𝙻𝚎𝚟𝚒 𝙰𝚌𝚔𝚎𝚛𝚖𝚊𝚗 𝚇 𝚈𝚊𝚗𝚍𝚎𝚛𝚎!𝙾𝙲
Levi başında titanlar gibi bir sorun yokmuş gibi bir de kendisiyle uğraşan bir katille uğraşıyordu. İletişimde olduğu askerlerin sırayla ölmesi üzerine şüphelenen Erwin, eski arkadaşı Helena ve ekibin...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~
|Birkaç saat önce|
~
"Güneyde eski Utgard kalesinin yakınlarındaki kuyunun içi kan dolu.."
Nadia elindeki deftere not aldıktan sonra defteri cebine koyup belindeki silahı çıkararak terk edilmiş kaleye doğru yaklaştı.
"Dediği gibi cidden de burayı kullanıyormuş"
Kalenin içine girdiğinde ürpertici hava ve etrafın pisliği midesinin bulanmasına sebep oldu.
'Kullanıyorsun en azından temizleseydin'
Sessizce ilerleyip tüm odalara baktı. Bir odada sandalye ve zincirler bulurken duvarlarda ve etrafa sıçramış kanlar yutkunmasına sebep oldu.
"Psikopat"
Kuleden ayrılıp ilerlemeye başladı.
"Gelmedi mi?"
Nadia bulunduğu ortama kısa bir bakış atarak önündeki çimleri izledi. Bir şeyler yerde sürüklenmişti.
"Cesetleri taşıyamadın ve yerde sürükledin değil mi?"
Islık çalarak ilerlemeye başladı. Yüksek sesle çalıp kendisini bulmasını istedi.
Helena ondan buraya geleceğini duymuştu ama neden gelmiyordu ki?
Onu ağacın arkasında izleyen Emily sinirle yumruk yaptığı elini ağaç kütüğüne vurdu.
"Yerim deşifre oldu.. Levi'ı buraya kaçıramam artık"
Helena'dan aldığı bilgiden sonra apar topar buraya gelmişti. Nadia'nın geç geleceğini düşünmüştü ama erkenden buraya gelmiş olması ardından içeriyi görmesi.. bunlar hiç planında yoktu.
"Yoluma çıkan herkesi öldüreceğim. Levi'la yaşayacağım mutluluğa kimse engel olamaz" fısıldayarak söylediklerinden sonra gülümsedi.
"Valeria ailesinden olduğumdan cinayetler için yargılanmam.. mutlu olacağız Levi"
Nadia'nın ıslık çalmaya başladığını fark ettiğinde düşüncelerinden ayrılmış ve onun dikkatini kendine çekmek için elindeki baltayı kaldırarak Nadia'nın atına saplayıp kısa sürede ölmesini sağladı.
'Atı olmadan elimden kurtulamaz'
Nadia atının acı dolu kişnemesini duyarken arkasını dönüp ağaçların orada dikilen kişiye baktı.
'Bir yetmiş boylarında, orta kilolu ve buradan bile parlayan yeşil gözleri var'
Nadia kolundaki oku ve yayı çıkarıp karşısındakini hedef aldı.
