Kaos

816 44 1
                                    

'' Ne olduğunu söylemeyi düşünüyor musun '' hala odanın bir ucundan diğer ucuna yürüyüp duruyordu.

Onu daha önce hiç bu kadar endişeli ve telaşlı görmemiştim. Bir şeyler oluyordu ya da olacaktı. Çünkü Bella asla endişeli olmazdı.

Hep vurdum duymaz havalarında takılırdı.

'' Karanlık Lord, senin Ölüm Yiyen olmanı istiyor ''

Yazar'dan

Ölüm Yiyen toplantısı sonrası Riddle Malikanesi'nde bunlar yaşanırken Hogwarts'ta da ayrı bir telaş vardı.

Tabii bu telaş Profesörler arasında sınırlıydı. Içinde oldukları durum okulda ki öğrencilerin bilmesini geçin, sadece ailelerin bilmesi bile büyük bir kaos yaratırdı.

Dumbledore ve McGonagall öğrencilerini durmadan arıyorlardı. Diğer Profesörlerin pek bir yardımı dokunmasa da yine de onlar da okulun içinde tetiktelerdi.

Dumbledore'un aklında pek yer edinmese de o Ölüm Yiyen nasıl oldu da Hogwarts sınırları içine cisimlenebilmişti.

Bu yetki Dumbledore'da bile yoktu. Hogwarts Bir Tarih'te de yazdığı gibi ' Hogwarts Cadılık Ve Büyücülük Okulu kurulduğu zamandan beri güçlü tılsım ve efsunlarla korunmaktadır. Bu efsunların içinde başlıca bilinenlerinden biri ise cisimlenme  sınırının olmasıdır... ''

O sırada telaş içinde olan tabii ki de tek Profesörler değildi. Harry de ikizinin nerede olduğunu merak ediyordu. Onu görememişti ve Çapulcu Haritasın'da da gözükmüyordu.

Harry'nin endişesi arkadaşlarına da yansımıştı. Harry'nin bir şeyi olduğunu biliyorlardı ama susuyorlardı. Çünkü Hermione biliyordu ki Harry kişisel sorunları hakkında konuşmayı sevmezdi.

Şimdi tekrar Riddle Malikanesine dönücek olursak.

Bir odanın içinde telaşlı ve endişeli iki beden. Kadın ne dediğinin farkında mıydı. Ölüm Yiyen olmakta ne demekti. Daha 14 yaşındaydı. Voldemort'un küçük yaşta ki ona göre ' işe yaramaz ' büyücüleri ordusunun arasında istemezdi.

Voldemort'un daha farklı planları vardı. Kızın hakkın da ki kehaneti duymuştu. Kızı kendi tarafına çekmeliydi.

Kız karanlık tarafı yok eden değil, yücelten olmalıydı. Adam bir hedef koyduysa kendine yapardı ve bu kehaneti ve kızı takıntı haline getirmişti.

Şuan ise odasın da ki masanın yanındaki sandalye ye oturmuş düşünüyordu. Bir yandan da plan yapıyordu.

Bir kaç aya büyücü dünyası cehennemi yaşayacaktı orası kesindi. Geri dönüşü kesin olacaktı. Ama ilk önce Azkaban da ki yandaşlarını almalıydı.

Çünkü en işe yarayacak kişilerdi onlar. Ona ihanet etmeyi bile aklından geçirmeyen kişiler atılmıştı.

Azkabana ayrılmalarının nedeni ise kendilerini savunmak yerine Lord'larının geri döneceğine adları kadar emin oldukları için kendilerini savunmamışlardı.

Lord'larının onları mükafatlandıracak olduğuna inandılar ve Lordlarına hiç ihanet etmeyi bile düşünmemişlerdi.

O sırada bir kehanet daha söylendi ama bu kehanetten hiç kimsenin haberi olmayacaktı. Kehanet öğrendiği zaman ise çok geç olacaktı.

Her şeyin bir başlangıç ve bitiş noktası vardır. Kimimiz bu sınır da yürür kimimiz bazen bu sınırları aşarız.

İşte bu gecede o noktalardan biriydi. Kimileri kendi karanlığın da boğulacaktı. Kimileri ise kendi aydınlığının içinde kaybolacaktı.

Kimileri en sevdiklerine ihanet edecek, kimileri sevdiklerini korumak için ihanet edecekti.

***********
Bu uzun bir süre ayrılığı telafi etmeye çalışıyorum. Bir bölüm daha geldi.

Umarım seversiniz. Sağlıkla kalın.

KehanetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin