korkutucuydu. Ama Bella'ya göre o fazlasıyla yakışıklı ve karizmatik. Korkutuculuğu ise normaldi.

O adama bakarken başım da hafif bir ağrı belirdi. İlk başta görmezden geldim ama iyice artmaya başladı. Onun da kaşları çatılmıştı ama hemen ifadesini düzeltip gülümsedi.

'' Hoşgeldin Bellatrix aramıza katılmanızın şerefini neye borçluyuz ''

Bella hemen başını yere eğdi. Neden böyle korkuyorlardı ki bu adamdan.

'' L-lordum affedin geç kaldım görev uzun sürdü ''

Ne görevi, bu adam kimdi ki. Emirler falan veriyor herkeze. Kimsin sen.

Bunlar olurken bir yandan ayakta dikiliyorduk. Oturmamıştıkta.

Ve ben kendimi çokta iyi hissetmiyordum. Ama hala o belirtiler olsa da biraz hafiflemişti.

Ayaklarımda ağrımaya başlamıştı hani. İki tane sandalye vardı gidipte otursaydıkya zaten sandalyeler başka ne için vardı ki.

'' Bu seferlik seni affediyorum ama eğer bir daha böyle bir şey olursa affetmem ''  söyledim ve söylüyorum. Bu adam kendini ne sanıyordu ya. Adam - adam olup olmadığı da belli değil - kendini insanların kralı olarak görüyordu resmen.

En sonunda o iki boş yere oturduk. Bellatrix bana bir şişe verdi. Bir iksir, içmemi istediğini anlayabiliyordum.

Kimseye fark ettirmemeye çalışarak içtim. Başta 1 - 2 saniye muazzam bir acı olsada sonrasın da azaldı.

Tabii ne işe yaradığını da bilsem daha güzel olurdu.

Ben böyle dalıp gitmişken o aptalın son bir cümlesini duydum. '' Umarım bir daha ki hafta aramıza katılacak yeni biri için burada toplanırız. Kötü günler ''

Herkez ayağa kalkmış dışarı çıkıyordu.
Bir insan da konuşmasını kötü günler diye bitirmez ya. Kim bu aptallara katılacaktı acaba.

Neyse beni ilgilendirmiyor.

Ben böyle düşünürken bir yandan da Beatrix tarafından sürükleniyordum. Tabii nereye götürüyordu ki bu kadın beni.

Benim yanım da da hiç böyle davranmazdı. Benle hiç konuşmamıştı. Hatta beni geçiyorum. O lord denilen gıcık dışında başka biriyle konuşmamıştı. Tabii ona da konuşmak denirse.

Bir odanın önüne geldiğimizde kapıyı açıp beni içeri soktu ve kapıyı kapattı. Ardından odanın içinde bir o tarafa, bir bu tarafa yürümeye başladı. En sonunda dayanamayıp geldiğimden beri içimde olan soruyu sordum.

'' Bellatrix geldiğimizden beri neden garip davranışlar yapıp duruyorsun ''

_________________________________________

Merhaba bölüm geldi evet ama sizi çok beklettim biliyorum hepinizden özür dilerim. Bir dahakine bu kadar bekletmemeye çalışacağım.

Umarım beğenirsiniz. Sağlıkla kalın.

KehanetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin