6

495 79 144
                                    

"Tch, kütüphaneye beni de getirmek zorunda mıydın?"

Helena rafların arasında gözlerini gezdirirken bir yandan da Levi'ı dinliyordu.

"Etrafımda olmalısın Levi yoksa seni nasıl korurum?"

"Ofisimde seni beklerdim böylece sen kitap ararken seni beklememe gerek kalmazdı"

"Birazdan döneceğiz Levi. Sabırlı olur musun?"

"Tch"

Aradığı kitabı bulamayan Helena yan raflarda bir ses duyarken gözlerini kısıp bir süre bekledi. Sesin geldiği yöne bakmadı.

Geri dönerek Levi'ın oturduğu masaya yaklaştı.

"Nadia son kez dikişlerini kontrol ettirmeye gitti. Eğer kötü bir durum yoksa yarın araştırma için tek başına güneye gidecek" dedi tek başınayı bastırarak

"Dikişleri cidden kötü durumda mı?"

"Sol karın boşluğunda kapanmayan bir yarası var. O kendisine zorluk çıkarıyor"

"Anladım"

Helena dosyalarla ilgilenen Levi'ın yanına oturup yan profilini izlemeye başladı. Kusursuz diyemezdi ama yakışıklı olduğunu kabul etti.

'Aptal! Duygularını işine karıştırma!'

Kendi kendini tembihlerken döndüklerinde Nadia'dan kendisine bir yumruk atmasını rica edecekti.

Levi'ın bir anda kendisine dönmesi savunmasız kalmasına sebep oldu.

"Yüzümde bir şey mi var?"

Levi elini yüzünde gezdirmek için kaldıracakken Helena kafasını iki yana sallayıp "her zamanki gibi bugün de parlıyorsun" dedi.

Levi bakışlarını anında evraklarına indirirken elini ensesine attı.

"Eh, sağ ol.. sen de" diye mırıldandı.

Levi, Emily'den başka birinden iltifat duymaya alışkın olmadığından ne yapacağını şaşırmıştı. İltifat etme konusunda berbat olduğundan sen de diyerek kurtulmayı hedefledi

"İltifatın için teşekkür ederim Levi, çok naziksin"

Helena'nın rahatlatıcı ses tonu tüm kaslarını gevşetirken içten içe saatler boyunca gereksiz bir konu olsa bile konuşmasını istedi. Sesi kendisini ciddi anlamda rahatlatıyor ve güvende hissettiriyordu.

"Levi~"

Emily köşede izlemekten sıkılmış olacak ki hoplaya zıplaya ikilinin yanına gelmiş ve sandalyenin arkasına geçerek kollarını Levi'a sarmıştı.

Helena onun Levi'ın arkadaşı olmasını umursamadı. Gözünde şüpheli bir konumdaydı ve tek şüpheliydi.

Birkaç dakika önce Levi ile olan Nadia hakkındaki konuşmalarını hatırladı.

Nadia'yı yarın bile bile cehenneme göndereceği aklına gelirken tüm uzuvları birkaç saniyeliğine titredi.

"Bayan Valeria hâlâ buralarda mısınız?"

Emily karşısındaki kadına sahte bir şekilde gülümseyip "evet" dedi.

"Buralardayım White sonuçta Levi'ı önemsiyorum"

"Levi sizin için hayatınızdan daha mı önemli? Sonuçta peşinde bir seri katil var. Korkmuyor musunuz?"

Emily onun akıl oyunlarına kanmadı. Bir anda kendisini sabote edecek kadar zeki olmadığını düşündü.

Dedektif - Levi AckermanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin