XVI.

3.2K 351 270
                                    

Selam 🤍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Selam 🤍

İyi okumalar 🤍✨

****
"Yavaş ol! "

Kerem yüzünü ekşitirken Bars ona ters ters bakıp, pamuğu dudağının kenarına daha sert bastırdı. Kerem acıyla inlerken Hakan buna karşın yüzünü buruşturdu.

"Nesin sen, on sekizinde bir ergen mi? Sokak serserisi mi? Altı kişiye tek kavgaya girerken ne düşünüyordun? "

Kerem, Bars'ın azarına göz devirdi. Mantıklı bir hareket olmadığını biliyordu ama kabul etmeyecek kadar da gururluydu.

"Mekanın önünde kadına sarkıntılık yapıyorlardı. İzlese miydim? "

"Korumalar bu yüzden maaş alıyor. "

Hakan alayla söylediğinde Kerem arkasına doğru yaslandı. Gözlerini karşı duvara sabitlerken derin bir nefes almaktan başka bir tepki vermedi.

"Beyefendinin derdi başka. "

Kerem ters ters Bars'a baktı. Bars ise artık bir buçuk ayın sinirini yansıtıyordu. Kendini bu hâle sokmasına hem üzülüyor hem de aptallığı yüzünden sinir oluyordu.

"Bir derdim yok. "

"İt gibi pişmansın. Cesur olmadığın ve bununla başa çıkamadığın için de kendine zarar verecek yollar arıyorsun. "

"Deşme yarasını  kardeşim. " diyen Hakan kavga çıkmasından korkuyordu.

"Deşerim amına koyayım. Sıfatına bak. Hastanelik olmuş. "

Kerem Bars'ın sözlerine iyice bozulurken kaşlarını çattı bu sefer. Berbat durumda olduğunu biliyordu. Toparlanırım sandığı her gün daha da kötüye gidiyordu. Uyuduğu iki gram uyku baş ağrısı olarak geri dönüyordu. İşine odaklanamıyor sürekli Bars'a karşı mahçup düşüyordu. En zoru da artık özlediğini inkar edemiyordu. Etrafında Umut'un sesi olmasına ne kadar alıştığını, güldüğünü görmenin aslında ne kadar mutlu ettiğini, onunla konuşmanın ne kadar rahatlattığını anlamıştı. Ona sarılmayı ve saçlarına dokunmayı çok özlemişti. Yıllar sonra geçmişini düşünmeyip bugünü düşündüğü tek zaman dilimiydi.

Umut gibi iyi birini ağlattığı için kendinden nefret etmişti. Büyük ihtimalle onun da nefretini kazanmıştı ve bunları düşünüp onunla konuşamadıkça yine kendi kendine zarar vermeye başlamıştı. İçki olayını abartıyordu. Kavgaya bulaşıyor fakat karşılık vermeden dayak yiyordu. Acıyı hissettiğinde, bunu hak ettiğini düşünüyordu.

Kapı açıldığında içeriye giren Onur'a baktı sakince. Ona karşı da mahçup hissediyordu. Kardeşini üzdüğünü o da farkında olsa da yüzüne vurmayacak kadar iyi niyetliydi Onur.

"Kerem, sana ne oldu? " diye soran endişeli Onur'a bakıp hiç dercesine kafasını salladı.

"Gereksiz bir kavga büyük bir şey değil."

Ben Hep Böyleydim | GAY(ara verildi) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin