Selam🤍 uzun bir bölüm ile geldim
İyi okumalar 🤍☘️
****
Sessizliği sevmezdi Umut. Sessizlik oluşan ortamlarda hep diken üstünde otururdu. Şimdi hem tek sesin ocakta kaynayan çayın sesi olmasından hem de Kerem'in karşısındaki varlığından dolayı diken üstündeydi. Tarık ve Emre ise ikisinin arasındaki bu gerilimden dolayı hiç görmediği kadar sessizlerdi. Bu sessizliği Tarık'ın bozacağına adı kadar emindi ki Tarık Umut'u yanıltmamıştı.
"İstanbul'daki işin ne olacak Kerem?" dedi düz bir ses ile. Sabah ikisinin sohbet ettiğini görmüştü Umut. Dün istediği gibi ona karşı cephe almamaları daha iyiydi.
"Baristalık eğitimi verdiğim bir öğrenci vardı. Yerimi ona devrettim. " dediğinde Umut göz ucuyla ona baktı. Bu durum öylesine canını sıkıyordu ki yine sinirlenmeye başlamıştı. Umut önündeki peyniri didiklemeyi bırakıp bakışlarını karşısına doğru kaldırdı. Zaten kendisine bakan Kerem ile göz göze gelmiş ve çatalını tabağına bırakıp arkasına yaslanmıştı.
"Dünü yaşanmamış gibi sayacağım. O yüzden İstanbul'a geri dön. "
Kerem ilk önce ona ardından masadaki diğer iki çocuğa bakmıştı. Bu meseleyi onların yanında konuşmak istemediği belliydi ama Umut'un sabırsızlığına laf edemiyordu.
"Dönmeyeceğimi söyledim. "
"Ben de sana dönmen gerektiğini söylüyorum. " diye sesini yükselttiğinde Umut'un yanında oturan Emre elini omzuna atıp sessizce sakin olması gerektiği mırıldanmıştı. Bunun üzerine Kerem gözlerini Emre'ye dikmişti ki sabahtan beri ona dik dik bakmaktan kendini alıkoyamıyordu. Çünkü Emre de aynısını yapıp duruyordu. Ayrıyetten Umut ile aralarından su sızmadığını görmek Kerem'in kıskançlık damarına basıyordu. Emre'nin Umut'a olan bakışları, okul kapısındaki bakışlarından farksızdı.
"Dönemem diyorum. " dedi Kerem Umut'un gözlerinin içine bakarken. Umut ise onun yorgun kara gözlerinin etkisiyle dişlerini sıkmıştı sadece. Yapamazdı. Onu görmeye devam ederek yaşayamazdı.
"Gitmeyeceksen, gözüme de gözükmeyeceksin. "
Sert sesi mutfakta yankı yaptı. Kerem, duyduğu ile yutkunamadı bile. Kalp ağrısı denilen şeyi yaşıyordu ama tek düşündüğünü bu hissi Umut'a kaç kere yaşatmış olduğuydu. Kerem içinden 'yaşattığını yaşıyorsun' diye geçirdi. Daha ağırı mıydı bilmiyordu ama bu his her gün ağlamak istemesine neden oluyordu. Tıpkı en büyük acısında bile ağlamayan Umut'un sadece Kerem için ağlamış olması gibi Kerem de bu saatten sonra sadece Umut için ağlayacakmış gibi hissediyordu.
"En kısa zamanda kendine ev tut. " diyen Umut masadan cevabını beklemeden kalkmıştı. Kerem onun ardında bıraktığı boşluğa bakarken gözlerini kıstı ağırca.
"Ben üstüme değiştireyim. " diyerek çekingen bir ses ile konuşan Emre'ye baktı yan gözle. Şu an Umut'un peşinden gitmesine bile sinir oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Hep Böyleydim | GAY(ara verildi)
Teen Fiction"Ben hep böyleydim ta ki sana kadar." ➷"Yaşıyoruz İnadına" adlı kitabın Kerem ve Umutunu konu alan bir devam kitabıdır. İlk kitabı okumadan da başlayabilirsiniz. ➷Eşcinsel kurgudur.