Kargaşa

647 35 2
                                    

2 Gün Sonra

Maria'dan

2 gün önce o yerden gittikten sonra okula geri gemiştim. Hala şoktaydım.

O aptal benim Ölüm Yiyen olmamı istiyordu. Bu gelen haberle yıkılmıştım.

2 gün boyunca kimseyle konuşmamış, derslerde ise bir ruh gibi girip çıkıyordum. Tekrar o yere gitmeme 5 gün kalmıştı ve benim şimdiden acısız ve hızlı ölüm yolları bulmam gerekiyordu.

Belki işareti sakladığım ve kimseye bişey belli etmessem bunu ben kendi avantajım yapabilirdim.

Ben bunları düşünürken yolu tıkadığımın farkında değildim. Gryfindor öğrencileri arkamda sıra oluşturmuş ortak salonlarına girmeyi bekliyorlardı. Bazıları ise arkadan öne doğru bağırıyorlardı.

Girişin önünden çekilip yatakhanede doğru çıktım. Bu haklarım başladığından beri Hermione beni sorguya çekip duruyordu.

Ha bide şu ikiz meselesi vardı. Harry, aslında iyi birine benziyordu. Ama şu son iki günde dikkat etmiştim ki egolu ve kibirli biriydi. Kendi arkadaşların dan başka kimseyle takılmıyordu.

O arkadaşlar ise belliydi. Hermione Granger ve Ronald Weasley. Bazılarıyla ise sadece konuşuyordu, başka bir yakınlık göstermiyordu.

Ben bunları düşünürken yine zamanın nasıl hızlı geçtiğini fark etmediğimden yatakhanenin önüne gelmiş kapısında dikiliyordum.

Kapıyı açıp içeri girdim. Kimse yoktu. Bu iyiydi. Şuan Hermione ile uğraşacak havam yoktu.

Bugün fazlasıtla düşündüğüm için yorulmuştum. Yatağıma uzandım ve uykuya daldım.

Yazar'dan

Kız uyumuştu aklındaki düşüncelerle. Hemen rüya görme aşamasına bile geçmişti. Ama göreceği rüyanın gerçek olacağını nereden bilecekti.

O sırada Kendi binalarının ortak salonlarında oturan Gryfindor'lular arasında el le tutulacak derece bir gerginlik hakimdi. Kimseden bir çıt bile çıkmıyordu.

Öğrencilerin hepsi yerde oturarak bir daire oluşturmuş ortalarında ise Gelecek Postası.

Aslında sorun Gelecek Postası değildi. Tabii onunlada ilgisi vardı ama gazetenin üstünde duran zarf onların tedirginliklerinin kaynağı niteliğindeydi.

Öğrenciler ortak salonlarına geldiklerinde masalarının üzerinde bir zarf bulmuşlardı. Üstünde ise ' Bütün Gryfindor Öğrencilerine Hitaben ' diye bir yazı vardı. Kimden geldiği belirsizdi.

Tabii gidip McGonagall'a haber vermeyi düşünmüş sonra ise biri eşek şakası yaptığını düşünüp vazgeçmişlerdi. Böyle bir mektup için herkezi ayağa kaldırmaya gerek yoktu.

Kendi aralarında çözebileceklerine inanıyorlardı. Ta ki o cümleye kadar.
'' İçiniz de bir hain var. Haini bulursanız sizin için tehdit ortada  kalkar ama bulamazsanız işte o zaman ihanete hazır olun ''

İçlerinde ki hain kimdi? Kim onlara ihanet ediyordu? Hepsinin kafasında aynı soru dolanıp duruyordu.

'' Düşünmekten kafayı yedim neredeyse. Kim bu hain '' Seamus ayağa fırlamıştı. Bıkmıştı sessizlikten.

'' Fikir söylesene ne yapalım o zaman '' Dean'da dayanamamış o da oturduğu yerden kalkmıştı.

Aralarında bir tartışma patlak vermek üzereydi. Az kalmıştı. Bilinmeyen birinden gelen zarf hem onları endişeye düşürmüş hem de aralarının bozulmasına sebep olmuştu.

Ama kimse bilmiyordu ki hain en güvendikleri kişilerin içindeydi.

İkili arasında ki tartışma daha da büyürken bir anda portre açıldı ve biri girdi.

Kavga eden iki kişi kavga etmeyi bırakıp hemen gelen kişiye döndürdüler bakışlarını. Gelen bina başkanları McGonagall'dı.

************
Evveeettt, yeni bir bölüm daha.

Umarım beğenirsiniz. Sağlıkla kalın.

KehanetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin