Geç oldu biliyorum 👉👈 bu bölüm ,atlamadan okursanız eğer, Umut'u daha iyi tanımanızı sağlayacak bir bölüm oldu. Diğer kitapla bütün gitmem gerektiği için sıkılmamanızı umuyorum sadece 💙
İyi okumalar💞
**
-2020-
İnsana ve insan psikolojisine merakımın başlangıcı ailemin vefat ettiği döneme denk geliyordu. Henüz çok küçüktüm ve çevremdeki olan biten şeyleri anlamak benim için zordu. Zor olduğu için bir çocuğun en iyi bildiği şeyi yapıp mızmızlanmak kolay gelmişti. Uzun bir süre beladan başka bir şey olmamıştım. Önümde geleceğimiz için kendini parçalayan abimi, dünyaya yeni gözlerini açmış Işık'ı fark etmem tamı tamına bir yılımı almıştı. Bu bir yıl içinde tam bir hayal kırıklığıydım. Bu durumu düzelten yine abim olmuştu. Yine benim şımarıklıklarım yüzünden çıkan bir kavgada abimin söylediği sözler hâlâ zihnimde yankılanır.
Bana 'Sözlerimi iyi dinle. Beni ne kadar yok sayarsan say sen bana emanetsin. Her zaman arkanda duracağım. Sana...hayır size yardımcı olmak için yaşayacağım. Sen bana yardım etmesen de olur ama abi olarak Işık'ın eli, ayağı olmak zorundasın. Ona gözün gibi bakmak zorundasın. Onu sevgisizlik içinde büyütmememiz için biraz çabala. Çünkü biz sevgi içinde büyüdük ve gördüğümüz sevgiyi ona vermek zorındayız. ' demişti.
O gün çok ağlamıştım. Bu sefer hırsımdan, şımarıklığımdan değildi. Suçlu hissettiğim için ağlamış ve ondan okkalı bir tokat yemişim gibi kendime gelmiştim. Uzun zaman boyunca ona zorbalık yapan ben, duygularımı açık açık belli edersem yüzsüz gibi gözükeceğimden korkmuştum.
Abim ise o dönemler hem çalışıyor hem Işık'ı bir anne gibi büyütüyordu. Büyük bir psikolojik bunalımın içindeydi. Arkadaşı Yasemin ablanın laf arasında dediği Anksiyete hastalığı benim psikoloji alanında ilk araştırmam olmuştu. Abim bu hastalığa sahipti. Yardım etmek istiyordum ve bunun hakkında çokça kitap okumuştum. Kütüphanelerde onu daha iyi anlayabileceğim kitaplar okudukça olgunlaşıyordum. Artık daha iyi bir kardeş, abi oluyordum. Ergenliğimi top peşinde koşturmaktansa kitaplara gömülerek geçirmek benim dönüm noktam olmuştu. Hem artık aileme karşı nasıl davranmam gerektiğini biliyordum hem de bu alanın beni ne kadar çok çektiğini keşfetmiştim.
İşte bu sayede kardeşlerimin benim için ne kadar değerli olduğunu anlamış oldum. Abimi anladım. O zaten beni her zaman anlıyordu. Onur Karam...o mükemmel bir insandı. Işık...benim minik bebeğim. Nasıl olur da onu o bir yıl içerisinde elimin tersiyle itmiştim. Sanki kanımdan, canımdan değilmiş gibi. Düşündükçe vicdan azabı çekiyordum. Işık hayatımıza giren en değerli mucizeydi.
Onlara bağlanmam kolay olmamıştı. Onlara zarar verecek her şeyden uzak durmalarını istiyordum. Ben her ne kadar bunu istesem de örülen kader ağları beni aşıyordu. Bu yüzden hastane yatağında yatan abime ve onun orada yatmasına sebep olan Bars Eraslan'a diyeceklerimi toparlayamıyordum. O,ona zarar veren bir adamı sevmişti. Benim her gün başına bir iş gelmesin diye dualar ettiğim abim, gidip kendini bir başkası için tehlikeye atmıştı. Hafif bir yara ile kurtulmuş olsa da daha ağır sonuçları olabilirdi. Kendini, arkasında bırakacağı bizi düşünmeden ona gelecek verip veremeyeceği belli dâhi olmayan bir adamın peşinden gitmişti. . Öylesine sinirliydim ki konuşsam kalp kıracağımı da biliyordum.
Şu an içimde biriken endişeyi öfkeye dönüştürdüğümünde farkındaydım. Bu yüzden kalabalık ortamda arkada durmuş öylece fayansı izliyordum. Bars'ın arkadaşları Hakan, Elçin ve Kerem dahil olmak üzere Mert, Şükrü, Yasemin ve Işık'ın olduğu ortada tek gergin olanın kendisi olması da ayrı bir sinirimi bozuyordu. Göz ucuyla etrafını taradığımda göz göze geldiğim tek kişi Kerem oldu. Benim lügatında Amca. Adamın yaşlı gözüken bir tarafı da yoktu. Still sahibi, maskülen görünüşlü genç bir adamdı. Sadece bir kere alay radarıma kapılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Hep Böyleydim | GAY(ara verildi)
Teen Fiction"Ben hep böyleydim ta ki sana kadar." ➷"Yaşıyoruz İnadına" adlı kitabın Kerem ve Umutunu konu alan bir devam kitabıdır. İlk kitabı okumadan da başlayabilirsiniz. ➷Eşcinsel kurgudur.